AYNI OLAY FARKLI FIRÇALAR: JUDİTH

Selin Sena💬
Zemheri
Published in
4 min readApr 8, 2019

Yazıya ilk olarak Judith ve hikayesinden bahsederek başlamak istiyorum. Bu hikaye Eski Ahit’in Deuterokanonik kitaplar olarak geçen YUDİT kitabında anlatılıyor. Hikayeyi ayrıntılı merak edenler için bir link bırakacağım şimdi biraz özetle anlatmak istiyorum. Judith Yahudi dul bir kadındır. Asur kralı Nebukadnezar’ın ordusunun acımasız kumandanı Holofernes, Kral’a itaat etmeyen tüm kavimlere acımasızca kan kusturur tek bir kavim bu acımasızlığa direnir. İsrailoğulları. Holofernes ise bu direnci kırmak için yine acımasız bir yola başvurur ve dışarıyla kentin iletişimini kesecek şekilde kenti ordusuyla kuşatır. Bir zaman geçer ve artık çocuklar susuzluktan neredeyse ölecek hale gelince kentte teslim olma düşüncesi baş gösterir. Teslim olmanın kurtuluş olmadığını bilen Judith’in kahraman olma hikayesi ise tam burada başlar. Halkını kurtarmak için zamanın ve toplumun gözünde onun saygınlığına elvermeyecek bir plan yapar. Planı tam olmasa da bahsettiği ‘ileri gelenler’ kadın başına plan yapmamasını oturduğu yerde beklemesini söyler yani zamanımızın cümlesiyle ‘’ elinin hamuruyla karışma’’ derler. Tabi bu testosteron sarhoşu cümle Judith’i planından alıkoymaz ve sadece ‘’elinin hamuru ile’’ başarılabilecek planını gerçekleştirmek için sabah son kalan suyuyla banyosunu yapar, takar takıştırır, süslenir tüm mücevherlerini takar kokularını sürünür ve hizmetçisi Abra ile birlikte elinde peynirlerle ve şarapla kentten kaçıp generale sığınmış gibi yapar. Yani Judith milattan çook önce ajanlık yapmış diyebilirim. -ve suikastçilik o konuya geleceğim. –

Generalin adamlarına der ki: ‘’ Ben İsraillerdenim onlardan kaçtım size geldim çünkü siz orayı fethedeceksiniz. Ve ben size bu fetih sürecinde tek insanın yaşamını sona erdirmeden dağlık bölgeleri ele geçirmek için nasıl bir yol izlenir göstereceğim.’’

Zaten Judith’in güzelliği ile afallayan adamlar Judith’i Generalin çadırına götürürler. Tüm ordu gibi Holofernes de Judith’in güzelliğine hayran olur. Kendisine sığınmasının ve İsraili alacağına inanılmasının getirdiği sarhoşluk ile Judith’e daha çok ısınır ve dediklerine inanır hatta Judith için ’’Tüm dünyada onun ölçüsünde güzel ve akılcı kadın bulunmaz.’’ Der. 4. Gün en başından beri Judith’i baştan çıkarma niyetinde olan Holofernes Judithi çadırına çağırır ve daveti de geri çevrilmez. Judithi karşısında tüm güzelliği ile gören Holofernes her zamankinden daha fazla içer. En son çadırda Holofernes ile tek kalan Judith beklediği bu anı değerlendirir ve Holofernesin palası ile kafasını keser. Düşmanın kafası ile şehrine geri dönen Judith Tanrı’nın bir kadın eliyle onlara yardım ettiğinin belirtmeyi de es geçmez. Tabi bu büyük olay şimdiye kadarki sanatçıları da derinden etkileri hepsi kendi hayalinde Judith’ini Holofernes’ini çizdi.

Bunlardan ilki

Caravaggio

Yukarıda da belirttiğim gibi her ressam kendisini aktardı kendi hayalindeki kendi Judith’ini çizdi. Mesela Caravaggio’un Judith’i temiz yüzlü yaptığından memnun değil. Eski ahitte kadını çokça dindar olarak anlatmasından etkilendiğini düşünebiliriz bence bunun dışında Judith devrin güzellik algısına tamamen uyarken olayın tüm kötülüğü adeta hizmetkarda resmedilmiş gibi hatta bunu Judith’e yaptıran da o gibi çünkü Judith elindeki kılıcı asla sahiplenmiyor tutuşu ile hatta arkasında hizmetkarı olmasa sanki bırakıp kaçacak gibi.

Cristofano Allori

Allori’de ise birkaç dakika sonrası resmedilmiş olsa da Judith’i Allori’nin gururlu bir şekilde çizdiği söylenebilir hatta bir savaş kahramanı portresine bakıyor gibiyiz diyebiliriz.- ki savaş kahramanına bakıyoruz.- . Bunun dışında buradaki Judith de güzellik algılarına tam uyarken hizmetkar Caravaggio’nun aksine temizbir sima ile çizilmiş hatta neredeyse memnuniyetsiz bir endişe var bile diyebiliriz. — illa ki biri mutsuz olacak yani sonucu iyi olsa da adam öldürmek mevzu bahis olduğu için sanırım.-

Artemisia Gentileschi

Açıkçası hikayeyi ilk okuduğumda hayalimdekini tam resme döken yine en sevdiğim ressam biricik Artemisia oldu. — objektif olma sözünü hiç vermedim - buradaki Judith işine odaklanmış en başından beri dahice kurduğu planın sahibi olduğu tek bakışta bile görünüyor. Kollarını sıvamış görüntüsü hizmerkarının da aynı adanmışlıkla yardım etmesi diğer tablolardan ayırıyor benim için bu tabloyu ne diyebilirim ki Artemisia ve güçlü kadınlarını seviyorum bu tabloya gelmişken değinmeden geçemeyeceğim tüm ressamlar Judith’i güzellik algısına uygun ( hatta belki sevdiği biri simasıyla olabilir) çizerken Holofernes’i de kötülük olarak, hayallerindeki kötüyü tasfir ettiler. Artemisia’nın bu hayalindeki kötü de genç yaşta ona tecavüz eden öğretmeni ressam Tassi’dir. Judith’i kendisinin Holofernes’i de Tassi’nin simasında resmetmiştir.

Lucas Cranach

Cranach’ın tasviri de Judith’in şehre gelmesinden sonrası gibi resmedilmiş diyebiliriz. Yine bir kahraman portresi gibi güçlü bir kadın tasviri olması ile bende 2. Sırayı aldı.

Gustave Klimt

En son bahsedeceğim tasvir de Klimt’in. Açıkçası benim aralarından en sevmediğim bu oldu sanırım. Anlatılan Judith’e en zıttı da bu. Bu hikayedeki en can alıcı nokta Judith’in zekası ve kurduğu mükkemmel plan ama bu tasvir Judith’in daha çok seksepatilesini öne çıkarmış gibi geldi bana. Yine de yüzündeki kendinden emin ifade ve o özgüvenli havayı sevmedim dersem yalan olur.

Yakın süreçte öğrendiğim bu hikayeyi farklı ressamlardaki farklı tasviri ile anlatmaya çalıştım. Tabi ki bu konuda bir eğitimim olmadığı için yazdığım her şey tartışmaya açıktır. (ssenaelmali@gmail.com)

Yukarıda bahsettiğim link

https://kutsal-kitap.net/bible/tr/index.php?mc=3&sc=1274

bu konu hakkında ilk okuduğum yazı:

https://ekmekvegul.net/bellek/nasil-bir-judith-sehvetli-dindar-cesur

SELİN SENA ELMALI

--

--