Napoleon Dönemi’nde (1792–1815) Prusya Ordusu’na Bir Bakış: Topçular ve Milisler

Ümit Kaan Usta
Zeitgeist Dergi
Published in
6 min readJul 8, 2019

III. Topçular

“Tanrı, en iyi topçu birliğinin yanındadır.” - Napoleon Bonaparte

Topçular, Napoleon Dönemi’nde personel sayısının azlığına karşın gayet etkili bir askeri sınıf olmuştur. Topçu sınıfının diğer bir farklılığı da topçu subayı alımında kan bağından çok yeteneğe önem verilmesi olmuştur. Avrupa’da orta sınıftan yetişen ilk subaylar, topçu subaylarıdır. (Sosyal mobilitenin daha yüksek olduğu Osmanlı’da böyle bir durumun olmadığını söylemek gerekir.) Prusya Ordusu’nda topçunun durumu Kıta Avrupası’nın diğer güçlerinden pek farklı değildi. Piyade ve süvari alaylarının şanının gölgesinde kalan zayıf topçu sınıfının hakettiği önemi görmesi için Scharnhorst Reformları’nı beklemesi gerekmişti.

Topların ordulardaki oranına dair net bir sayı vermek mümkün değil. Wellington Dükü’nün İspanya’daki 52.000 kişilik ordusunda yalnızca 54 top bulunuyordu. Diğer yandan Wagram (1809) ve Waterloo’da (1815) Fransızların her 1.000 askere karşılık 3,3 top bulundurduğu biliniyor. Topçuların ordudaki oranını belirlemede farklı görüşler vardır. Örneğin Marmont “her 1.000 asker için 4 top” gibi sabit bir oran tutturmaya çalışırken Napoleon, “topların oranının mümkün olduğu kadar artırılmasını” savunmuştur. Buna karşın genellikle savaş meydanlarında kazandıran unsur top sayısı veya oranı değil, topçunun kullanımı ve diğer faktörler olmuştur. Prenzlau’da (1807) Joachim Murat’nın 12 topla desteklenen süvarileri, 64 topla desteklenen Prusya kuvvetlerini imha etmişti.

Bu devirde kullanılan toplar kuşatma topları ve sahra topları olarak basitçe ikiye ayrılabilir. Kuşatma topları olarak kullanılan ağır toplar seferde ordunun gerisinde özel sistemlerle taşınır, nadiren meydan savaşlarında da kullanılırdı. Sahra topları ise standart sahra topları ve koşulu toplar olarak ayrılırdı. Savaş meydanında atların çektiği “koşulu toplar” başta süvarilere destek sağlamak için üretilmişti. Buna karşın koşulu toplar, daha çok (hareket kabiliyetlerinden dolayı) atış gücü gereken yerlere nakledilen rezerv birlik işlevi gördü. Askerlerin gözünde koşulu topçular, diğerlerine kıyasla farklı bir konuma sahipti. Diğer topçular gösterişsiz bir şekilde yavaş yavaş ilerler, görevlerini yapar ve sessizce giderlerdi. Bunda herhangi bir cezbedici unsur yoktu. Koşulu topçular ise hafif süvari üniforması giyerdi ve süvari üniformasının sahip olduğu çekicilik dahi onları topçu sınıfı içinde farklı bir konuma getirmeye yetmişti.

Toplar savaş meydanlarında kimi zaman düşman hatlarının düzenini bozmak, kimi zaman da düşman bataryalarını susturmak için kullanılırdı. Napoleon ve Wellington Dükü gibi komutanlar genellikle savaşın başlangıcında düşman topçusunu susturmayı hedefler, piyade belli bir mesafeye gelene kadar piyadeyi hedef almazdı. Piyade belli bir mesafeye geldiğinde ise top gülleleri ile değil, “canister shot” adı verilen parça tesirli mühimmatla atış yaparlardı. Avusturya, Rusya ve Prusya orduları ise topçuyu düşman piyadesini yıpratmak ve düzenini bozarak ilerleyişini yavaşlatmak için kullanırdı. Bilhassa Rus topçusu gerek personelinin kuvveti bakımından, gerekse atışlarının yıkıcılığı bakımından Prusyalıların dahi takdirini kazanmıştı.

“Libre” ne anlama geliyor? Obüsler ve havan topları ne işe yarıyor? Devamında açıklıyorum.

Yukarıda “libre” adlı bir ölçüden bahsettik. Libre, yaklaşık 453,6 grama tekabül eden bir İngiliz ölçü birimidir. Napoleon Dönemi’nde toplar, attığı güllenin ağırlığına bağlı olarak sınıflandırılırdı. Bu ağırlık farklarının topçu birliklerinin organizasyonu ve kullanımında ciddi uçurumlar yarattığı söylenemez. Topçuların temel taktik birimi olan 100–150 personelden mürekkep “bataryalar,” personel sayısı ve çeşidi bakımından piyade ve süvarilerin alt sınıflarında olduğu kadar farklılaşmamıştır. “Kuşatma topları” başlığı altında herhangi bir ağırlık sınıflandırması olmaması dikkatinizi çekmiş olabilir. 18–19. Yüzyıllarda topların asıl kullanım alanı kuşatmalar değil, savaş meydanlarıydı. Zaman geçtikçe topların attığı güllelerin hafiflemesiyle çağdışı kalan ağır toplar, kuşatmalarda ve kalelerde kullanılmak üzere daha az yorucu işlerde değerlendirilirdi.

