-Son Samuray- İnceleme ve Eleştiri Yazısı

Emre Tolga Önder
3 min readJan 8, 2016

--

Fan Art by aaronwty

Bu sefer inceleme yapmaya karar verdiğim film, başrolünde Tom Cruise’un oynadığı ‘’Son Samuray’’ filmi oldu. Öncelikle filmi biraz tanıyalım.

Film 1870'ler Japonyası’nda geçiyor. Japonya’nın modernizasyonun hikayenin temelinde olduğu filmde olay Japonya’nın Nathan dayımızı (Tom Cruise) Amerika’dan davetli olarak, ilk modern orduyu yetiştirmesi için Edo’ya (Günümüz Tokyo’su) çağırması ile başlıyor.

Şimdi burada filmin iyice içine girmeden filmin esinlendiği Boshin Savaşı’nı biraz tanıyalım. Boshin Savaşı 1868–1869 yılları arasında iktidarda bulunan Tokugawa Şogunluğu’nun yönetim şeklinden ve ilişkilerinden rahatsızlık duyan, Meiji İmparatoru, İç İmparatorluk Asilzadeleri ve Samurayların vs… başkaldırısı ile yaşanan iç savaştır. Filmdekinin aksine Samuray’ların (yani Nathan dayımızın taraf değiştirip yanında savaştığı topluluk ) ittifak olduğu İmparatorluk savaştan galip ayrılıyor ve daha sonra Ezo İmparatorluğu adı altında Japonya’yı hakimiyeti altlarına alıyorlar. (Daha doğrusu filmde açık kapı bırakılıyor diyebiliriz ama savaşın sonunda ne olduğunu tam olarak anlayamıyorduk). Bu arada bu sürece Meiji Restorasyonu denildiğini de dipnot olarak düşeyim.

Filmin incelemesine gelecek olursak, filmin en bitirim olayı, herkesi etkileyen sahnenin farklı olabilmesi. Ve her kişinin filmden farklı bir tat, farklı bir anlam çıkarabilecek olması. Kişinin düşüncelerinin, fikirlerinin hangi şartlarda olursa olsun değişebileceğini ve buna sıkıca bağlanılabileceğini öğreten nadir filmlerden diyebilirim. Kişinin giydiğinin sadece bir Samuray Kimonosu veya sadece bir Yüzbaşı Kamuflajı değil, o kültürü, o düşünceleri giydiğini görmek insanı derinden etkiliyor ve düşünmeye itiyor.

Açıkcası ‘’gelenek ve modernizm’’in savaşını, sırf o kültürü ve iç savaşın nasıl bir süreç olduğunu görmek için bile izlenilebilecek bir film diyebilirim. Belki bir çoğunuz bana kızacaktır fakat Tom abimizin muhteşem performasına karşılık ‘’tipleme’’ konusunda karaktere pek uyduğunu düşünmüyorum. Aynı oyunculuğu gösterebilirler miydi bilmiyorum fakat ‘’tipleme’’ konusunda çok daha uyacak abilerimizin olduğunu düşünmekteyim.

Gelelim Tom Cruise’un canlandırdığı Nathan dayımıza. Nathan dayımız bir savaş kahramanı. Kahramanı olduğu savaşta Indian Wars (Kızılderili Savaşları). Normalde bu dayımız bir İngiliz Askeri fakat Amerika Ordusu’na katılıyor ve Amerika ordusuna hizmet etmeye başlıyor. Daha sonra bi triplere giriyor bıraktı bırakıcak, nası sıkılmış, nası bunalmış dayım kıyamam. Sonra Japonya diyor ki, saçmalama Nathan ne demek dinleneceğim? Daha sonrasını zaten yazının başında anlattım.

Eleştirmenlerin genellikle bu film de beğendikleri durum, içine çok fazla yıldız oyuncu koyup bunların popülerliğinden yararlanmaları değil, tam tersine oyunculukların parlaması durumudur. Nathan dışında diğer karakterlemeler de son derece iyi performans sergilemişler fikrimce.

Savaş sahnelerine öncelik vermekle beraber, kostüm tasarımı, seslendirmeler ve o dönemin kültürünün ve enerji (ya da ruh siz nasıl adlandırmak isterseniz) aktarımının üst düzey olduğunu söylemem gerekir. Neredeyse bu konuda tama yakın puan verebiliriz filme. Bunun yanında iki farklı kültürü anlatmasına rağmen, herhangi bir taraf için propaganda yapmadan, dönem ilişkileri ve politikasını doğru ve saptırmadan anlatması filmin Senaristine tebrik göndermemizi gerektirecek bir hareket açıkcası. Büyüksünüz John ve Edward kobra dayılarımız! Tabii burada hayranı oldukları ve bu filmi yaparken esinlendikleri Yedi Samuray filminin efsane yönetmen-senaristi Akira Kurosowa’ya saygılarımızı sunalım. Bu paragrafımızı da filmin övdüğümüz bölümlerin özeti olan Edward Zwick’in bir sözüyle geçelim;

‘’Her kültürde, antikten moderne geçiş anı, sancılı ve dramatiktir. Aynı zamanda fevkalâde görseldir. Her bir görüntü, her bir yer, her bir oda, eskiyle yeninin bir arada bulunuşunu yansıtan bir hikayeyi anlatır. Melon şapkalı bir adam, kimono giyen bir kadının yanında yürür. Tüfekle birbiri ardına atış yapan bir adam, kılıç sallayan bir düşmanla karşı karşıyadır’’

Bu yazısındaki düşüncesini çok iyi aktardığını düşünmekte ve bu film hakkında ki tek eleştirimin esinlendiği savaştan farklı bir pozisyonda bitmesi ve farklı şekillerde delalet etmesi ve iç ayrtınlarına inmemesidir. Tabii ki burada düşünülmesi gereken ‘’zaman, mekan, grafik’’ unsurları olduğundan bu eleştirilerin çok üzerine gitmemek lazım.

Eğer bilmediğin bir kültürden bir kaç parça görmek, o kültür hakkında bilgi almak ve bunu görsel olarak bir şölen haline getirmek istiyorsanız kendiniz için. Bilgisayarınıza-DVD Playerınıza ‘’Son Samuray’’ı takıp mısırınızı patlatın. Pişman olmayacaksınız.

Müzik : 7/10
Senaryo : 9/10
Oyunculuk : 9/10
Efekt-Kostüm-Seslendirme : 9/10

Eğer bu yazımı beğendiyseniz ‘’Adalet Peşinde İncelemesi ‘’ yazıma da göz atabilirsiniz.

Ayrıca beni Twitter adresimden takip edebilir, Facebook adresimden benimle iletişime geçebilirsiniz.

Okumaya zaman ayırdığınız için teşekkürler.

--

--