Pazar Pasajı: Franny ve Zooey — J. D. Salinger

Zemheri Dergi
Zemheri
Published in
2 min readOct 15, 2017

Pencereden beş kat aşağıda, sokağın karşısında, yazarlar, yönetmenler ve prodüktörler tarafından engellenmeden harikulade bir biçimde oynanmakta olan minicik bir sahneye dikkatini verdi; önce parça parça, ardından tam olarak. Kız okulunun önünde orta irilikte bir akçaağaç vardı — sokağın o talihli tarafında bulunan dört beş ağaçtan biriydi bu — ve o anda yedi sekiz yaşında bir çocuk, bir kız çocuğu, akçaağacın arkasına saklanmıştı. Kız, çift sıra düğmeli bir palto ile van Gogh’un Arles’daki odasında, yatağın üzerindeki battaniye ile hemen hemen aynı tonda kırmızı bir bere giymişti. Zooey’nin baktığı yerden bere, bir yağlı boya damlası gibi görünmüyor da değildi aslında. Kız çocuğunun dört beş metre kadar ötesinde de, köpeği — boynunda yeşil tasması ve kayışıyla genç bir dachshund — onu bulmak için ortalığı koklayıp duruyor, tasma kayışını peşi sıra sürükleyerek çılgın daireler halinde koşuşturuyordu. Ayrılık acısının dayanılır gibi olmadığı belliydi ve sonunda sahibesinin kokusunu aldığında, dayanma gücünün son saniyesine gelmişti köpek. Kavuşma sevinci, her ikisi için de muazzam oldu. Dachshund minicik bir ciyaklama koparttı, öne doğru sindi ve sahibesi, ona bir şeyler bağırarak, ağacı saran tel korunağın üstünden alelacele atlayıp onu kucağına alıncaya kadar, zevkten dört köşe bir halde tiril tiril titreyip durdu artık. Kız, oyuna özgü özel dille köpeğe bazı övgü sözleri söyledikten sonra onu yere bırakıp kayışı eline aldı ve ikisi birden batıya, Beşinci Cadde ile Park’a doğru pürneşe yürüyüp gittiler ve Zooey’nin gözünden kayboldular. Zooey, elini düşünceli bir tavırla pencere camlarının haç şeklindeki çıtalarına dayadı, sanki camı kaldırıp dışarı sarkarak, kızla köpeğin ardından bakmak istermiş gibi. Ama, purolu eliydi dayadığı ve bir saniye fazla duraksamıştı. Purosundan bir nefes çekti. “Allah kahretsin,” dedi, “dünyada hoş şeyler de var — hakkaten hoş şeyler yani. Hepsini birden ıskalayacak kadar da salağız biz. Olup biten her şeyi hemen o sefil küçük egolarımıza gönderiyoruz mütemadiyen.” Tam o anda, onun arkasında Franny, hiçbir aldatmacaya başvurmadan, serbestçe sümkürdü; çıkan gürültü, öylesine ince ve narin görünüşlü bir organdan beklenebileceğinden hatırı sayılır derecede yüksekti. Zooey, biraz eleştirel bir tavırla dönüp ona baktı.

Salinger, J. D. Franny Ve Zooey. İstanbul: YKY, 2015.

--

--