Ters Dönen Maslow Piramidi

Onur Yarar
6 min readFeb 11, 2020

--

Photo by Jens Johnsson on Unsplash

İlk olarak insanları neyin/nelerin motive ettiğini düşünelim. Düşünürken bir taraftan da bu konuda bizden çok önce düşünen ve çalışmalarını A Theory of Human Motivation (1943) adlı makalesi ile yayımlayan Abraham Harold Maslow’a (1908–1970) kulak verelim. Maslow, insanların ödüllerle veya bilinçsiz arzularla ilgili olmayan bir dizi motivasyon sistemine sahip olduğuna inanıyordu. Bunları tanımlamak için Maslow Piramidi gibi isimlerle de anılan bir ‘ihtiyaçlar hiyerarşisi’ modeli geliştirdi.

Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin en eski ve en yaygın versiyonu beş motivasyonel ihtiyacı içerir (1943). Genellikle bir piramit içinde hiyerarşik seviyeler olarak tasvir edilirler.

Bu beş aşamalı model eksiklik ihtiyaçlarından (fizyolojik, güvenlik, sevgi ve saygı) ve gelişme ihtiyaçlarından (kendini gerçekleştirme) oluşur. 1970'den sonra, “bilişsel ve estetik ihtiyaçlar” ile birlikte “aşkınlık (üstünlük) ihtiyacı” olarak ifade edilen kavramlar da piramitte kendine yer buldu. Bu güncellemeyle birlikte piramit artık beş değil sekiz seviyeden oluşuyor.

Eksiklik ihtiyacı, -karşılanmadığı takdirde- bireye güçlü bir motivasyon sağlayan yoksunluktan kaynaklanır. Eksiklik ihtiyaçları karşılandığında, bir sonraki/bir üst seviyedeki ihtiyacın yoksunluğunu gidermek, kendini gerçekleştirme ve aşkınlık zirvesine doğru ilerlemek için daha fazla motivasyon mümkün hale gelir. Maslow’un modeli, kendini gerçekleştirme ve aşkınlığa ulaşmak adına, insan grupları içinde daha yüksek bilişsel işlevler ile işbirliği için gereken faaliyetleri ve ihtiyaçları önerir.

Piramitin eski versiyonlarıyla (1943–1970) ilgili özet bir bilgi verdikten sonra asıl konumuza dönelim. Buradaki özet bilgiyi genişletmek isterseniz A Theory of Human Motivation — Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi’ne Genel Bir Bakış adlı yazıma göz atabilirsiniz.

Maslow’un çalışmasındaki değişiklik ve güncellemeler yukarıda ifade ettiklerimle sınırlı değil. Ortaya çıktığı andan itibaren hatırı sayılır sayıda çalışmaya konu olup, insan hayatının akışındaki gelişmelere paralel olarak irili ufaklı birkaç kez daha güncellemeye uğruyor.

Yapay zeka, bilgi teknolojileri, entegrasyon, otomasyon ve robotizasyon gibi pek çok alanda meydana gelen yıkıcı değişimler ve gelişmeler, insan davranışlarındaki etkilerin kökenine etki ediyor, değişime zorluyor ve bazen de değiştiriyor. Haliyle bu değişimlerin ve gelişmelerin insan davranışları ve motivasyonuna, dolayısıyla Maslow Piramidi’ndeki hiyerarşik yapıya nasıl etki ettiği de bu alandaki araştırma konuları kapsamına tekrardan girmek zorunda kalıyor.

Baş döndürücü bir hızla gelişen teknoloji ile birlikte her gün yeni kavramlar, yeni değerler, yeni ürünler ve sonuç olarak yeni ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Birkaç yıl önce varlığından dahi haberdar olmadığımız bir ihtiyaç(!) çok kısa sürede ve dünya nüfusunun hiç de azınsanmayacak bir kısmında temel ihtiyaçlar listesine girip rahatlıkla vazgeçilmez hale gelebiliyor.

