Daha Üretken Olmak İçin Zamanımı Nasıl Yönetiyorum? 5 Yöntem

Fatih Saruhan
Türkçe Yayın
Published in
6 min readDec 2, 2023

Zaman en çok istediğimiz ama en kötü kullandığımız şeydir. William Penn

Daha Üretken Olmak İçin Zamanımı Nasıl Yönetiyorum? 5 Yöntem — Fatih Saruhan

Hayatta en çok neye zaman harcıyorsunuz? Zaman mı size yönetiyor yoksa siz mi zamanınızı yönetiyorsunuz? Tekrar bu hayata gelseydiniz zamanınızı yine şu an olduğu gibi mi harcardınız? Ve en önemlisi 1 aylık bir ömrünüz kaldığını öğrenseydiniz 24 saatinizi nasıl harcardınız?

Zamanımızı sonsuz bir kaynakmış gibi harcarken aslında en değerli hazinemizi de farkında olmadan tüketiyoruz. Tükettiğimiz bu zaman geri almak ise asla mümkün değil. Ancak nasıl tükettiğimiz nasıl bir iz bırakacağımızı da belirleyen önemli bir noktadır. Tükettiğimizden daha fazlasını üretirsek, kendimizden sonra bırakabileceğimiz anlamlı bir mirasımız da olacaktır.

Lise yıllarında başlayan tempolu ve çoklu görev maratonum tahmin edeceğiniz üzere son sürat hala devam ediyor. Geliştikçe ve tecrübe kazandıkça daha çok üretmek istediğimi ama bu daha çok isteğe karşın daha çok zaman yaratmam gerektiğinin de farkındayım.

Son 5 yıldır üretken bir yaşam stiline odaklandığım için zaman yönetimi hakkında çokça içerik okudum, çokça yöntem denedim ve sonunda özde kalan 5 yöntemi sizinle paylaşmak istedim.

Mutluluk başarıya, başarı ise zamanı değerlendirmeye bağlıdır. (Seneca)

1. Zamanınızı Ölçün

Tüketmeye daha yatkın olduğumuz yadsınamaz bir gerçek ama üretme noktasına geçtiğiniz an neyi nasıl tükettiğinizi çok iyi bilmeniz gerekiyor. Bu durumu yeme alışkanlığına benzetebilirsiniz. Eğer sağlıklı ve bilinçli bir yeme içme tüketiminiz varsa çıktınız sağlıklı bir zihin ve fit bir vücut olacaktır. Ama bilinçsiz ve sağlıksız bir tüketimi tercih ederseniz maalesef çıktınız sizi memnun etmeyecektir. Ve sorunun temeline inmeniz gün geçtikçe zorlaşacaktır.

Zaman sizin en değerli kaynağınız o yüzden 24 saatinizi bir hafta boyunca hangi aktivitelere harcadığınızı ölçerek ilk adımı atabilirsiniz. Bu adımı basitleştirmek için gününüzü kategorileri bölebilirsiniz. Örneğin; uyku, iş, seyahat(yolculuk), eğlence, aile, hobi vs. gibi belli başlıklar altında ölçümleme yapabilirsiniz.

Yöntem:

Bu tür ölçümlemeler için genelde takvimimi kullanmaya çalışırım. Farklı kategorilere farklı renkler vererek zamanımı en çok neye harcadığımı daha rahat görme şansım oluyor.

Bu ölçümleme sonunda da daha üretken olup daha çok zaman ayırmak istediğiniz başlıkları belirleyebilirsiniz.

Diyelim ki gün içindeki yolculuklarınız sizin ciddi anlamda zamanınızı alan bir başlık olmasına rağmen, sevdiğiniz alanlara vakit ayıramıyorsunuz. O zaman bu döngüyü kırmak için bir değişikliğe gitmeniz gerekiyor demektir. Diğer bir seçenek ise zorunda olduğunuz bir aktive ile sevdiğiniz bir aktiviteyi birleştirebilirsiniz.

