ÖĞRENCİ HEMŞİRE OLARAK CERRAHİ DERSİ DÖNEMİM NASIL GEÇTİ?

Sena Yıldırım
4 min readJul 21, 2024

--

Herkese merhaba! Ben Sena YILDIRIM, Hemşirelik 3. sınıf öğrencisiyim. Hemşirelik öğrenimimi çeşitli kliniklerde öğrenci hemşire olarak pratik ve teorik bilgilerimi uygulayarak sürdürürken, diğer yandan beni büyüleyen girişimcilik dünyasıyla ilgileniyorum. :) Bana LinkedIN’ den ulaşabilirsiniz.

Selam! Cerrahi dersini 2. sınıf 2. dönem aldım. Ha-ri-ka bir deneyimdi! Çünkü Dahiliye dersi zamanımda kader mi, şans mı bilmem ama rotasyonlarım hep korkunç çıkıyordu (çirkin şansı diye bir şey gerçekse asla şanslı olmadığım için güzel olduğuma karar verdim lolll) ve motivasyonumu oldukça düşürüyordu bu durum. Ben çalışmayı se-vi-yo-rum! Değer verdiğim bir işim varsa her sabahı uyanmaya değer görüyorum. Bana her sabah peşinden tutkuyla koşacak bir şey lazım! Hastaneye gidip serviste yeterli hasta olmadığı için ya da hemşireler kasıtlı olarak görmezden geldiği için (ups mobbing loading…) bomboş tüm gün oturmak, bir iş çıksa umuduyla oturmak bana göre değil; ben koşmaktan yerimde duramadığım klinikleri seviyorum. Dahiliye’de tek bir serviste sadece istediğim tempo -gerçekten enerjilerini sevdiğim bir ekip- vardı, diğer iki kliniğim korkunçtu. Görmezden de gelindik, klinikte de istenmedik, iş de verilmedi, sadece vital almayı biliyormuşuz gibi diğer alanlardaki yetkinliğimiz de küçümsendi, arkamızdan kötü de konuşuldu... Tüm bunları hatırlıyorum ve zaten hayatımda kötü olan bir dönemi daha da kötü hale getirmişti. Tüm bunların bu kadar denk gelmesi tamamen tesadüf, olur bazen öyle ama o kadar önemli bir dönemde devamlı kötü yerlere denk gelmeme canım çok sıkılmıştı. O kadar çok çalışma motivasyonumu düşürmüştü ki! Neyseki Cerrahi rotasyon yönünden aşşşırı şanslı olduğum bir dönemdi. Hemşireliğin gerçekten de tadına vardım, derslerimi düzelttim, sonunda gerçekten de güzel bir amacın parçası olduğuma dair inancım geri geldi.

Rotasyonlarım şöyleydi:

  • Acil,
  • Genel Cerrahi -tam rotasyonumun çıktığı zaman, GC kapatıldı KBB’ye kaydırıldı rotasyonum. Serviste günübirlik vakalar oluyordu, bu sebeple bize iş düşmedi. Devamsızlık kullandım ve çok yoğun geçen bir Acil rotasyonu sonrası dinlenme hakkını kullandım. Zaten CB seçimleri olduğu için devamlı Terme ve Tokat arası koşturup durdum, fiziksel açıdan yorucuydu.-
  • Yoğun Bakım’2.b (Ben burayı hak ettim kardeşim, gerçekten. :,) Genel olarak Yoğun Bakım’ın enerjisi -spiritüalizme inanır mısınız bilmem ama ben inanırım; hastaların o hali ruhuma gerçekten de ağır geldi, Acil’de Kırmızı Alan’da da yaşamıştım bunu- bana ağır geldi, gelecekte burayı tercih edeceğimi sanmam. Yine de teorik ve uygulama açısından dehşet tatmin ediciydi. Oturmaya vakit yoktu, aradığım şey işte bu! Sadece bir üzücü olay yaşadım, bunun haricinde güzeldi. YB’de ex olan bir hastayı hala hatırlıyorum, arada bir ruhuna okurum. Duygusal bağlanmamamız gerek hastalara ama bu hasta için bu elimde değil, çok uzun süre savaşmasına rağmen savaşını kaybetmiş; umarım ruhu huzur bulmuştur. :,) İsmini hatırlamıyorum açıkçası, sadece öyküsü çok aklımda kaldı.

Genel goygoyu hallettiysek, Cerrahi için tek önerime geçiyorum.

Dersinizle alakalı konulardaki güncel yayınları okuyun.

Cerrahi döneminde çokça sansasyon yaratan bir yıl sonu ödevimiz vardı. Her bir konudan makale okumamız -aynı zamanda bu makalelerin güncelliğini korumuş makaleler olması bekleniyordu- ve o makalelere yönelik kavram haritası yapmamız isteniyordu. Uygun makaleleri bulmak çok zordu çünkü çoğu öğrenci tek dilli olduğu için sadece Türkçe makalelerde kısıtlanıyorsun bir de. Kavram haritası görevinin o kadar sorun yaratmadığını hatırlıyorum.

