Sene dediğin..

Veysel Şimşek
5 min readJul 25, 2016

--

Geçtiğimiz iki dönemi baz alıyorum..

Vizesinden 4 alıp, finalinden boş kağıt verip, Bütünlemede verdiğim sınavlarla, kaldığım derslerle ve katıldığım yarışmalarla geçen iki dönem.. İkinci sınıf birinci döneme gitmek gerekirse; Sene başında her öğrenci gibi “Bu dönem düzenli çalışacam” yalanını söyledim tabiki kendime (çalışamadı!), şaka şaka düzenli olmasada çalışmıştım. En azından hiç ders bırakmamıştım, ders bırakmayı geç; 3 dönemdir aldığım ‘Calculus 1’ dersini kılpayı ile bu dönem vermiştim. Ders olarak, normal-tembel olmayan ama çalışkan da olmayan bir çocuk oldum üniversitede, Bu dönemki en tuhaf olay ise;

Tabiki de ‘Differential Equations’. Genel olarak bende şöyle tuhaf bişey vardı millet’in harf kastığı derslerde ben kalıyordum, ama milletin çok çalıştığı derslerde kendimi kasmadan yapabiliyordum. Differantial Equations‘da bu derslerden birisiydi; herkes harf düşürmüştü ama ben Vizesinden 04 almıştım ve finaline girmeden önce -yok ben bunu bütünlemeye bırakacağım, demiştim kafamda bitirdiğim için boş kağıt verip çıkmıştım. Geçme notu 45 yada 50 idi, benim vize notum 04 ve quizlerden ortalama 53 almıştım, yani ortalama 10.6 puan geliyor. Bu demek oluyor ki benim geçmem için en az 75–80 almam gerekli, okuduğum bir atasözü diyor ki “ difficult is done at once, the impossible takes a little longer”. Arkadaşları bırakmadım, sınava yönelik anlattılar herşeyi ve Bütünleme’den sonra sonuçlar geliyorr Veysel Şimşek 89 vaoowvv. Geçtim.

Sorun ben de mi diğer insanlarda mı ?

Kısaca neden arkadaşlarımın harf düşürdüğü dersten benim genelde kaldığıma değinmek istiyorum. Arkadaşlarım genelde sınava yönelik ezber politikasına dayalı çalışıyorlardı, ben ise oldum olası ezberi sevmem -sevmediğim için istesem de yapamam.- Bölüm dersleri yani Electronic, Circuit Theory.. gibi dersler ezbere gelmiyor sevme işi bende mühendisliği seviyorum. Elektroniği seviyorum, mantığını anlayıp yapıyorum.Benim düşüncem bu; bundan dolayı o derslerde başarısız oluyorum.

Dersler bu şekilde geçmişti 1. dönemde ama derslerin haricinde çok aktif bi dönemde geçmişti, öncelikle;

— 1. sınıfın yaz tatilinde tanıştığım Bitter Noa isimli organizasyon girişiminde Part-time olarak işlere gidiyordum boş zamanlarımda, Mükemmel bir iş bulmuştuk :) İşin tanımı ‘Bisiklet Sürme’ kulağa çok hoş geliyor değil mi ? Gündelik ücret ile bisiklet sürüyorduk. Gaziantep’de bir Alışveriş merkezinin tanıtım bisikletiydi, arkasında reklam olan bir bisiklet kornasıyla filan baya hoş bisiklet’ti. Sabah 9 gibi başladık belirli bi güzargah üzerinden gidip gezip tekrar akşam üstü geliyorduk. ‘Gerçekten bu kadar eğlenceli para hiç kazanmamıştım.’ Hala arada gidiyorum, çok güzel arkadaşlıklarda edinmiştim.

— Gelelim asıl aktifliğe ev arkadaşımın dediği gibi “ Ev’in yolunu unuttuğum” zamana.. Aralık Ayı derslerimin ipini kaçırdığım, eve uğrayamadığım zamanlardı.

Aralık 2'sinden 7'sine kadar İstanbul macerası vardı. Aralık 3–4–5 Türkiye İnovasyon Haftasında İnovatim Ekibinde görevli olarak Etkinlikle bulunmuştuk, güzel arkadaşlıklar edindim.Kendime yeni şeyler kattım.. Etkinlik bittikten sonra İstanbul’da 2 gün fazladan kaldım, çünkü biraz İstanbul’u dinlemek istedim. Mutlu olduğum bi haftanın sonunda tilki misali yine Gaziantep’e dönmüştüm.

Gömüldük mü bilgisayarlara 3 gün?.

Bundan sonra önümüzde Garaj Hackathon macerası vardı 3 gün boyunca okulda uyuduğumuz daha doğrusu uyumadığımız bi yarışma vardı, ve itiraf etmek gerekirse Üniversitenin bugüne kadar yaptığı en iyi etkinlikti. -Ekiple aldığımız ilk başarı olarak söylemeden edemeyeceğim hackathon’da 1. olmuştuk.- Hackathon için Cemil’in yazdığı güzel bir blog yazısı vardı; “Garaj Hackathon’un Ardından”

Birinci dönem öyle bitmişti. İkinci dönem başlıyordu, Dönem tatili tabiki yapamamıştım. Büt haftası ve Babamın benim her işi yapabileceğime inandığı sürece tabiki tatil yapamam. Babamın yanına gittiğim zaman mevsimlik işçi gibi oluyorum zaten :) ‘Joker eleman Veysel’.