Örneğin, trafikte saatlerce boşa geçen zaman beni bir noktadan sonra öfkeli bir kişiliğe doğru iterken o noktada bu verimsizliği dengeleyecek aktivitelerle birleştirmeye başladım. Bu sayede son 1 senede trafik halinde 20'ye yakın sesli kitabı bitirme şansım oldu:)

O yüzden hayatta olduğu gibi doğru adımlar atabilmek için gerçekle yüzleşmek her zaman ilk adımdır:)

Zamanımı kullanmasını bilemedim, şimdi o beni kullanıyor. (Shakespeare)

2. ÖncelikLER yoktur, öncelik vardır

Öncelikler diye çıktığınız bir yolda büyük ihtimal hiçbir şeyi tam anlamıyla bitiremeden sürekli bir önceliklendirme girdabında bulursunuz kendinizi. Hızlı ilerlemek için belli bir zaman aralığı için sadece TEK ÖNCELİĞİNİZ olsun.

Bu tavsiyeyi vermekle birlikte kendimin de bunu çok başarılı bir şekilde uygulayabildiğini söyleyemem:) Multitasking bir kişiliğe yakın olduğum için aynı anda birden çok işle uğraşmayı seviyorum ama sürdürülebilir olmadığı için bir süre sonra ister istemez verimim ve dikkatim dağılıyor.

Önceliğinizi belirlemek için kendinize şunu sorun “ Bugün/bu hafta/bu ay OLMAZSA OLMAZ gündemim nedir?” Diyelim ki bir sınava hazırlanıyorsunuz ve ne olursa olsun onu kazanmanız gerekiyor. O zaman bir süreliğine hayatınızın merkezine bu önceliği yerleştirmeniz gerekiyor. Uykunuzu, arkadaşlarınızla geçirdiğiniz vaktinizi, çalışma saatlerinizi vs. bu önceliğe göre belirlemeniz gerekiyor.

Kendimden bir örnek vereyim:) Tasarım yaparken kafamda bazen çok fazla fikir oluşuyor ve bir anda hepsinden ufak ufak denemeler yaparken yakalıyorum kendimi. Bu başta yaratıcı bir yaklaşım gibi gelse de aslında amaçtan saptıkça dağılma ve ileriye gidememe süreci başlamış oluyor. Ve ne oluyor biliyor musunuz? En baştaki adıma geri dönmem gerekiyor. O yüzden uzun zamandır çalışırken o an için zihnime tek bir öncelik tek bir hedef veriyorum. Bu hem hızımı arttırıyor hem de başladığım işi bitirme konusunda daha disiplinli olmamı sağlıyor.

O yüzden, zamanınızın değerini arttırmak ve boşa harcamamak için ÖNCELİĞİNİZE doğru bir şekilde karar vermeye çalışın.

3. Odaklanma Alanınızı Yaratın

Dikkatimizin dağılmadan odaklanabilme süresinin 8 saniyelere düştüğü bir ortamda odaklanın demek zor bir tavsiye biliyorum ama odaklanmanın geliştirilebilir bir kas olduğunu da bilmenizi isterim.

Çalışırken tek başınıza olsanız dahi gözlem alanınızdaki eşyalardan bile dikkatinizin dağılma ihtimali çok yüksek. Bu noktada odaklanma sırasında;

  • Telefonunuzla olan irtibatınızı tamamen koparın
  • Müzik dinlemek modunuzu etkileyeceği için tamamen sessizliği tercih etmeye çalışın
  • Mümkünse çalışma alanınız temiz ve düzenli olsun
  • Masanızın üzerinde sadece ihtiyacınız olan eşyaları burundurun
  • Ve odaklanmak istediğiniz süreyi belirleyin.

Diğer yandan çalışma alanınızda kendinizi rahat ve ait hissetmeniz fazlasıyla önemli. Oturduğunuz sandalyeden, teninizin temas ettiği masanın dokusunda kadar birçok görünmeyen etken dikkatinizi dağıtmak için hazır bekliyor:)

Uzun zamandır evden çalıştığım için kendime aşağıdaki gibi bir çalışma ortamı oluşturdum. Burada saatlerce vakit geçirebildiğim için ince bir kaç ayarlamadan sonra kendime ait bir odaklanma köşesi yarattığımı söyleyebilirim:)

Nerede olursanız odaklanmanızı kolaylaştıracak bir alan yaratmanızı öneririm.

