Kendini Gerçekleştir

Ayse Naz Acar
Bi’ Dünya İçerik
4 min readDec 14, 2020

Artık hepimiz Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşini de en üstteki ihtiyacı da biliyoruz, günlük konuşmalarımızda da sık sık kullanıyoruz. Hatta neredeyse katıldığım eğitimlerin tamamında, konuya buradan başlamak bir gelenek haline dönüştü desem, yerinde olacaktır.

“Kendini gerçekleştiren bireylerin özgür iradesi, ortalama insanlarınkinin üstündedir.” Abraham Maslow

Sanki psikoloji ya da psikolog denilince aklımıza olumsuzluklar geliyor. Abraham Maslow biraz alışılmışlıkların dışına çıkmış ve bu sefer sağlıklı insanları incelemek istemiş. Çalışmalarına “kendini gerçekleştirme” konusunda bir hayli yol alan bireyler ile başlamış. Bu kişiler kimi zaman onun çağdaşları olurken kimi zaman da tarihi kişilikler olmuş.

Şu isimler ile bire bir görüşmeler yapmış;

  • Thomas Jefferson (Amerika Birleşik Devletleri’nin üçüncü başkanı)
  • Albert Einstein (Almanya doğumlu teorik fizikçi)
  • Eleanor Roosvelt (ABD’nin 32. Başkanı Franklin D. Roosevelt’in eşi ve kuzeni- İnsan Hakları Bildirisi’ne büyük katkılar sağlamış)
  • Albert Schweitzer (1952 Nobel Barış Ödülü sahibi Alman humaniter doktor, filozof, müzisyen, teolog, hayvansever ve anti-nükleer aktivist).

Hayatta olmayanlar hakkında ise tarihi belgeleri incelemiştir.

NOT: Maslow, kendi yönteminin bilimsel açıdan çok sağlam olmadığını, istatistik ya da niceliksel ifadelere dayanmadığını, “bütünleyici analiz” yöntemini kullandığını dile getirmiştir. Yani aslında seçmiş olduğu denekler üzerinden genel bir çıkarımda bulunmuştur. Bu süreçte, psikolojik olarak sağlıklı bireylerin kişilik özellikleri tanımlamıştır.

Kendini Gerçekleştirmiş İnsanlar Hangi Özelliklere Sahiptir?

Yukarıdaki listeye bakıldığında, bireylerin Rogers’ın tanımladığı potansiyelini tam kullananlara benzediği görülmektedir. (Bu konuda daha önce “Kendini Açığa Vurmak” başlıklı yazı yazmıştım, isterseniz okuyabilirsiniz.)

