Kullanıcının deneyimi ve kültürel izler

Timur Huseynov
4 min readJun 4, 2019

--

Kullanıcı Deneyimi ve Kültür

Photo by Chad Walton on Unsplash

Bu makaleyi yazmakta nedenim Sherpa.Blog`da gördüğüm “Kullanıcıyı Anlamak: Kültür?” isimli makalede anlatılan kullanıcıların psikoloji ve algılarının çalışma şeklini daha iyi anlatmak. Kültür bizim tasarımlarımızı yapmakta ve kullanıcı deneyimi araştırmalarında oldukça önemli bir konu. Bu konu hakkında 3 makale yaza bildim. Kısmi kısmı hepsini okuya bilirisniz. Çok büyük ve geniş bir konu aslında. Size İyi okumalar :)

Mantıksal Düşünce (logical) & Bütünsel Düşünce (holistic)

Doğu Asyalıların ve batılıların düşünce şekilleri ve dünyayı algılamaları farklıdır. Batılılar daha çok göze çarpan nesnelere (focal objects) odaklanıyorlar, bu nesnelerin özelliklerini analiz ediyorlar ve bu özelliklerden ireli gelerek belli bir kategoriye koyuyor ve onun hangi durumda nasıl davranacağı hakkında mantık üretiyorlar. Bu mantığa göre objenin özellikleri kendisinden kaynaklanıyor. Doğu Asyalılar ise daha geniş düşünce şekline — bütünsel (holistic) bir düşünceye sahiptirler. Objeyle çevresi arasındaki ilişkiye odaklanıyorlar, objeleri özelliklerine göre değil ailesel benzerliklerine göre gruplandırıyorlar. Objenin özellikleri onun kendisinden değil çevresinden kaynaklanmaktadır. Doğu ve batı arasında bu tür algının ve düşünme şeklinin farklılaşmasında sosyal faktörlerin rolü az değildir. Doğu Asyalılar bütünsel bir sosyal çevrede yaşıyorlar ve burada her kesin belli bir rolü vardır. Kendi rolünü yerine yetirmek için çevreyle uyumlu olman ve çevreye odaklanman lazım. Bağımsız olan ve sosyal baskının az olduğu batı kültüründe ayrı ayrı objelere ve fertlere odaklanırlar. Onu çevreden ayırır direk kendisine bakar. Örneğin, batı sanatında belli bir nesneler veya kişiler ortaya çıkarılıp onların özelliklerine vurgu yapılıyorsa (Mona Lisa), doğu sanatında nesneler-kişiler manzara-bağlam içine gömülmüş oluyor ve onunla etkileşim içerisinde oluyor (örneklere baka bilirsiniz — Famous Chinese Paintings).

Admonitions of the Court Instructress

Yunan & Çin Felsefesi

Uzun zaman boyunca filozoflar ve psikologlar dünyanın her yerinde insanların aynı şekilde düşündüğünü ve çevreyi aynı şekilde algıladığını düşünmüşler. Ama tarihçiler ve yeni nesil filozoflar bunun böyle olmadığını düşünmeye başladılar. Yunanlılarla Çinlilerin mantıkları arasında farklılıklar görmeye başladılar. Yunanlılar daha çok önde olan kabarık nesnelere odaklanıyorlar, onun davranışının onda olan özelliğinden dolayı ola bileceğini kabul ediyorlar. Örneğin, eğer ki, bir taş havadan yere düşüyorsa onda olan ağırlıktan dolayıdır, odun suda batmıyorsa onda olan hafif özellikten dolayıdır. Bunun aksi olarak Çin kültüründe objenin özelliğinin çevresel güçlerden kaynaklandığı kabul ediliyordu. Örneğin, Çin biliminde manyetizma, akustik özellikler, denizlerde gelgitlerin (kabarma ve çekilmenin) asıl nedenini biliyorlardı. Yunanlılar daha çok nesneleri ayrı ayrı parçaların (örneğin, atomların) toplamı şeklinde gördükleri halde, Çin`de çevredeki her şey birbirinin devamı olduğu ve iç içe geçirilmiş şekilde olduğu kabul ediliyordu (Taoizm)

Özet olarak

Kısaca özetlersek Yunanlılar logical-matıksal düşünce şekline sahip idiler. Çevreyi küçük kategorilere parçalamak, onda işleyen kuralları bulmaya çalışmak yunanlılara çevreyi yönetmek eğilimi de vermiştir. Ancak ki, Çin kültüründe holistic-bütüsel düşünce şekli sahipti, çevreyi bir bütün olarak ve kendilerini de çevrenin bir parçası olarak görüyorlardı, bu yüzden yönetmek yok harmoni içinde yaşamak onlar için daha önemli idi. Bu her iki kültürün sanatında, dilinde ve biliminde kendini göstermiştir.

Peki Yunan ve Çin`in kültür ve medeniyetinde bu farklılık nedendir?

Bilim adamları bunun sosyal yapıdaki farklılıklardan ve sosyal yapıdan doğan günlük sosyal alıştırmalardan yarana bileceğini bildirmektedir. Çin kültüründe sosyal yapı kompleks şekildedir, her kes birbiriyle ilişkilidir ve birbirine bağlıdır. Burada bireyin onun için önceden biçilmiş bir rolü vardır. Bu yüzden burada birey daima çevreye uyum gösterir, onunla etkileşime geçer. Ama Yunan kültüründe sosyal yapı daha az kompleks şekildedir, daha çok bireyler bağımsızdırlar. Burada bireysellik daha önemlidir. Bu yüzden tek objeye odaklanmak, onu ayırt etmek onlar için daha önemlidir.

Doğu Asyalılar için Batılı düşünce tarzı — kendilerini bağımsız, özgür şekilde düşünmek oldukça zordur. Konfüçyüs düşünme tarzına göre insan yalnız başına mevcut değildir, mutlaka kişiyle kişi arasında bir etkileşim olması gerekmektedir. Batılı birinin kişiliğinin belli bir özelliği vardır, bir ortamdan diğerine geçtikte bu özellikler değişmemektedir. Amma Doğu Asya kültüründe kişilik özellikleri ortama göre değişmektedir ve bir ortamdan diğerine geçtikte bu değişmektedir. İnsanın çevresinde önemli bir birisi kayıp olursa bu zaman o farklı kişi oluyor.

Amerikalılara ve Çinlilere kendileri hakkında bilgi vermeleri istenildiği zaman Amerikalılar daha çok kendileri hakkında, benzersizlikleri hakkında bilgi vermeye başlıyorlar. Daha bir araştırmada Korelilere ve Amerikalılara farklı renkli kalemler arasından birini seçmeleri isteniyor. Amerikalılar diğerlerinin seçtiğinden farklı renkte bir kalem seçerken, Koreliler diğer arkadaşları ile aynı renkte kalem seçiyorlar, uyumu bozmamaya çalışıyorlar.

Kaynak: Masuda, T., & Nisbett, R. E. (2003). Culture and point of view. Biological and Cultural Bases of Human Inference, 49–70. https://doi.org/10.4324/9780203774908

Tavsiye Ederim:

Kültür açısından Kullanıcının Deneyimi — Deneysel araştırmalar

Her Kültür NEDEN aynı tasarımı kullanamaz?

--

--