Başarının ilk koşulu, fiziksel ve zihinsel enerjinizi yorulmadan tek bir soruna uygulama yeteneğidir. Thomas A. Edison

4. Uyku düzeninizi oluşturun

24 saat içerisinde en çok ne vaktimizi alıyor diye düşündüğümüzde uykuyu bir çok kişi listenin başına yazacaktır.

Uyku, gün içerisindeki enerjimizi, modumuzu, odaklanabilme ve anlayabilme kapasitemizi doğrudan etkileyen bir faktör. Sağlık bir uyku için yetişkinlerin günde 7–8 uyuması öneriliyor. Bu da neredeyse günümüzün 3'te 1'ini uykuya ayırmak anlamına geliyor.

Bu noktada daha herkesin uykuya yaklaşımı ve ihtiyacı farklılık gösterecektir o yüzden kalıplara sığdırılmış bir öneride bulunmak istemem.

Ben kendimden yola çıkarak şunu söyleyebilirim ki bu dünyaya uyumak için gelmedim:) Vaktimi gözü açık ve gerçekten yaşadığını hisseden biri olarak geçirmeyi tercih ediyorum. Daha çok üretmek, daha çok öğrenmek ve daha çok etki yaratabilmek için uykuya sıkı sıkı bağlanmayı reddetmiş oluyorum.

Genelde gece 1 gibi uyuyup, sabah 6 gibi güne başlıyorum. Sabah saatlerini daha üretken geçirmek istediğim için kendime bir sabah rutini oluşturdum. Bu rutin dahilinde kitap okumaya, blog yazmaya, podcast kaydetmeye ve güzel bir kahvaltıya vakit ayırdığımı söyleyebilirim. Gün içinde de enerjimin düşmemesi için genelde öğlenleri 30 dakikalık bir öğle şekerlemesi yapıyorum, şiddetle tavsiye edilir:))

O yüzden, vaktinizi ve üretkenliğinizi sağlıklı bir noktaya çekmek istiyorsanız uykuyla olan ilişkinizi ve düzeninizi gözden geçirebilirsiniz. Daha uzun bir ömüre değil, daha çok yaşamaya ihtiyacınız olduğunu unutmayın!

Uyku, ölümün kardeşidir. Hz. Muhammed (sav)

5. Delege Edin

Hayatta her şeye tek başımıza yetişmeye çalıştığımız bir ortamda, her şeyden mahrum kalmamız ve tükenmemiz pek mümkündür.

İstediğimiz kadar planlı ve disiplinli bir düzen oluşturalım ama bazen spontane gelişen durumlar karşısında esnek hareket etmemiz gerekiyor. Amaç hedefin gerçekleşmesi ise o zaman her zaman baş rolde sizin olmanıza gerek yok demektir.

Son birkaç yılda deneyimlemeye başladığım ve çokça faydasını gördüğüm yöntemlerden biri de DELEGE EDEBİLMEK. Başlarda bunu uygulayabilmek açıkçası benim için zor bir bariyer gibiydi ama zamanla anladım ki daha anlamlı uğraşlara vakit ayırabilmek için sorumlulukları paylaşmak gerekiyor.

Düşünsenize dünyanın en iyi CEO’larının her şeyi kendilerinin yapmaya çalıştığını. Her detayla, her sorunla bizzat ilgilenselerdi zamanla büyük resmi göremez hale gelecek ve yüklerinin altında ezilmeye başlayacaklardı. Ancak onların en önemli yetkinlikleri doğru işi doğu kişiye verebilmek.

Bu bakış açısından hareketle benim adıma o işi yapacak başka biri varsa, delege edip vaktimi daha üretken olmak istediğim aktivitelere doğru kaydırmaya başladım.

O yüzden,

Tüm kontrolü elinizde bulundurma dürtüsü yerine, sorumluluklarınızı paylaşarak, delege ederek kendinize anlamlı zaman dilimleri yaratabileceğinizi unutmayın!

--

--