— İkinci dönem yine kendimize verdiğimiz sözlerle başladı, ama bu sefer farklıydı çünkü Incubation Center’da ofisimiz vardı, ‘Boss’ olmuştuk sanki artık. Öncekikle Proje Pivot etmişti, birçok şey değişmişti.Pivot hikayesini yazmıştım daha önce “Ya ‘İlk göz ağrımıza’ aşık olsaydık?”. Gaziantep Ticaret Odasında Final sunumuna gidiyorduk ve vize haftasıydı, yani vizeler sarpa sardı, ikinci vizeler var diye avuttuk kendimizi bazı dersler için ve sonrasında, Surprise! Gaziantep Ticaret Odasının yarışmasında Finalde elenmiştik 30+20=50 bin TL uçmuştu, burda hakkımızı yemişlerdi her yerde söylüyoruz, herkeste farkındaydı. — Belki ileride anlatırım olayların aslını astarını — Dersler devam ediyor, proje üstüne çalışmalar devam ediyor, bu arada Incubation’un bahçesinde bulduğumuz mangal ile mangal partileri yapmaya başlamıştık, Eee tabi Gaziantep’de After Party yapacak halimiz yoktu :). Herşey seyrinde hareket ederken Final haftası geliyordu, neyse çalışılıp yapılacak dersler imkansız değil ya dedik. Tabi hayat oyun oynamazsa bize, 2 Haziranda Hacettepe Üniversitesinde Hamle İnovasyon yarışmasını öğrenen bizler dururmuyuz ?, hazırlıklar başladı hemen, önemli bi yarışmaydı; bu sefer Üniversiteden ulaşım masrafları için destek istemiştik. Öğrenci olarak hazıra dağ dayanmadığını farkettik, Üniversiteden masrafları karşılama sözü almıştık, bu arada Final haftası dayanmıştı ve bize gülüyordu resmen Yarışmanın ertesi günü bizim en önemli sınavımız olan “Circuit Theory 2" sınavımız var, Yarışmaya gitmekten vazgeçtik sınavımıza çalışmaya başladık bizde.

Hayat seçimler sunuyor, seçimler hayatı belirliyor. TUHAF!

Şaka şaka, tabikide yarışmaya hazırlanmaya devam edip, O gün Ankara’ya gittik. Maalesef ufak aksaklıklar sebebiyle gerçekten iddialı olduğumuz yarışmada derece alamadık. Ertesi gün Sınavda ise boş kağıt vermiştik. Bütünlemeye kalan ilk ders olmuştu, geldikten sonra diğer sınavlarada çalıştım ama 3 dersin 1'i direk Bütünleme’ye bırakmıştım, Bir ders ise direk olarak kalmıştı.

Tabiki bu direk kaldığım ders yine arkadaşlarımın harf düşürdüğü ‘Calculus 2’ .

Bütünlemelere çok iyi çalışıyordum, vermeliydim çünkü 3. sınıf’ın çok ağır olduğunun farkındayım, ama ‘Calculus 2’ den kaldım maalesef, Diğer bütünlemelere de girdim. 3 dersin 1 tanesini bıraktım, O ders de ; ‘Complex Analysis’, Bu dersi neden bıraktım, -bu arada tabiki arkadaşlar harf düşürdü-. Bu dersin hocası Mühendislik hocası değildi, bölümdeki bu dersi veren hocalar dersten tiksinmiş olacak ki kimse dersi vermek istememiş, ve sonuç olarak Eğitim Fakültesinden bir hocamız dersi vermişti. Bilindiği üzere Eğitim fakültesi de ispat’a dayalı olduğu için sınıftaki birçok kişi de döküldü sınavda, Hocamız da önümüzdeki dönemde bu dersi asla ben vermeyecem diye söyleyince komple bıraktım dersi, Seneye bizim bölümden hocalardan alırım diye düşündüm.Sonuç olarak 2 tane dersim var alttan.Final günü Ankaraya gittiğimiz dersin Büt’ünden 60 alarak geçmiştim.

Bu sene böyle bitti.. Yaptığım ve yapmadığım işlere bakarsam, hayat felsefem dolayısıyla yaptığım işlerden pişman olmuyorum — olmamaya çalışıyorum — . Hayat’ın içinden olarak yaptığım ve her zaman da hüzünle sonuçlanan hatam “Dereyi görmeden paçaları sıvamak oluyor”. Her seferinde bu iş/güç/ders/konu olacak tamamdır diyorum kendimi hazırlıyorum ve olmayınca büyük hayal kırıklığı yaşıyorum. Velhasıl kelam, Sene dediğin böyle geçti bitti. Önümüzdeki sene en ağır yılımız olacak bunun farkındayım, Şuanki amacım bu Yaz tatilini çok iyi bir şekilde kullanmak. Bu yaz gerçekten güzel şeyler yapabilirsem, yaz sonunda bi blog daha yazmayı düşünüyorum.

— Cedric’in de söylediği gibi “21 yaşındaysanız ve mühendislik öğrencisiyseniz hayat gerçekten çok zor!”

Sözlerimi Büyükdedemin de dediği gibi sonlandırıyorum;

See you later Alligator..

--

--

Veysel Şimşek

In proof we trust | Electric and electronic engineering