İşin diğer ucunda vazgeçilmez olarak nitelendirilen/düşünülen kavramlar, değerler, ürünler, şirketler, pazarlar ve bunlara bağlı olarak “ihtiyaçlar” bir anda vazgeçilebilir hale gelip hayatımızdan çıkabiliyor. Tüm bu gelişmelerin ışığında, yakın gelecekte piramitte yer alan seviyeler ve hiyerarşik ilişkiler yeniden tanımlanacak ve tabir-i caizse Maslow Piramidi yattığı yerde ters döndürülecek.

Bu güçlü iddianın sahibi ben değilim. Doç. Dr. Katinka Dijkstra (Erasmus Üniversitesi Psikoloji, Eğitim ve Çocuk Çalışmaları Bölümü / Rotterdam) ve Dr. Erwin Dijkstra (Atos IoT, Analitik ve Yapay Zeka Başkanı).

Yeni Nesil Maslow Piramidi

*AI: Yapay Zeka | DL: Derin Öğrenme | KI: Bilgi Entegrasyonu

Yukarıda görsel olarak yer alan Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinden türetilen bu yeni ilişki ağı, yakın gelecek için ihtimal dahilinde ve oldukça olumlu bir senaryoya işaret ediyor.

Yapay zeka ve benzer teknolojilerin ideal kullanımı için, “insanlığa yararlı, herkes için sınırlı olan mevcut kaynaklara ve tüm yaşama saygılı olan, sağlıklı, müreffeh ve sürdürülebilir bir gelecek yaratmak için insan davranışlarını teşvik etmek” konularında stratejiler öneriyor.

Buradan ilhamla hedeflenen yakın gelecekte Yeni Nesil Maslow Piramidi’nin, güzel gezegenimiz için aşağıdaki stratejileri ve tasarım ilkelerini bir araya getireceği düşünülüyor.

  • Yeni teknolojilerin insanlığın ihtiyacı olan eksikliklerin giderilmesi amacıyla kullanılması (biyoteknoloji, otomasyon ve robotizasyon). Bu sayede insanlar, temel ihtiyaçlarını daha hızlı ve daha ucuza karşılayacak, bunlar için harcadıkları zamanı azaltacak, bu ihtiyaçlara karşı daha az yoksunluk duyacak ve neticede bunlar için daha az motive olacaklar.
  • İnsani gelişmeyi (kendini gerçekleştirmeyi) desteklemek için Derin Öğrenme (Deep Learning, DL) ve Bilgi Entegrasyonu (Knowledge Integration, KI) kullanılması. İnsanlar, sezgisel kararları veri destekli gerçeklerle destekleyerek karmaşık ve zaman alıcı görevlerden kurtulacak.
  • Değerlerin, amaçların, bireylerin ve sosyal grupların nasıl geliştiğinin (kendini gerçekleştirdiğinin) yeniden tanımlanması.
  • Bireysel başarı konseptinin yerine, kolektif çalışma ile başarı ve değer yaratmaya doğru dönüşüm sağlanması.
  • Her bir bireyini güçlendiren bir toplum meydana getirilmesi.
  • İhtiyaçlar için yapılan bu yeniden tanımlamanın geliştirilmesi ve yapılan her işe dahil edilmesi

Aslında geleceğe gitmeden bugün bile Yeni Nesil Maslow Piramidi’nin çevremizdeki somut örneklerini kolayca görebiliriz. Aynı akış üzerinde bazı durumlarda olumlu sonuçlara dönüşmesi gereken olumsuz örnekler de görmek oldukça olası bir durum.

Çok tanıdık bir örnekle; insanlar sosyal ağlarda boy gösterdikleri varlıkları ile her geçen gün daha fazla beğeni ve etkileşim almaya bağımlı hale geliyor. Böyle olunca gelişimleri en fazla “aidiyet” veya “saygı” ihtiyacı seviyesinde donup kalıyor ve bir türlü ilerleyemiyor. Bu da onların daha yüksek bir ihtiyaç seviyesine çıkmalarına ve bu yönde olumlu davranış geliştirmeleri için motive olmalarına engel oluyor.

