UX’cinin UX’i (Bölüm 2)
Güven inşa edebilmenin ve değer yaratabilmenin yolu, önce ekibinizin hemen sonrasında da müşterilerinizin ihtiyaçlarını, endişelerini ve önerilerini hiçbir önyargının onlarla aranızdaki iletişimde parazit oluşturmasına izin vermeksizin dinlemekten geçer.
Evet, bu durum, gerçeklerle yüzleşmenize neden olur. Bununla da kalmaz, her zaman bir adım ilerisini düşünmek zorunda olduğunuzu size hatırlatır. Özetle, konfor alanınızdan çıkmanızı şart koşar. Kabul ediyorum, bu ardışık dizi aksiyon, kolay lokma değil ve fakat eğer ki yolunuza, bizler gibi “ilham vermek” için çıktıysanız, işinizin kolay olmasını da bekleyemezsiniz.
İşte tam da bu nedenle, SHERPA olarak varlık sebebimizin, sadece üzerinde çalıştığımız ürün ve servislerin deneyim tasarımlarını optimize etmek değil, proje sahiplerine yaşattığımız SHERPA deneyiminin de her daim iyileştirilmesi olduğunu düşünmüşüzdür. Problemler, ihtiyaçlar, insanlar değişiyor. Dinlemekten, yüzleşmekten, kendimizi eleştirmekten asla kaçmamalıyız. Değişime ayak uydurup, bir adım ileriye gidebilmemizin bizce tek yolu bu.
Bu stratejiye bağlı olarak geçtiğimiz sene içerisinde rekabet ettiğimiz pazarın alışılagelmiş “kurallarını” yok sayarak, müşterilerimizden iç görü toplamamızı sağlayan “UX’cinin UX’i” anketine ait tüm sonuçları şeffaf bir şekilde tüm detaylarıyla kamuyla paylaşmıştık. “Alt tarafı bir anket, ne kadar etki edebilir ki?” demeyin. İş modelimizde yaptığımız majör güncellemelerden tutun, istihdam süreçlerimizdeki maaş politikamızı min — maks aralığıyla iş ilanlarına eklemeye varan birçok değişiklik, bu iç görüler ışığında, ekibimizi, müşterilerimizi ve çevremizdeki insanları pür dikkat dinlememiz ve edinimlerimizi SHERPA kültürüyle harmanlamamız sonrasında ortaya çıktı.
Bu seneki anket içeriğini de bu bağlamda güncelleyip, sonuçları kamuyla paylaşma geleneğimizi devam ettirdik. Gelen yanıtları ekip olarak değerlendirdik ve hepimizin ortak paydada en çok dikkatini çeken sonucu sizlerle de paylaşmak istedik:
SHERPA ile çalışmaya karar verme sebebini sorguladığımız noktada, yanıtların %37 oranında “Briefing döneminde ihtiyacımızı çok iyi anladılar” olması bizlere, “bize verilen briefteki isteği fiyatlamak”tansa, fiyat vermenin öncesinde gerçek ihtiyacı anlamamızı sağlayacak sorular sormamızın, limitleri netleştirip, iş hedefine en hızlı, özgün ve en maliyet odaklı yoldan gitmenin yoluna bedel biçmemizin, müşteri adaylarımız nezdinde karşılık bulduğunu gösterdi. Böylelikle, 2017 Ocak itibarıyla faal hale getirdiğimiz iş modelimiz DaaS’ın (Design as a Service) yön gösterdiği üzere, tasarımı bir servis olarak sunmanın değer önermesi olarak doğrulandığına kendimizi inandırabildik.
“Neden?” sorusunun yanıtına yürekten inanarak çalışıldığı sürece, hiçbir hedefin imkansız olarak adlandırılmaması gerektiğini bir kez daha deneyimleyip, bu çıkarımlarımızı değerli bulanlara bir nebze de olsa ilham vermesi ümidiyle, paylaşmak istedik.
