500Pub

Black Friday 1932 yılından bu yana Şükran Günü yani Thanks Giving Day den sonraki ilk cumaya deniyor.

İnsan yavrusu sen beslemezsen, yardımcı olmazsan hiçbir şey yapamıyor.

“Sanat olmasaydı kendimi çoktan öldürürdüm.” Yayoi Kusama

Beyrut denilince ilk aklıma gelenler.

Zannedersinki Hermes şallı bacı; “Hayır kahvaltısı” için verdiği 100TL ile Yemendeki çocukların tamamını doyurdu.

Zengin dediğimiz yani çok parası olduğu bilinen kişi çirkinse gözüne daha az çirkin görünür.

Değişiyoruz,** her zaman değişiyoruz. İstesek de istemesek de farklı hızlarda ve farklı aralıklarda… Peki ya, her değişim gelişim midir…

Bu haftaki kültürel öneriler…

Kimse kimseyi gördüğünde gözlerinin içi gülmez ya işte özlersin o vakit babannenin gözlerini.

Her ne kadar kötü günleri atlatsan da eşyaya sinen enerji ortamın aurasını etkiliyor.

Apple parça başına 99 kuruş ücret alıyordu ki sevdiğiniz parça için saçma sapan bir cd ye 20–30TL ödemektense bu fiyatlama çok mantıklıydı.

Photoshop için çok mantıklı bir alternatif.

Lütfen dersek diğer çocukların alay ettiği, “Lütfiyeyle evlen! cümlesine maruz kalırdık.

Çocukların dünyası

Karar vermeden önce incelemekte yarar var.

Hergün düzenli bir şekilde tekrar edince gerçekten yaptığın işte başarılı oluyormuşsun.

Özgür düşünceli bir toplum ile aristokratik bir toplumun karşılaştırması.

Bundan sonra ne yapacaklar?

Başkalarının acılarını kendimize tatlı yapıyoruz, yine de doymuyoruz.

Sahi bu istemek ve elde etmek konusundaki haz çelişkisi sizin de dikkatinizi çekmiyor mu?

Birinin yanlışını göstermek için yanlış bir örnek vermek sizce ne kadar doğru?