Bu olumsuz tablodaki sorunu düzeltmek için sosyal medyayı yasaklamak ya da sınırlamak kesinlikle bir seçenek olarak düşünülmemeli. Üstüne yoğunlaşıldığında mutlaka yeni değerler üreterek bu konuda kişisel gelişime katkı sağlayacak çözümler bulunabilir. Elbette ki bu yoksunluk etkisi kaynaklı motivasyonu, kişisel gelişimi desteklemeye dönüştürebilmek oldukça zor ancak imkansız değil.

Peki bu Yeni Nesil Maslow Piramidi’ni nasıl okumalıyız?

Gelin, bu yeni nesil piramidin kavramlarından ve yenilenen hiyerarşik yapısından elde edilen birkaç çıkarıma ve ilkeye birlikte göz atalım.

  • En iyi birey haline gelmek, saygı ihtiyaçlarının altında yer alan temel ihtiyaçların güçlendirilmesini gerektirir.
  • En iyi takım oyuncusu olmak, bilişsel ihtiyaçlar ve üzerindeki diğer ihtiyaçların güçlendirilmesini gerektirir.
  • Biyoteknoloji ve robotik süreç otomasyonlarını (Robotic Process Automation, RPA) en iyi biçimde kullanmak, temel ihtiyaçlara (Biyolojik/Fizyolojik ve Güvenlik İhtiyaçları) duyulan yoksunluğu ortadan kaldırmayı, gerçek dünya ve yeni sanal dünyada herkes için eşit katılım sağlamayı gerektirir.
  • Derin Öğrenme ve Bilgi Entegrasyonu, saygı ihtiyaçlarını azaltmak için bilişsel ihtiyaçlara yönelik, birlikte ve yaratıcı bir şekilde uygulanmalıdır.

Maslow’un bu yeni nesil gelişme piramidi, daha yüksek işlevlere sahip ve daha yaratıcı insan kültürlerinin meydana getirilmesi adına, teknoloji ve insan davranışlarını birleştirmek amacıyla verimli stratejiler geliştirmek için harika bir çerçeve sunuyor.

Model içerisinde dijital kapsayıcılık bir gereklilik olsa da, her şeyden arındırılmış salt bir hedef gibi algılanmamalı. Dijital kapsayıcılık ulaşılacak bir hedef ya da gerçekleştirilecek bir amaç değil, asıl amaca hizmet eden araçlardan yalnızca biri. Bu doğrultuda dijital kapsayıcılık, insani değerleri arttırmanın bir yolu, insanlığın daha fazla işbirliği içinde kolektif tarzda üretim yapmasına ve mevcut durumu sosyal kapsayıcılığa dönüştürmesine olanak sağlayan bir gelişim olarak düşünülmeli.

Diğer bir başlık olarak, kolektif insani değerlerin ve ahlaki davranışların yapay zekanın (Artificial Intelligence, AI) model gelişimine etkin bir şekilde dahil edilmesi, sadece daha iyi bir yapay zeka teknolojisine sahip olacağımız anlamına gelmez. Aynı zamanda yapay zekayı, insanlığı daha iyi anlayan ve insani ihtiyaçları daha iyi karşılayan bir noktaya da getirir.

İşte bir taraftan bu gerçeklerle yüzleşirken, diğer taraftan Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi modeline bağlı olarak insanların motivasyonlarının tüm bunlardan nasıl etkileneceğini şimdiden daha farklı açılardan bakarak değerlendirmeliyiz.

Özellikle Yapay Zeka, Bilgi Entegrasyonu, Otomasyon ve Robotizasyon teknolojilerinin, insan hayal gücü ve yaratıcılığı ile birleştiğine yakından şahit olduğumuz şu günlerde insanların gelişim süreçlerini ve motivasyon kaynaklarını dolayısıyla Maslow’un İhtiyaçlar Piramidi’ni yeniden mercek altına almamız gerekiyor.

Makalenin yorumsuz ilk haline göz atmak isteyenler için aşağıya direk bağlantısını ekledim. Makalenin orijinal dili İngilizce. Keyifli okumalar.

Çok fazla düşündük ama çok az hissettik. Makinelerden çok, insanlığa ihtiyacımız var. Zekadan çok şefkat ve kibarlığa ihtiyacımız var. Bunlar olmadan yaşam şiddet dolu olur ve her şeyi kaybederiz.

Charlie Chaplin

--

--