Ödevi tabiki de yaptım çünkü yıl sonunda klinik dosyamızla birlikte (klinik dosyamız şunları içerir, her hastaya ait veri toplama formu, hasta bakım planı, kavram haritası ve yaptıysanız broşürler) o ödevi de teslim etmem gerekiyordu dersten geçmem için. Ödevi teslim ederken çok yorgun olduğumu hatırlıyorum. Kapkara göz altları, soluk bir cilt... O zamanlar bayramlar, CB seçimleri kaynaklı devamlı Terme ve Tokat arasında mekik dokuyup duruyordum. Üstelik kliniklerim de çok güzel yerlerdeydi ve klinikte aktif olma açısından gerçekten de verimli bir süreçten geçiyordum. O zamanlar ödevden çok şikayetçi olmamakla beraber memnun da olmadığımı hatırlıyorum ama Cerrahi finali geldiği zaman ödevin kıymetini anladım. Evet sıkı durun, bir travma geliyor…

Tam final zamanı geldiği zaman memleketimde büyük bir sel felaketi yaşandı. Şehir çapında büyük bir yıkım yaşadık. Küçükken koştur koştur okuluma gittiğim köprü sulara karışıp yıkılmış; her yaz köprüde balık tutan insanların etrafında dolaşıp balık tırtıklayan, bakımlarıyla özel özel ilgilendiğim, her köprüden geçerken sevilmek için etrafımı bağıra bağıra saran, bebekliklerinden beri elimde büyüyen kediler akan suyla beraber gitmişti. Evimiz de tehlikeli bir yerde olduğu için bu dönemin ne kadar yıpratıcı olduğunu kelimelerin yeterli ifade etmesi imkansız çünkü biz 10 yıldır her yıl bu tarz felaketler yaşıyoruz ve artık psikolojimde ciddi hasarlar bırakmış bir durumda. (Afet ancak haberin olmadığı halde hazırlıksız yakalanırsan afettir, olacağını bile bile önlem almazsan bu intihardır.) Tutmak için gücümü sonuna dek kullandığım anılarımın hepsi akan suyla beraber gidivermişti sanki.

Tam da Cerrahi finalinin olduğu bir dönemde, benim finallere çalışmam gereken bir dönemde böylesine duygusal bir haberle çok sarsıldım. Bu sebepten benim için çok zordu o dönem finale çalışmak...

Neyse ki bu ödev sırasında ben tüm konuları makalelerde içselleştirdiğim için, konuları örneklerle öğrenivermişim sadece, bütsüz geçtim. Her dersin final zamanında sarsıcı şeyler yaşadığımı bu sebeple sınava odaklanamadığımı ama dönemin içini çok doldurduğum ve görevime önem verdiğim için sorunsuz şekilde hepsini geçtiğimi tam şu an fark ettim lolll

Biliyorsunuz, bu tarz yazılarda olayın resmi yönünden uzaklaşarak, tamamen kendi hayatımdan örnekler vererek deneyimlerimi aktarmaya çalışıyorum. Çünkü resmi bilgileri zaten üniversitenin web sayfasından bulabilirsiniz, üstelik çoğu bilgi üniversiteden üniversiteye değişir. Benim bu blogdaki amacım tamamen kendi deneyimlerimi ihtiyacı olanlara aktarmak ve bir öğrencinin iç dünyasında bu tarz bir süreçte neler yaşadığını göstermek. Benim de Cerrahi’ye dair en büyük anım buydu. Bunun haricinde dediğim gibi kliniklerim çok güzel olduğu için -yalnızca bir klinikte yaşadığım tek bir olay haricinde- Cerrahi çapında diyebileceğim başka bir şey yok. Zaten o dönem 6 Şubat depremlerinden de dolayı okulda derslerimizin zorunlu olma durumu da kalkmıştı. Online olarak katılabiliyorduk. Bu sebeple derslere de gitmemiştim. Daha çok yurtta, zaten klinik sonrası yorgunluktan kaynaklı yurtta kalmayı tercih ediyordum. Bu sebeple o dönem yaşadığım daha fazla bir olay da yok aslında anlatabileceğim.

Velhasıl…Cerrahi döneminde ilk olarak Dahiliye zamanında hem teorik hem de uygulama kısmında kalan açıklarımı açıklarımı çok güzel bir şekilde kapattım. Çünkü gerçekten de çok güzel kliniklerde bulundum. Bu açıdan cerrahi benim için bir taşla iki kuştu. İkinci olarak ise, Cerrahi genel olarak uygulamalı konuları içeren somut bir ders olduğu için bu konularla alakalı örnekler veren makaleleri ve akademik yazıları okumak benim cerrahi yolculuğumu fark etmesem dahi çok iyi bir şekilde geliştirdi. Konuyla alakalı akademik yazılara yönelirseniz daha net bir şekilde aklınızda kalacak örnekler elde edebilirsiniz, bu da dersin kalıcılığını artırır. Bunun haricinde Cerrahi ile alakalı verebileceğim çok fazla öneri yok. Zaten dahiliye yazımı o kadar detaylı oldu ki, orada yazdığım şeyleri tekrarlamak da istemiyorum. (Linkledim.)

Umarım önerim işe yarar. :) Hepinize başarılar diliyorum.

--

--

Sena Yıldırım

Merhaba ben Sena, Hemşirelik 4. sınıf öğrencisiyim. Hemşirelik eğitimime ek girişimcilik, AI, pazarlamayla ilgileniyorum. Burası benim günlüğüm.