Mahşerin Dört Atlısı (The Four Horsemen of the Apocalypse)

Diamond Tema
8 min readApr 12, 2017

--

Bu konuyu Youtube profilimde video olarak da paylaşmıştım. Dolayısıyla yazıyı okumadan önce bu konuyla alakalı hazırlamış olduğum videoyu izlemek isterseniz şu linkte tıklayabilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=inLqy0qc04s&feature=youtu.be

Konumuz; birçoğunuzun duymuş olabileceği Mahşerin Dört Atlısı. Açıkcası Mitolojiler her zaman ilgimi çekmiştir ve birçok(Hint,Mısır,Yunan,Maya, Türk vs.) mitolojiyi derinlemesine incelemişimdir. Bahsi geçen bütün mitolojilerde bu Mahşerin Dört Atlısı denilen arkadaşlara (farklı isimlerle de olsa) rastladım ve en çok ilgimi çeken, hoşuma giden karakterler oluverdiler.

Şimdi size bu kimine göre kıyamet alâmeti, kimi mitolojiye göre doğanın dört elementi, (ateş, su, toprak, hava) kimine göre dört ana yön (kuzey, güney, doğu, batı) kimine göre Dört Büyük Cin/Melek veya gökyüzünü ayakta tutan Dört Büyük Sütun olan görevlilerden bahsedeyim.

Hristiyan İnancında Dört Atlı

İncil, Vahiy, 6. Bölüm:

1 “Sonra Kuzu`nun yedi mühürden birini açtığını gördüm. O anda dört yaratıktan birinin, gök gürültüsüne benzer bir sesle, “Gel!” dediğini işittim.”

2 “Bakınca beyaz bir at gördüm. Binicisinin yayı vardı. Kendisine bir taç verildi ve galip gelen biri olarak zafer kazanmaya çıktı.”

3 “Kuzu ikinci mührü açınca, ikinci yaratığın “Gel!” dediğini işittim.”

  • 4 “O zaman kızıl renkte başka bir at çıktı ortaya. Binicisine dünyadan barışı kaldırma yetkisi verildi. Bunun sonucu olarak insanlar birbirlerini boğazlayacaklar. Atlıya ayrıca büyük bir kılıç verildi.”
  • 5 “Kuzu üçüncü mührü açınca, üçüncü yaratığın “Gel!” dediğini işittim. Bakınca siyah bir at gördüm. Binicisinin elinde bir terazi vardı.”
  • 6 “Bir sesin şöyle dediğini işittim: ‘Bir ölçek buğday bir dinara, üç ölçek arpa bir dinara. Ama zeytinyağına, şaraba zarar verme!”
  • 7 “Kuzu dördüncü mührü açınca, “Gel!” diyen dördüncü yaratığın sesini işittim.”
  • 8 “Bakınca soluk renkli bir at gördüm. Binicisinin adı Ölüm`dü. Ölüler diyarı onun ardınca geliyordu. Bunlara kılıçla, kıtlıkla, salgın hastalıkla, yeryüzünün yabanıl hayvanlarıyla ölüm saçmak için yeryüzünün dörtte biri üzerinde yetki verildi.”

Bunlarla Tanrı yeryüzünde yakında görülecek gazabının özetini gözümüzün önünde sergiliyor. Hz. İsa’yı temsil eden Kuzu, yargı tomarının yeni bir mührünü açtıkça Tanrı’nın yeryüzünü yargılamak için belirlediği sürecin bir sonraki aşaması açıklanıyor.

İncil’e göre, dört atlı birlikte değil, dört ayrı atlı sırayla göründüğünde bu kıyamet belirtisidir. Anlatılmak istenen şudur; o zaman Rabb’in buyruğuna uymadıkları için insanları feci şekilde cezalandıracaklardır.

Mahşerin Dört Atlısı, Hıristiyan Teolojisi’ne göre kıyametin habercisi olarak görülür. Savaş, kıtlık, açlık, yoksulluk, salgın hastalık ve can güvensizliği getirecek olan kırmızı, siyah ve soluk renkli atlılar ile başlarında beyaz atı ile Hz. İsa’nın olacağı düşünülür. Yani bazı teologlarca bu beyaz atlı, Hz. İsa’yı sembolize etmektedir. Bunun sebebi ise şudur: Eskilerden beri beyaz atlar hep krallar ve prensler için ayrılırdı. Büyük fatihler beyaz ata biner ve öylece görkemlerini beyan ederlerdi. (Fatih Sultan Mehmet de, İstanbul’u feth ettiği zaman şehre beyaz bir at ile giriş yapmıştır)

Bunun yanında ayette söz edilen beyaz atın üzerinde oturanın elinde bir yay varken, ne ilginçtir ki okları yoktur. Yani güçlü ama savaşmaktan çekinen merhametli birinin izlenimi veriliyor ve başında bir galibin tacı var. İsa’nın da ilk ortaya çıktığında hep galip geldiğini ve büyük başarılara imza attığını ve “sağ yanağına vurana sol yanağını çevir” mantalitesini benimsediğini biliyoruz.

