Yemeksepeti’nde Agile Refreshment
Merhaba,
Bugün size 2018 Temmuz’undan beri yürüttüğümüz Agile Refreshment adını verdiğimiz bir süreçten bahsetmek istiyorum. Bu süreç boyunca öğrendiğimiz çok şey oldu. Bu yazıda sürecin genel çerçevesinden bahsedeceğim. İlerleyen günlerde bu yazıda değineceğim konuların detaylarına gireceğiz.
Yemeksepeti IT çalışanları olarak deneyimlerimizi, yöntemlerimizi ve acı çektiğimiz şeyleri ara ara paylaşıp ortak öğrenime de katkıda bulunmak istiyoruz. Açılış benden;)
Her şey nasıl başladı?
Grafikten de görebileceğiniz gibi Yemeksepeti 2012'den 2014'e kadar Agile dönüşümünü IT’de gerçekleştirmiş bir şirket. 2014'ten günümüze ise sayımız giderek artıyor, 2019 yılının ilk çeyreğinde 110 kişi olmayı hedefliyoruz. Durum böyle olunca unutulan bazı Agile pratikleri hatırlamak, ortak dili korumak, iş kalitemizi artırmak, şirket kültürünü güçlendirmek, takımlar arası ve paydaş iletişimimizi pekiştirmek, Agile yaklaşımı şirket geneline yaymak gibi hedeflerle CTO’muz Bülent Akar’ın öncülüğünde bu sürece girmiş olduk.
İlk adım
Danışman firmamız ACM’in yönlendirmesiyle tazelenme sürecini yürüten Blues Brothers adında iki haftalık Sprint koşan bir Scrum takımı kurduk.
Bu takımda CTO’muz, takım yöneticileri ve liderleri, İK İş Ortağı, ACM’den danışmanlarımız ve Agile Coach olarak ben yer alıyoruz. Bu takımla yaptığımız ilk şey, neye odaklanmamız gerektiğini bulmaktı. Takımların genel durumunu gözlemlemek için Winds&Anchors yöntemini tüm takımlarda uyguladık. Buradan çıkan bulguları kendi Backlog’umuza ekledik. Scrum olgunluğunu gözlemlemek içinse Scrum takımlarında Self Scrum Refresher’ı uyguladık.
Eğitimler
Gerekli verileri edindikten sonra ilk yaptığımız şey eğitimlere odaklanmak oldu. Scrum olgunluğunu artırmak için Scrum Master ve Product Ownler’larımızı güçlendirirken diğer taraftan Stakeholder’larımıza neyi neden yaptığımız konusunda ve Agile bakış açısını paylaşmak için oturumlar düzenledik.
ACM’in öncülüğünde düzenlediğimiz eğitimler şöyleydi:
- Scrum Master Empowerment programı
- Product Owner Empowerment programı
- Business Awareness oturumları
Klanlar
Winds&Anchors ile ortaya çıkan en büyük sorunlardan biri “iletişim”di. Katta birbirini tanımayan çokça kişi vardı ve birbirleriyle iş yapmadıkları sürece pek de tanışmaları mümkün görünmüyordu. Bunu yıkmak için benzer ilgi alanları olan kişilerin bir araya geldiği Klanlar’ın kurulması ve yaşaması için çaba sarfediyoruz. Detaylar bir başka yazıya artık ;)
Takım Bültenleri
Blues Brothers olarak takım bülteni yayınlanmasına ön ayak olduk. Önce kendimizden başladık, hala da devam ediyoruz. Her Sprint bitiminde hangi işleri aldık, Velocity’miz, yakın gelecekte neler yapmayı planlıyoruz gibi bilgilerin yanında IT’de olan bitene dair bilgilendirmeler, eğlenceli fotoğraflar, etkinliklerden fotoğrafları da paylaştık.
Bundan etkilenen takımlar da kendi bültenlerini yayınlamaya başladı. Takımda kimler var, hangi teknolojileri kullanıyorlar, hangi işleri yaptılar, takımla ilgili ilginç bilgileri rengarenk ve birbirinden eğlenceli bir şekilde tüm IT’ye, Ürün Ekibi’ne ve Stakeholder’lara iletiyorlar.
“Bundan sonra ne var?”
Diye soracak olursanız, “sürdürülebilirlik” derim. Şimdiye kadar yaptıklarımız takım içi ve takımlar arası iletişimde, Stakeholder ilişkilerinde oldukça olumlu iyileşmeleri beraberinde getirdi. Eğitimlerin tamamlanmasıyla ACM’in şirket içindeki etkisi azaldı ve bu süre boyunca Backlog’umuza eklediğimiz bir çok işi tamamladığımız için artık görevi Blues Brothers olarak daha küçük bir ekiple yürütmeye devam ediyoruz. Takımların Scrum olgunluğu hala tek tek üstüne çalıştığım ve sürekli iyileştirdiğimiz bir konu benim için. Takımlara yeni katılan arkadaşların Agile ve Scrum eğitimlerini verirken Stakeholder’ları da bu eğitimlere davet ediyorum, böylece organizasyona Agile kültürü yayma misyonumu da ufak ufak gerçekleştiriyorum.
İçinde bulunduğumuz Agile Refreshment sürecinin kalıcı etkilerinin olabilmesi için sürdürülebilirlik çok önemli. Bunda da en büyük görevler IT’nin tamamının engellerine ve ihtiyaçlarına çözüm bulan Blues Brothers’a, Agile Coach olarak bana ve takımlarla sürekli iletişim noktam olan birlikte çalıştığım Scrum Master’lara düşüyor.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
Gözde