Obüsler ve havan topları bahsine girmeden önce aşağıya bir video bırakıyorum:

Havan Topları

1) Napoleon Dönemi’nde kullanılan bir havan topu. 2) Havana mermi dolduran askerler. 3) Havanların kolay taşınması için yapılan bir düzenek.

Havan topları bir zamanlar kuşatmaların etkili aktörleri olmuşsa da Napoleon Dönemi’nde böyle bir durumdan söz edilemez. Hareket kabiliyeti açısından zayıf olan havanlar bu dönemde ne kuşatmalarda ne de meydanda aktif bir yer edinememiştir. Havanların meydanda kullanılıp başarılı olduğu nadir bir örnek olarak Glenshiel Muharebesi (1719) verilebilir. Glenshiel’da İskoçya’nın dağlık arazilerinde açılı atışlarla birçok hedefi vurabilen havanlar, standart topların yapamayacağını yapmış ve Britanya’ya zaferi getirmişti. Napoleon Dönemi’nde ise havanların katkısını net olarak görebildiğimiz tek kuşatma, Avusturya’nın Fort-Louis Kuşatması (1793) idi. Viyana’daki topçu okulunda görev yapan matematik profesörü Yarbay Vega, elindeki havanları kullanarak Vauban’ın değerli eserini 24 saatte yerle bir etmişti.

Obüsler

Bir Prusya obüsü (M1777)

Obüslerin savaş meydanında siper almış ve/veya uzakta kalan düşman hedeflerini vurmak, dağ geçitleri gibi ulaşılması zor bölgelerde atış desteği sağlamak, düşman tahkimatlarını imha etmek gibi görevleri vardır. Obüsler, açık arazide daha iyi korunmaları için topçu mevzilerinin arka saflarına konuşlandırılırlar. Prusya Ordusu için konuşacak olursak Militair-Wochenblatt’ta yayınlanan 1820 tarihli bir makalede “standart topların defansif rolünün ofansif rolüne ağır bastığı, bu açığın kapatılması için obüs sayısının artırılması” savunulmuştur. (Napoleon’un sisteminde topların ofansif yönü ağır basar.) Obüslerin standart toplar ve havan topları arasında kalan “hibrit bir tür” olduğu düşünülürse obüslerin bu iki rolde de mükemmel olması beklenemez. Dolayısıyla kalite açısından sınırlı kalan obüslerin savaş meydanlarında daha etkili olmaları için miktarlarının artırılması o dönem için gayet makul bir düşüncedir.

Prusyalılar, obüsleri savaş meydanlarının tamamlayıcı unsuru olarak görüyorlardı fakat Rusların bu konuda farklı bir yaklaşımı vardı. Rusların Lehistan’a ve Osmanlı’ya karşı olan seferlerinde sık sık kuşatma savaşları yapması, onları birçok rolde iş yapabilecek bir top tasarlamaya itmişti. Bu ihtiyaca cevap olarak Ruslar, 1757'de “tek boynuzlu at” anlamına gelen Yedinorog toplarını icat etti. Bu toplar hem kuşatmalarda kullanılan obüsler gibi açılı atışlar yapabiliyor, hem de uzun namlularıyla standart toplar gibi kullanılabiliyordu. General Arakçeyev’in 1805'teki reformları ile 6 ve 8 librelik Yedinoroglar terkedilip yerine 10 ve 20 librelik daha ağır parçalar eklendi. Bu durum, “Yedinorogların savaş meydanında hafif parçalar kadar etkili olamadığı için ağır top rolünde ve kuşatmalarda kullanılmak için ayrılması” olarak açıklanabilir.

IV. Milisler

Bir Landwehr birliği. Landwehr kuvvetleri, standart askeri üniformalar yerine lacivert veya siyah renkteki “Litevka” ceketlerini giyerdi.

1792–1815 yıllarını kapsayan dönemde birçok savaşta farklı milletlerden milis kuvvetleri gayet belirgin bir şekilde gördük. Fransızlara ihtilalin ilk yıllarında birçok zafer kazandıranlar, Rusya’da Napoleon’a cephe gerisinde ciddi kayıplar verdirenler ve Prusya’yı Fransız boyunduruğundan kurtaranlar gönüllü birliklerdi. Peki Prusya’nın milis kuvveti Landwehr nedir, ne işe yarar? Profesyonel orduya destek vermesi amacıyla kurulan bu gönüllü birlikler Napoleon’a karşı ne kadar etkili olmuştu?

