Sonbahar Erzincan’a da gelir

Cavit Mertcan Atçeken
Zemheri
1 min readMar 30, 2020

--

Dalıyor/doluyor gözlerim
ve çıkıyorum bir kır yolculuğuna
Sapsarı bir yoldayız
içimdeki çaresiz, içimdeki umutsuz ve ben
arka koltuktayız

Leylekler yürüyor boş bir tarlada;
kiremit rengi çizmeli ırgatlar gibi
elleri arkada.
Beni de alsalar aralarına ben de öyle gamsız yürürdüm
Ezilirdi ayağımın altında sıcaktan gevremiş toprak
Ve kırılırdı biçilmiş buğday sapları, çıtırdayarak

Burnuma tozlu buğday kokusu gelirdi
Çiftçi azgın değirmen daha da azgın; buğdayı ver ederdi :
“ Al ulan deli değirmen, öğüt babam öğüt! ”

O an zamanı ikiye bölüyor
Camın dış yüzünü kırbaçlayan bir söğüt

Doğuyu daha az doğuya bağlayan bir otoyola
pencerem bakıyor
Yerel radyoları dinleyerek
yolculuk edenlere ben bakıyorum
uzaktan
ve imrenerek

Sonra unutuyorum yine her şeyi
Ne uzun yollar, ne kiremit kırmızısı, ne anız çıtırtısı
Yalnızca
uykuya dalmak çekiyor içim.

--

--

Cavit Mertcan Atçeken
Zemheri
Editor for

Tavşanın kaçışını gördüm etinden tiksindim.