Beyaz At’ın anlamından bahsetmişken diğer renklere sahip olan atların anlamından bahsetmemek de olmaz.

İkinci atın rengi,(kırmızı) savaş rengidir. Ona “Barışı Kaldırma” yetkisi verilmiştir. Bunun sonucu olarak insanlar, birbirini boğazlayacaklar. Bu at ilkinden çok farklıdır. Kırmızı rengi kanı andırır çünkü bu at bir savaş habercisidir. Onun gelişiyle birlikte barış dönemi sona erer ve insanlar adeta birbirinin boğazlarına yapışmaya başlarlar. Atlı, kendisine verilen koca kılıçla kana doymaksızın kan dökecektir.

Ayrıca Kırmızı atlı, Mesih Karşıtı’nın egemenliğin ikinci dönemini temsil ediyor. İslamiyet’e göre Mesih Karşıtı, Deccal’e denk gelir. Hristiyanlıkta Deccal, dünyaya gelip insanları saptıracak olan, kendisine güçler bahşedilmiş ve bütün ulusları birleştirerek kıyameti getirecek olan Sahte bir peygamberdir. Bu peygamber Hristiyanlığa rakip olacak ve dinini savaşla yayacaktır.

Yukarıda bahsettiğim bütün ulusları birleştirme kehaneti, masonluğun Tek Dünya Düzeni hayâlini akıllara getirecektir. Daha sonra Vahiy 13. bölümde okuduğumuz gibi, bu kişi 666 rejimi adı altında tüm ulusları ona tapmaya zorlamaktadır. Özellikle o dönemde öldürülenlerden “başı kesilenler” olarak söz edilmesi de dikkat çekicidir. Demek ki ilerleyen süreçte ‘barışçıl’ lidere boyun eğmeyene hiç tahammül gösterilmeyecektir. Sizin aklınıza Hristiyanlıktan sonra ortaya çıkan ve baş keserek yayılan bir din geliyor mu? Neyse.

3. Sırada simsiyah bir at çıkıyor karşımıza. Bu atlının elinde sadece bir terazi var. Terazi de ticareti sembolize eder, zaten yazının başındaki ayetlerde de buna değiniliyordu. Ayrıca bu atlının günah ve sevabı tartıp kişinin nereye gideceğini bilebildiğini iddia eden Aziz’ler de vardır. Ancak sadece İncil’den alıntı yapmak gerekirse; bu atlının gelişiyle insanların artık zorbalıkla ticaret yapacaklarını anlıyoruz. Buğday ve arpa gibi sıradan ve temel ihtiyaçlar uçuk fiyatlardan satılacak. Zamlar, tek kişilik yiyecek fiyatlarını 1 Dinar’a, yani işçinin günlük ücretine yükseltecek. Kimilerine göre bu Kapitalizm, kimine göre ise komünizm’dir. Bu atlı’nın modern çağımızda hangi duruma denk geldiği tartışılır. Bize verilen bilgi, hayat pahalılığı (enflasyon) yüzünden en zaruri ihtiyaçların bile zar-zor karşılanabileceğidir.

Vahiy kitabının yazıldığı dönemki dinar, bir işçinin gündeliğidir. Buna göre, yarım kilo buğdayın 100 TL gibi uçuk fiyata satıldığını anlıyoruz. Başta barış müjdeleyen Deccal’in egemenliğiyle, önce etraf kana bulanır ve ardından savaşın en büyük getirileri olan kıtlık ve açlık gibi büyük belalara sebep olur. İnsanlar da birbirine yardım etmek yerine ellerindeki mamulleri gittikçe tırmanan fiyatlarla satmaya kalkışır. Sonuç olarak yeryüzündeki insanlar zaman geçtikçe kapkaranlık bir kaosa sürükleneceklerdir.

İşte şimdi Dört Atlı’dan en ürpertici olana geldik. Çünkü bu atın belirli bir rengi bile yok. İncil’de “Soluk” bir ata bindiği belirtilen bu varlığın adı: “Ölüm.” Ayrıca “Ölüm”, diğer atlılar gibi yalnız başına gelmiyor. Ölüler diyarı, yani ruhlar hemen ardından geliyor. Bu ikili takımın, dünyanın dörtte birine ölüm saçmasına izin veriliyor ve bu korkunç bir rakamdır, günümüzde 2 milyar insana denk gelmektedir.

