HAYIR
HAYIR demenin önemini bilip de HAYIR diyememek beni bazen deli ediyor. Özellikle serbest çalışanlar ve girişimciler için en büyük tehlike bu. Daha doğrusu ömrünü anlamlı şekilde geçirmek isteyen herkes için. Çünkü HAYIR diyememek odaklanmayı, yeni şeyler öğrenmeyi, gelir elde etmeyi, üretkenliği, kısacası ömrümüzü baltalıyor. Günün sonunda kendi zamanına saygılı olan da olmayan da bizden aldığı vakit için geri dönüp “Yardıma ihtiyacın var mı?” demiyor.
Elbette en büyük HAYIR’ları kendime demeliyim ama dışarıya karşı daha nazik olduğumu da biliyorum…
Uzatmayayım, 2019’da hem kendime hem de dışarıya daha fazla HAYIR demeyi kafaya koydum. Mesela;
- Günün en önemli işini yapmadan önce el attığım tüm işlere
- Aklıma gelen yeni girişim fikirlerine, alan adı aramalarına
- Sosyal ağlara, anlık mesajlara hemen yanıt verme isteğime
- Sürekli eposta kontrol etmelerime (eposta bağımlılığına çözüm)
- Sürekli internete bağlı kalmaya (Bkz: çevrimdışı çalışmanın güzelliği)
- Tüm ertelemelerime
- Kendi işini bana yaptırmak isteyenlere
- Nedenini açıklamadan mesaj atanlara
- Google’da arayıp bulabileceği şeyi bana soranlara
- 50 dakikadan (2 pomo) uzun toplantılara / görüşmelere
- Zaruri olmayan kıtalararası toplantılara
- Zamanımın değersiz olduğunu düşünenlere
- Gün içinde çalışırken beni sabote edenlere (ailem dahil)
- Ücret karşılığında yaptığım işi ücretsiz yapmamı isteyenlere
- 5–10 dakikayı aşan telefon konuşmalarına
Bunun kolay olmayacağını biliyorum ama en azından bu yazıyı yazarak kendimi zihinsel olarak bu yola hazırlamış oldum. Belki bu HAYIR cümlelerini nasıl kuracağımı da ayrı bir yazıda yazarak işimi kolaylaştırabilirim.
Hepimize HAYIRlı olsun.
- Bu yazının bir benzerini Serkan Ünsal iki yıl önce yazmıştı. Ona da göz atabilirsiniz.