Herkese merhaba! Bir önceki Medium yazımızda sizlere takımımızı, projemizi ve biraz da dahil olduğumuz imeceLAB Kentsel Hareketlilik mesele sürecini anlatmıştım. İlk yazıma buradan ulaşabilirsiniz. Şimdi ise yazıma devam ederken süreç içerisinde neler yaptığımızdan detaylı bir şekilde bahsediyor olacağım!
imeceLAB sürecinde bizi başarıya götüren etkenler arasında en önemlilerinden biri başkalarının projemiz hakkında yapacağı geri bildirimlere her zaman değer vermek oldu. Sosyal girişimciliğin en önemli maddelerinden biri olan bu aşamada fikirlerimizi insanlara açmaktan hiçbir zaman çekinmedik ve aksine farklı bakış açıları ile büyüdük. Birçok mentor ile konuştuk ve hem onların sağladığı hem de kendimizin maillar aracılığı ile ayarladığımız deniz ulaşımı ile ilgili şirket ve kurumlardan (Şehir Hatları, İDO, Zorlu Enerji vs.) yöneticilerle fikirlerimizi paylaştık. Geri bildirimleri ile hem kişisel olarak kendimizi hem de projemizi besledik. Bu süreçte imece, ekip olarak hep yanımızda bulundu. Artık fikrimiz ortaya çıkmıştı ve “Test Et” aşamasına geçmiştik. Etkinlikte yapılan oylamada, “En Uygulanabilir ve En Etkili Fikir” seçildik. Sonrasında da mentor görüşmeleri ve geri bildirimler ile kendimizi geliştirmeye ve projemiz üzerine yeni değerler katmaya devam ettik.
3 Mayıs imeceLAB Kentsel Hareketlilik mesele süreci kapanış etkinliğinde ‘’Hareketlilikte Yenilikler’’ başlığı altında kazanan takım olarak seçildik. Ödülümüz ise Hollanda Amsterdam merkezli bir sosyal girişimcilik, teknoloji ve tasarım merkezi olan ALAB’te geçireceğimiz dolu dolu bir haftaydı. Çoğu süreç ve proje yarışması final seremonisiyle biter. imece böyle olmasına izin vermedi ve bizim yanımızda olmaya devam etti. Hollanda’ya gideceğimiz 24 haziran gününe kadar skype toplantıları, yüz yüze toplantılar, İstanbul Hollanda Başkonsolosu Bart van Bolhuis ile yapılan toplantı, Zorlu Enerji’nin üst düzey yöneticilerinin olduğu bir ekiple yapılan toplantı gibi çeşitli toplantılarla bizi desteklemeye ve geliştirmeye devam ettiler. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz.
24 Haziran-1 Temmuz tarihleri arasında Zorlu Holding’in sponsorluğu ile artık Amsterdam hikayemiz başladı. Bu dönemde ALAB’te bulunacak olmanın yarattığı heyecan kadar ilk defa uçağa biniyor olmak da benim için heyecan verici bir deneyimdi. Burada bir dizi etkinliğe katıldık. Bu kurumda yapılan etkinliklerle yetinmedik, şansımıza o sırada Amsterdam’da yapılan Hybrid/Electric Marine World Expo’ya sınırlı bir şekilde de olsa katılma fırsatı bulduk. Ve sektörün sandığımızdan da hızlı büyüdüğünün farkına vardık. Hollanda’da bulunduğumuz süre boyunca sadece deniz araçları ve söz konusu ülkedeki ulaşım düzeyini incelemekle kalmadık başka sektörler ile de iletişim kurduk. Örneğin ben OneFarm isimli ALAB’te bir ofisi olan yenilikçi bir tarım firmasıyla bağlantılar kurdum. Bildiğiniz üzere çok küçük ve soğuk bir ülke olmasına karşın ABD’den sonra en çok tarım ürünleri ithalatı yapan ülke konumunda bulunan Hollanda’dan kapacağımız çok şey vardı. ALAB içerisinde bulunan farklı alanlarda faaliyet gösteren mentorler ile birçok workshop düzenledik. Buralardan edindiğimiz öğrenimleri ve verileri bir sonraki Medium yazımızda paylaşıyor olacağım!