En önemli atlı olan dördüncü atlı, ölümün renginde olup diğer ilk üçünün özeti ve toplamıdır. Başta bir sahte peygamber ortaya çıkacak, insanları saptıracak, ardından savaşlar meydana gelecek ve kıtlıklar olacak, böyle bir kaos içerisinde insanlar hastalanmaya ve rezil bir biçimde ölmeye başlayacak. Büyük bir nüfus kaybı yaşanacak ve imparatorluklar devrilecek.

4 Atlı’nın, Kısaca Diğer İnanışlardaki Yeri

Hemen hemen diğer inanışlarda da yukarıda bahsedilenden çok daha farklı kişiliklere sahip değiller. Bu yüzden size tek tek her millete, her dîne göre bir tanıtım listesi çıkarmaktansa, genel bir bilgi bombardımanına tutup yazıyı bitirmeyi tercih ediyorum.

Öncelikle; bilmelisiniz ki, bütün dinlerin kökünde sembolizm yatar. İnsanlar, dinlerinin anlaşılabilmesi için hikayelerini sembollerle ifade etmeyi daha kolay görmüşlerdir. Örneğin eski inanışlarda Tanrı’nın sembolü Güneş’tir. (Veya Baş Tanrı, Güneş Tanrısı’dır.) Güneş, gücü ve Dairesel yapısıyla sonsuzluğu sembol eder, çünkü dairenin, tıpkı Tanrı gibi başı veya sonu yoktur ve daire biçiminde olan Güneş, insanın görebildiği en güçlü varlıktır.

Bu 4 Atlı’ya verilen sembol ise, 4 köşesinden anlaşılabileceği gibi Kare sembolü idi. Ancak neden bu Atlılar 4 kişidir? Ya da neden Baş Melekler Dört Tanedir? Neden dört yön vardır ve neden dört element simyanın baştacıdır?

Mitolojilerde kare, 4 kenarı ile 4 elementi, 4 yönü (doğu, batı, kuzey, güney) temsil ederken, her yöne de bir koruyucu atanmıştır. Biz de zaman zaman dünyanın 4 bucağı demiyor muyuz? Evrenin 4 temel yasasını temsil ederken, zamanla bunlara kutsal sıfatlar verilmiştir. Ayrıca, Kutsal Dörtlü’yü sembolize etmek için, Haç kullanılmaya da başlanmıştır. Bu haç da Swastika gibi, değişkenlik gösterip birçok anlama getirilmiştir. Kullanılan semboller ve isimler değişse de, Mahşerin 4 atlısı gibi, 4 Melek gibi, 4 sembolü her zaman aynı anlamda kullanılmıştır.

Kutsal 4lü, 7 Emir’in yapıcılarıydı. Tanrı, 7 emir verdi, bunu kutsal 4 lü yaptı. Artık siz bunu her şeyi 4 element oluşturdu diye mi yorumlarsınız, 4 Başmelek mi oluşturdu dersiniz, bilemem. (Ki Başmeleklerin görevi de zaten doğa kanunlarını yönetmektir)

Görünüşe bakılırsa, bütün inançların temelinde bu 4'e verilen isimler şöyle: Kutsal Dörtlü, Büyük Dörtlü, Dört Büyük Kral, Dört büyük Mimar, Dört Büyük Mühendis ve ayrıca Dört büyük Sütun ve Dört Büyük Cin.

Daha sonraları Zerdüştler tarafından Amshaspand,
İbraniler tarafından Elohim ve Seraph,
Hesiodos’un teogonisinde Rabiri ve Titon adlarıyla anıldılar.
Bugün kullanılan genel adı ise Dört Büyük Melek’tir.

