Ayağı Sıkan Ayakkabı Giymenin Faydası
Ayağını sıkan bir ayakkabı ile yürüdüğünü hayal et. Attığın her adım ayağını sıkı sıkı saran dar ayakkabılarla bir eziyete dönüşüyor. Tek dileğin biran önce eve varıp ayakkabılardan kurtulmak ve rahatlamak. Eve ne kadar çabuk varırsan, o kadar çabuk bu ıstırap sonlandırabilirsin. Mümkün olduğu kadar hızlı adımlarla eve varmaya çabalıyorsun. Sonunda mutlu son. Ayakkabıları ayağından çıkardığın o an büyük bir rahatlama geliyor ve eziyet sonlanıyor.
Şimdi size bir soru?
“Aceleniz olduğunda ayağınızı sıkan ayakkabılar ile hızlı yürüyorsunuz diye, o ayakkabıları giyer misiniz?”
Soruyu yanıtlamadan önce bu soru neden çıktı onu anlatmak istiyorum.
Dün akşam her salı gerçekleştirdiğimiz “Dönüşüm Serisi”nin “Adım At” adını verdiğimiz çalışması vardı. Her buluşmada anlayış geliştirmek, bakış açımızı değiştirmek ve zihinsel engelleri farketmek adına farklı bir konu seçiyoruz. Dün akşamın konusu ise “İçimdeki Zorba”. Bu konu ile ilgili kaleme aldığım yazıyı okumak isterseniz linki burada.
“İçimdeki Zorba” kısaca zihnimde yer alan özellikle kendimi yorgun, yetersiz, mutsuz, kaygılı hissettiğimde konuşan ses. Hayatımın beklentirlerimle uyumlu gitmediği o zorlu dönemlerde sesini yükselten ve beni çoğunlukla yargılayan ve yetersiz hissettiren ses. Hepimizin bu zorbayı tanıdığını tahmin ediyorum.
Dün akşam o zorba sesin hangi durumlarda daha sık eziyet ettiğini konuşuyorduk. Herkes kendi örneklerini paylaştı.
- Dilediği işi bulamamış olmak,
- Yalnız hissetmek,
- Yaptığı işte yetersiz hissetmesi,
- Hayatını dilediği yönde gitmemesi.
Bunları konuşurken “Bu zorba sizi her zaman aşağı mı çeker?” diye sorduğumda, bazen “Faydalı da olabilir.” yanıtı geldi.
Peki nasıl faydalı olur?
“Bazen yapamayacağımı söylemesi beni hırslandırıyor. Kendime, karşımdakilere hayata yapacağım görürsünüz duygusunun oluşmasını sağlıyor. Bende böyle durumda daha çok çalışıyor, çabalıyor ve başarmak için normalden daha fazla efor gösteriyorum. Bu da faydalı bir şey.” diye yanıtladı.
İşte bu düşünce şekli bizi yukarıdaki soruya götürüyor.
Daha hızlı yürümene neden oluyor diye acelen olduğunda ayağını sıkan ayakkabıyı giyer misin?
Tahmin ediyorum yanıtınız “Hayır.” olur.
Peki bu benzer durum neden hırs için geçerli olmasın?
Sırf daha çok çalışmamı yani hızlı gitmemi sağlıyor diye faydalı mıdır?Kesinlikle değil.
Hırsın içinde ilerlemeyi sağlayan güçlü duygular vardır. Bu doğru. Fakat bu duyguların faydalı olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü bu duygular öfke ve korkudur. İşte bu iki duygu insana ilerleme gücü verse de içten içe zararlar da verir.
Tam bu noktada yanlış anlamalarımız farketmek için bizi harekete geçiren duyguları anlamaya çalışmak ve hangi inanç kalıbı ile bu düşünceleri oluşturduğumuza, tutunduğumuza ve uyguladığımıza bakmak bizi faydalı gibi görünen zararlı durumları görmemize olanak sağlar.
Öfke, kaygı, endişe, korku gibi harekete geçiren duygular olsa da sağlıklı duygular ve olumlu düşünce kalıpları ile de aynı hareketi yaratmak mümkün.
Hırsın içinde; büyük oranda korku, öfke, kendini kanıtlamak istemekten gelen yetersizlik yer alır.
Azmin içinde ise; kararlılık, sebat, düzen, çalışkanlık yer alır. Her ikisi de hareket için motivasyon verir. Motivasyon veriyor diye ikisini de doğru saymak insanın kendinde yarattığı bir yanılsamadır.
Bu yanılsamaları farketmek için kendimize soracağımız soru:
“Şu an bu eylemi hangi duyguların yoğunluğuyla gerçekleştiriyorum?”
Sadece sonuca ya da harekete bakmak insanın ömrünü korku, kaygı, öfke temelli duygular ve bunların yarattığı eylemlerle yaşamasına neden olabilir. Bu nedenle duygu üzerinden eylemleri anlamak, hedefe yaralamayan duygular ile ilerlemek mümkün. Farketmeniz dileğiyle.