1806'da Fransa’ya yenilen Prusya’ya şartları çok ağır olan Tilsit Barışı imzalatılmıştı. Savaştan önce 235.000'i bulan Prusya ordusu, (22.000'i piyade olmak üzere) 42.000 personelle sınırlandırılmıştı. Ordudaki personel sorununa milis kuvvetlerle çözüm bulmak isteyen Prusyalı komutanların önüne 1806 tarihli Paris Antlaşması çıkmıştı. Bu durumun Landwehr’in ortaya çıkışını 7 yıl geciktirdiği söylenebilir. Landwehr’in serüveni, Napoleon’un Rusya seferine “zoraki müttefik” olarak katılan 20.000 kişilik Prusya kuvvetinin taraf değiştirmesiyle başladı. Prusya’nın kendisini bir anda Fransızlar ile savaş halinde bulmasıyla 7 Şubat 1813'te Doğu Prusya bölgesinde, 17 Mart 1813'te ise tüm yurtta bir milis kuvvet kurulması yönünde kararnameler yayınlandı. Leipzig Muharebesi’nde (Ekim 1813) yenilen Fransızların Almanya’dan komple atılmalarıyla Landwehr sistemi, Prusya’nın geçici denetimi altında kalan diğer Alman devletlerinde de uygulanmaya başladı.

Bahsi geçen milis kuvvetlerin faaliyetleri günümüzde gerilla taktiği kullanan terör örgütlerininkine benzetilmemelidir. Zira Landwehr kuvvetlerinin mümkün olduğu kadar profesyonel bir ordu gibi savaşması düşünülmüştü. Pek tabii onları profesyonel ordu standartlarından uzaklaştıran bazı sıkıntılar mevcuttu. Teçhizat yetersizliğinden dolayı ele geçirilen Fransız tüfeklerini kullanan bu birlikler, tüfek temin edilemeyen askerlere uzun mızrak verip mızraklı askerleri süvari hücumlarına karşı ön safta kullanırlardı. Landwehr kuvvetleri çoğunlukla çiftçilerden oluştuğu için tarımsal faaliyetleri aksatmamak adına haftanın yalnızca iki günü talim yaparlardı. Bunun yanında Prusya Ordusu’nun talimnamelerinin basitleştirilmiş bir versiyonunu kullanmış, “üçüncü hattaki kuvvetlerin hafif piyade işlevi görmesi” gibi taktikleri benimsemişlerdi.

Prusyalı generallerin görüşlerine göre Landwehr milisleri her ne kadar şevkli olsalar da teçhizat eksikliği, yetersiz beslenme ve hastalık gibi durumlar onları kısıtlıyordu. Öyle ki savaşın başında General Yorck’un emrinde 13.369 askerden oluşan bir milis kuvveti bulunuyordu. Bu sayı, Yorck’un kuvvetleri Ren Nehri’ne vardığında 2.164'e düşmüştü. Tabii ki Landwehr sistemi savaş ilerledikçe oturmuş ve milisler, profesyonel ordudaki askerler kadar tecrübe kazanmıştı. Landwehr askerleri, General Horn’un “Düşmana hücum eden şu muhafız taburuna bakın! Sizden daha iyi olduklarını göstermek istiyorlar!” telkiniyle gaza gelip taarruza geçecek kadar çocuksuydular. Aynı zamanda Waterloo’da defalarca el değiştiren Plançenoit köyünde Napoleon’un dünyaca ünlü muhafızlarına karşı sebatla savaşacak kadar disiplinliydiler.

Ludwig Elsholtz’ün çizimiyle Plançenoit Çarpışmaları

Yararlanılan Kaynaklar:

Rory Muir, Tactics and the Experience of Battle in the Age of Napoleon, Yale University Press, 2000.

Peter Hofschröer, Prussian Staff and Specialist Troops, Osprey Publishing, Londra 1987.

Francis Loraine Petre, Napoleon’s Conquest of Prussia, Balantyne Hanson&Co., Edinburg 1914.

Anthony L. Dawson, Paul L. Dawson, Stephen Summerfield, Napoleonic Artillery, The Crowood Press, Wiltshire 2007.

Marc Morillon, The Siege Mortars and Their Related Skills during the Napoleonic Era (Çev. Paul Morillon), Napoleon-Series, https://www.napoleon-series.org/military/organization/c_mortars.html, erişim tarihi: 26.06.2019

About the Tactical Proportion of Howitzers in Cannon Batteries (Çev. Geert van Uythofen), Smoothbore Ordnance Journal, Sayı: 7, 2013.

Peter Hofschröer, Prussian Reserve, Militia & Irregular Troops 1806–15, Osprey Publishing, Londra 1987.

--

--

Ümit Kaan Usta
Zeitgeist Dergi

Understanding an irrational species with rational methods