SF&B Bülteni: Nevruz ve Yeniden Doğuş
Havaların biraz daha dışarı çıkılabilir hale geldiği ve güneşin yavaştan yüzünü göstermeye başladığı bir hafta sonundan hepinize merhaba!
Bugün, 27 Mart 2022 Pazar. Bu haftaki bültenimizi 21 Mart Bahar Ekinoksu veya birçok Orta Asya ve Ortadoğu Kültüründe yer edinmiş olan Baharın Gelişi yani Nevruz Bayramına atfediyoruz.
Baharla birlikte tüm dünyaya ve şahsi yaşamlarımıza da bir bahar açmasını umut ediyor, herkese keyifli okumalar diliyoruz!
Bültenimizin ana konusuna geçmeden önce Sanat, Felsefe ve Bilim’de bu hafta neler oldu, ondan bahsedelim:
Bu hafta daha fazla yeni yazarlarımız aramıza katıldı ve yeni yazılar da yayınımızda yerini aldı!
- Çiğdem Yaşar — Mimari 101: Bauhaus Ekolü
- Merve Yıldırım — M Filmi Üzerine Mekansal Bir Okuma
Zeynep Dikicioğlu ile Değişim Yolculuğuna Nörobilimsel Yaklaşım
Geçtiğimiz hafta 22 Mart Salı günü; Sanat, Felsefe ve Bilim ekibi olarak Zeynep Dikicioğlu’nu konuk ettik ve bilim ana başlığı altında kendisiyle “Değişim” kavramına “Nörobilimsel” bir bakış açısıyla yaklaştık.
Yayınımızın tekrarına Youtube ve LinkedIN üzerinden erişebilirsiniz!
Kişisel Bilgi Yönetimi
Ayrıca 29 Mart Salı günü 20:00'da Yalcin Arsan ile felsefe ana başlığı altında düzenleyeceğimiz “Kişisel Bilgi Yönetimi” başlıklı yayınımıza da hepinizi bekleriz!
Bahar Ekinoksu
21 Mart günü güneş ışınlarının öğle vakti Ekvator’a 90 derecelik açıyla düşmesiyle Bahar Ekinoksu dediğimiz göksel olay yaşanmaktadır. Bahar Ekinoksu aynı zamanda gecenin ve gündüzün de birbirine eşit sürede olduğu gündür.
Ekinoks ile birlikte artık geceler giderek kısalmaya başlayacak ve dünyamız karanlıkta geçirdiği süreyi azaltarak bizlere aydınlığın keyfini biraz daha çıkarma imkanı sunmaktadır.
Aslında baktığımız zaman ekinoksları felsefi manada yorumlamak, özellikle Doğu Felsefelerinde yer alan Yin ile Yang anlayışına benzeştirmek oldukça mümkündür.
Yin-Yang anlayışına göre;
- Kainat’ta yer alan her şey iki karşıt kutuptan meydana gelmektedir.
- Bu kutuplar birbirine bağımlıdır ve birbirini oluşturmaktadır.
- Kutuplar birbirini barındırdığı gibi birbirinin sürekliliğini de sağlar. Yin olmadan Yang, Yang olmadan da Yin’den söz etmek mümkün değildir.
Dolayısıyla Yin ve Yang değişim ve kutuplaşmayı aynı kavramsallaştırma içerisinde işleyerek tıpkı gece ve gündüz gibi birbirlerini yaratan ve birbirlerine dönüşen iki zıt kutup şeklinde düşünülebilir.
Nevruz
Aynı felsefi bakış açımızdan yola çıkarak gelin bir de Nevruz Bayramı’nı açıklayalım!
Böylesi güzel bir kültürel faaliye hakkında, maalesef çok fazla bilgi kirliliği bulunmaktadır. Biz de bundan yola çıkarak konuya açıklık getirmeye çalışacağız.
Nevruz Bayramı, Türkiye de dahil olmak üzere toplamda 23 ülkede kutlanmaktadır. Bunların arasında Bosna Hersek, Hindistan, Ukrayna gibi ülkelerin de yer alıyor olmasıyla, coğrafi olarak oldukça geniş bir alana yayıldığını söylemek de mümkündür.
Bahar’ın gelişini simgeleyen Nevruz, İran coğrafyasında ateşin üzerinden atlanarak bir çeşit “arınma” şeklinde kutlanırken, Türk coğrafyasında demir dövülerek kutlanmaktadır. Bu bağlamda baharın güzel renklerinden bir çoğu da geleneksel kıyafetlerde yerini alır, desenlerde doğanın uyanışını sembolize eden çiçekler ve ağaçlara önem verilir.
İşin felsefi boyutuna bakacak olursak da, aslında günlük ve yaşamsal döngümüzü doğada görmek, tekrarlayan bir yapıya denk gelmek oldukça mümkündür. Şöyle ki;
- Biz insanlar, günlük olarak uyanır, işlerimizi görür, belirli yaşamsal gerekleri yerine getirir ve tekrar uykuya dalarız.
- Uykuya dalışımız ve uyanışımızı, yaşamımızın başlangıç ve bitişiyle benzeştirdiğimizde, her gün yeniden doğarız.
Günlük döngümüzü doğanın gece-gündüz döngüsüne benzetebileceğimiz gibi, yaşamımızın başlangıcını ve bitişini de mevsimsel döngü ile bağdaştırmak mümkündür.
- Doğa ilkbahar ile uyanır, çiçekler ve canlılar en cıvıl cıvıl zamanlarını yaşar,
- Yaz ve sonbahar ile önce yükselen sıcaklık yerini hafif soğuk ve yavaştan bir uyku haline bırakır,
- Son olarak kış ile çiçekli ve renkli dallar yerini kurumuş olanlara ve keskin bir soğuğa bırakır.
Tıpkı biz kişilerin çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık dönemleri gibi düşünülebilir!
Bu haftaki bültenimiz burada sona ererken küçük bir hatırlatma yapmak isteriz.
Eğer siz de (başta Medium platformu olmak üzere) Sanat, Felsefe ve Bilim alanları ile alt başlıklarına ilişkin içerik üretiyorsanız ve aramızda yer almak isterseniz, aşağıdaki görsele tıklayarak yazarlık başvuru formumuza erişebilir ve nitelikli yazılarınız ile yazar kadromuza dahil olabilirsiniz!
Güzel bir hafta olması dileğiyle… Şimdilik hoşça kalın!
Sanat, Felsefe ve Bilim Ekibi