Bu 4 güç, ortasında bir Çember ile, (Çember Tanrı’dır, yukarıda bahsetmiştim) veya Çemberin içinde olarak resmedildiği zaman, Tanrı’nın 4 temel gücü yönettiği, veya 4 Temel gücün Tanrı ile bir olduğu, ondan geldiği mesajını verme amacı güdülür. Bu arada, 4 Temel Güc’ü sembolize etmede kullanılan bilindik en son sembol ise Kanatlı Çember’dir. Bununla alakalı örnekler vermek gerekirse;

Bilinen en eski tüy kanatlı çember sembolü bu. (Naacal)
Guatemala. Niven tarafından bulunmuş 2600 küsür tabletlerin içindeki tek kanatlı çember.
Asur-İran
Mısır (En Bilindik Hali)
Pers. (Kanatlı Çember’i en başarılı çağında bulmak için Asurlular, Babilliler ve Mısırlılar zamanına, yani M.Ö 3000–1000 yıllarına bakmalıyız.)
Mısır, Eğik Kanatlı. Kraliçe Hatşeput’un mezar odasında, girişin karşısındaki duvarda kanatlı bir çember resmedilmiş. Kanatların eğik olması tahminen özel himayeyi temsil ediyor.
Mısır, I. Tuthmosis’in mezar odasından.
Yunan

Resimlerine ulaşamadığım (Daha doğrusu kesinliğinden emin olamadığım, ancak isimlerinden ve görevlerinden emin olduğum) diğer inanışlardaki Dörtlüleri de tanıtmak gerekirse;

Mayalar

Kan (Sarı) Bacab : Güneyde.
Chac (Kırmızı) Bacab : Doğuda.
Zac (Beyaz) Bacab : Kuzeyde.
Ek (Siyah) Bacab : Batıda.

Mısırlılar

Amset: Doğudaki Ruh.
Hapu: Batıdaki Ruh.
Tesautmutf: Kuzeydeki ruh.
Quabsenuf: Güneydeki Ruh.

Kaldeliler

Sed-Alap veya Kirub: İnsan yüzüne sahip bir boğa görünümündeydi.
Lamas veya Nigal: İnsan başlı bir aslan görünümündeydi.
Ustar: İnsan görünümündeydi.
Nattig: Bir kartal başı görünümündeydi.

Hindular

İndra-Cennetin Kralı: Doğuda.
Varouna-Suların Tanrısı: Batıda.
Rouvera-Servet Tanrısı: Kuzeyde.
Yama-Ölülerin Hâkimi: Güneyde.

Çinliler

Kendi ülkelerini bu şekilde tanımalama alışkanlıklarından ötürü, Çin’in dört dağı, yani Tse-Yo, dünyanın dört köşesiydi.

Tai-Tsong: Doğunun Yo’su.
Saing-Fou: Batının Yo’su.
Chen-Si: Kuzeyin Yo’su.
How-Kowang: Güneyin Yo’su.

Ayrıca, okumak isterseniz Dinî ve Tarihî konular ile alâkalı diğer yazılarımın bir kısmı: Tevrat Çelişkileri,
Saptırılan Semavî Dinler,
Sirius (Şira) Yıldızı,
Yobaz Dinsizlik/Dindarlık,
Peygamber Enok’un Kitabı,
Dünya Tarihinde Kurban Ritüeli
Mu Kıtası (Dinlerin Kökeni)

Sanırım şimdilik bu kadar yeter. Diğer yazılarda görüşmek üzere…

NOT: Bu yazı ve diğer yazılarım benden özel izin alınmadan ve kaynak belirtilmeden hiçbir ortamda kullanılamaz, kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve paylaşılamaz. Benden özel izin almadan ve kaynak belirtmeden kullandığınız taktirde hakkınızda yasal işlem başlatılacaktır.

https://www.facebook.com/diamondtemaofficial/notifications/

Kaynakça

Can Nuranoğlu, “Tanrı’nın Son Vahyi: İncil’in Vahiy Bölümü Üzerine bir Yorum”, Yaşam Kilisesi, s.22–23.

“Antik Karadeniz’de Fonetik Yolculuk”, s.70–71.

S. Zweig, “Amerigo”, sa:16–17

Carlos Madrigal, “İncil’in vahiy Bölümünün Yorumu”, Yeni Yaşam Yayınları, İstanbul 2000, s.98–100.

Kutsal Kitap Yayınları, “İncil”, Yuhanna-Vahiy Kitabı, 6. Bölüm, 1–8 Ayetler

http://www.newworldencyclopedia.org/entry/Four_Horsemen_of_the_Apocalypse

http://www.tarihtennotlar.com/genel/mahserin-dort-atlisi/

http://www.patheos.com/blogs/christiancrier/2014/05/17/who-are-the-four-horsemen-of-the-apocalypse-a-bible-study/

https://www.khanacademy.org/humanities/renaissance-reformation/northern/durer/a/drer-the-four-horsemen-of-the-apocalypse

http://dunyaninsonu.weebly.com/mah351erin-doumlrt-atl305s305.html

--

--

Diamond Tema

Din, Bilim ve Tarih üzerine yazılar yazmaktayım. Ayrıca Youtube adresimiz: https://www.youtube.com/c/diamondtema