Kendi Mektubuma Cevap

heyecan korkmaz
2 min readMay 9, 2023

--

Tam 8 ay geçmiş aradan, ne kadar da çok olmuş değil mi? Kendime nasılsın diye sormayı unuttuğum bir zamanda çıkageldin. Ne güzel de başlamışım mektuba, sade bir “nasılsın?”… Aslında ne kadar dilimizde yalınlaşan ama bir o kadar da derin bir soru. Gerçekten nasılım? İyiyim dediğim zaman gerçekten iyi miyim? Yoksa sadece bir alışkanlıktan mı iyiyim diye yanıt vermek.

Ne kadar da eminmişim kendimden, “iyi olacağına eminim” derken. Ne ara bu kadar kendimden emin olmaz bir hale geldim… Acaba yine bu kadar emin olabilir miyim kendimden? 8 ayda büyüdüğüm için mi bu eminsizlik? İnsan yaşadıkça, gördükçe katılaşır, duygusuzlaşırmış ya; ben de mi onlardan oldum? Belki de yaşadığım en ağır düşüş ya da en karanlık gece yüzünden böyledir…

Hava hala ayaz, tam sabah olmadı. Düştüğüm yerdeyim. Doğrulmak üzereyim ama hala o gücü kendimde hissetmiyorum. Kanayan yaralarımın acısı geçti. Sahi ne kadardır düştüğüm yerde çabalamadan bekliyorum. Yaralarımın geçmesine yetecek kadar oldu mu?

Gözlerimi kapatıyorum, mektubu yazdığım zamanı hatırlamaya çalışıyorum. O kadar silik ki sadece bir an var aklımda. Günlerden neydi? Üstümde ne vardı? gibi sıradadan şeyler terk etmiş beynimi. Sadece duygular kalmış… Hayat hala bu mektup gibi mucizelerle dolu. Laf aramızda tuttuğum dilek bile yok aklımda. Hayatımdaysa varlığına ve bana geldiğine şükür; eğer hayatımda değilse vardır bir sebebi.

Nasıl da iyi tanımışsın meğer kendini. Nasıl bildin cesaretinin seni yarı yolda bırakacağını… Ama çok daha iyi bildiğin bir şey var ki istediğin şeyi almadan peşini bırakmayacağın gerçeği.

Eğer tüm bu güzellikleri bırakmışsan belki de onlar artık güzel değildir. Belki senin için güzel olan şeyler değişmiştir. Kendini kavramlarla sınırlandırma. Kavramlar insanlara, zamana ve hatta kendine göre bile değişir. Kendini hiçbir şey için zorlama. Severek yap, yaptıkça daha çok sev. Sadece korktuğun için sevdiğin şeyi bırakma. Ama artık sevmediğini fark ettiysen bir saniye bile aynı şeyi yapma. Kendi hapishanenin duvarlarını örmekten başka bir şey yapmadığını, o güzel zamanını harcadıktan sonra fark edersin. Seni sevmeyenlerle olmaman gerektiğini öğrendiğin gibi bunu da öğreniyorsun biliyorum. 8 ay önce dediğim gibi “her şey sevgiyle daha güzel”; sevmeyi bilmeyenlerle hiç değil…

Sen sevmeyi hiç unutma! Hak etmeyeni bile sev ki sevmek ne demek görsünler. Sevmek senin ayıbın değil, sevmemek onların ayıbı. Ama en çok da kendini sev, kimse seni sevmese bile… Çünkü ömür boyu sensin kendinle olan. Etrafındaki hangi insanın garantisi var ki? Kendi değerini kimseden eksik görme. Emin ol sen çok değerlisin.

Hey.

16.03.2018

--

--