  • Psikolojik açıdan sağlıklı kişiler, kendilerini olduğu gibi kabul eder.
  • Zayıflıklarının farkında olup, üzerine giderler.
  • Kendilerini olduğu gibi kabul ettikleri için yanlış yaptıkları şeyler konusunda kaygı duyarak ya da hayıflanarak zaman kaybetmezler.
  • Mükemmel değildirler ama kendilerini olduğu gibi kabul edip, severler.
  • Normal insanlara göre daha az kültürel normlar ve gelenekler tarafından kısıtlanmış hissederler.
  • İnsanlar kendilerine “doğru” olarak öğretileni yapmaya çalışırken, kendini gerçekleştirmiş insanlar toplumun “doğru” yargısı ile uyuşmasa bile, isteklerini dışa vurmak konusunda özgür davranırlar.
  • Toplumsal baskılara karşı duyarsız değillerdir. Tam aksine Maslow, bu insanların algılarının kuvvetli olduğunu ifade eder. Sadece çoğumuzdan daha az çekingen ve içinden geldiği gibi davranma eğilimi gösterirler. Toplumsal yapı, bize günlük hayatta yapmamız için uzun mu uzun bir liste verir:
    Okula git.
    İyi bir lise ve üniversiteyi tamamla.
    Ekonomik getirisi iyi olan bir iş bul.
    Ev al.
    Araba al.
    Evlen.
    Çocuk sahibi ol. Hatta ve hatta toplum bunlarla sınırlı kalmayıp nasıl yaşamamız, nasıl bir insan olmamız gerektiğini de söyler.
    Sokakta nasıl davranacağımız,
    Boş zamanlarımızda neler yapacağımız,
    Nasıl giyineceğimiz,
    Çocuğumuza nasıl davranacağımız ve daha nicesi… İşte liste bu şekilde uzayıp gidiyor... Sağlıklı insanların farkı tam da bu noktada ortaya çıkıyor. Onlar, toplumun beklentileri kendi istek ve hedefleriyle uyum göstermiyorsa toplumsal beklentilere kafa tutuyorlar.
  • Maslow’un çalışmalarına göre, sağlıklı psikolojisi olan bütün insanlar yaratıcıdır. Ama bizim aklımıza gelen yetenekle özdeşleşmiş bir yaratıcılıktan bahsetmiyor, şiir yazmak gibi. Kendini gerçekleştiren kişilerin yaratıcılıklarında fark vardır. Onların yaratıcılığı, sıradan işlere sıra dışı yaklaşmakla ilgilidir. Kendini gerçekleştirmiş öğretmen, sıradan bir biçimde eski metotları kullanmaz, çocukların öğrenebileceği en iyi ve en etkili yöntemi keşfeder. Öğrenebilmeleri için tüm yenilikçi metotları dener. Kendini gerçekleştirmiş iş insanı, icra ettiği işini parlatmak için parlak fikirler bulur ve uygular, eski sorunlarının yerine yeni çözümler getirir ve uygular.
    Çok tanınan bir ressam olmak için illa ki kendini gerçekleştirmek gerekmez. Neden? Çünkü ortaya çıkan tablolar sağlıklı bir kişiliğin ürünü olacak diye bir kaide yoktur da ondan. İçten gelen bir yetenekten de kaynaklanması olasıdır.
    “Aslında kendini gerçekleştirmedeki yaratıcılık, yaşama yaklaşımıdır. Maslow bunu bir çocuğun içinden geldiği gibi dünyayı incelemesine ve keşfetmesine, onu ilginç kılan küçük şeylere şaşkınlık ve hayranlıkla bakmasına benzetmiştir. Maslow’a göre, eğer içtenliğimizi engelleyen kültürleşme sürecine teslim olmasaydık, çoğumuz kendini gerçekleştirme yaratıcılığını dışa vurabilirdi. Bir şekilde sağlıklı insanlar, bir çocuk gibi yaşama bakmanın yepyeni ve saf bir boyutunu bulur ya da keşfeder.”
  • İlginç bir özellik daha geliyor. 😄 Psikolojik açıdan sağlıklı bireylerin oldukça az arkadaşı oluyor. Ancak arkadaşlıkları tek günlük değildir, derin ve ödüllendirici arkadaşlara sahiplerdir.
  • Mizah anlayışlarının altında felsefe yatar ayrıca mizahları dostçadır. Belirli bir kişi ya da grupla değil, kendileri de dahil olmak üzere içinde bulundukları durumlar ile dalga geçerler.
  • Onlar için tek başlarına kalmak güçlü bir gereksinimdir.
  • Zirve deneyimi yaşarlar. Zirve deneyimini şu şekilde açıklayabilirim; zaman ve yer algısının aşıldığı, bireyin bütün kaygılarını unutup evren ile bir bütün olduğu, güç ve merak duygusunun ön plana çıktığı bir gereksinimdir. Kişiden kişiye zirve deneyimi farklılaşmaktadır.
    Maslow bu deneyime “kişisel cennete ziyaret” demektedir. Zirve deneyimi demek esasında gelişme deneyimi demektir. Bu deneyim sonrasında birey; daha içten, yaşamı seven, sorunların canını sıkmasına izin vermeyen bir hale bürünür.
    Bu durumu deneyimleyen her insana psikolojik açıdan sağlıklı birey demek doğru değildir. Çünkü pek çok insan, deneyimlediği olaylardan sonra duygusal gelişim yaşar, sonrasında ise daha üst derece kaygılar ile uğraşmaya başlar. Fakat kendini gerçekleştirmiş insanlar zirve deneyimlerini daha sık ve yoğun yaşarlar.
    Kendini gerçekleştirmiş insanların her biri zirve yapacak diye bir durum da söz konusu değildir, aralarında zirve yapmayanlar da vardır. Aslına bakılırsa ikisinin de farklı işlevi vardır.
  1. Zirveye Ulaşmayan Kendini Gerçekleştirmiş İnsanlar: Ayakları yere sağlam basar ve gidecekleri yön çok net bellidir.
    Dünyayı iyileştirenler,
    Politikacılar,
    Toplum çalışanları,
    Reformcular,
    Savaşçılar.
  2. Zirveye Ulaşanlar: Şiire, müziğe, felsefeye, dine daha yatkındır.

İki tür de kendini gerçekleştirmiştir, toplumdaki rolleri benzerdir, onları birbirinden ayıran şey ayak uydurdukları müzik tınılarıdır.

Sonraki yazılarda buluşmak üzere, sevgiyle kalın.

Kaynakça:
📌Vikipedi (Thomas Jefferson-Albert Einstein-Eleanor Roosvelt-Albert Schweitzer)
📌Kişilik-Jerry M. Burger
📌Kendini Açığa Vurmak

--

--

Ayse Naz Acar
Bi’ Dünya İçerik

Bi'dünyaiçerik Editörü | Düzenli yazar, düzensiz paylaşır.