Örneklerle Tipografik Hatalar — Bölüm 2

Ülkenin dijital ortamında veya basılı ürünlerinde karşılaştığımız, hatalı tipografi uygulamaları derlemeye devam ediyoruz.

--

Geçtiğimiz yıllarda, ülkemizde sıkça karşılaştığımız hatalı uygulamalara ilişkin serinin ilk bölümünü yayımlamıştık ve oldukça ilgi görmüştü. Serinin ikinci bölümünde; noktalama işaretlerine, başlık düzenlerine, tamlamalara, görsel hiyerarşiye ve paragraflara ilişkin karşımıza çıkan hatalı uygulamalara değindik.

Noktalama İşaretleri

Noktalama işaretlerinin kullanımı, her ne kadar dil bilgisinin en temel kuralları arasında yer alsa da hatalı kullanıldığı örneklere sıkça rastlanır. Bu hatalı örneklerin başında da tırnak işaretleri gelir.

Telemak Yayınları tarafından yayımlanan “Türkiye’de Özel İsimlerin Tarihi” adlı kitabın kapağında yanlış noktalama işareti kullanıldığı görülür. Türkiye’de sözcüğünde de ekini ayırmak için kesme işareti (curly single quote, apostrophe) yerine düz tek tırnak işareti (straight single quote, prime) kullanılmıştır. Oysa her ikisinin de işlevi farklıdır. Kesme işareti, özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme eklerini ayırmak için kullanılır¹; anatomik olarak ise virgüle benzer ve kıvrımlıdır. Düz tek tırnak işareti ise düz veya konik biçiminde olabilir. Sıradan bir okurun fark etmeyeceği bu ayrım, tipografi eğitimi almış bir görsel iletişim tasarımcısının bilmesi gereken temel bilgiler arasında yer alır.

İngilizce “prime, foot marks” veya “inch marks” olarak geçen noktalama işaretleri, daha çok ölçü birimleri ile matematiksel ifadelerde kullanılır.²

Noktalama işaretleriyle ilgili sıkça karşılaşılan diğer durum da vurgu amacıyla sözcükleri tek tırnak içine almaktır. Oysa tek tırnak işareti, “tırnak içinde verilen cümlenin içinde yeniden tırnağa alınması gereken bir sözü, ibareyi belirtmek için kullanılır.”³ Kitabın başlığında vurgu için tek tırnak işareti tercih edilirken hemen alt başlıkta sözcüğünün vurgulanması için çift tırnak işareti kullanılmıştır. Herhangi bir tasarım konsepti içermeden yalnızca dizgi ile oluşturulan başlık ve alt başlıktaki tutarsızlık, noktalama işaretlerinin amacının dışında kullanıldığını göstermektedir. Bu aşamada yapılan her tasarımda yazım kurallarının aranıp aranmayacağı konusu üzerinde durmak gerekebilir. Genelde tasarımcılar, görsel konsept oluşturmak amacıyla kompozisyondaki ögeleri yapıbozumuna uğratabilir, yazımda veya tasarımda kural olarak belirtilen hususlara uymayabilirler. Bu nedenle bilinçli bir şekilde görsel konsept oluşturma ile kitabın başlığını doğrudan dizerek kitap kapağı tasarlama birbirinden ayrı değerlendirilmelidir.

Başlık Düzenleri

Latin tipografisindeki başlık düzenlerinden serinin birinci bölümünde bahsetmiştik. Kısaca tekrar hatırlamak gerekirse cümlenin tamamının büyük harflerle yazıldığı Büyük Harf Düzeni (Upper Case/All Caps), tamamının küçük harflerle yazıldığı Küçük Harf Düzeni (Lower Case), her bir sözcüğün baş harfinin büyük yazıldığı Başlık Düzeni (Title Case) ve ilk sözcüğün baş harfinin büyük diğer sözcüklerin tamamının küçük yazıldığı Cümle Düzeni (Sentence Case) olmak dört temel düzen bulunur. Başlık düzenleri kullanıldığı yere göre tercihen kullanılır. Butterick, başlıklarda yapısal ve tipografik olmak üzere iki probleme dikkat çeker. Yapısal sorun, yazarların genellikle çok fazla düzeyde başlık kullanmasıdır. Bu durumun, başlıkları görsel olarak farklı kılmak için umutsuz girişimlere yol açtığını belirtir.⁴

Osmangazi Belediyesi tarafından yayımlanan “Süleyman Çelebi ve Mevlid” adlı kitabının kapak tasarımı, bu umutsuz girişimlerden biridir. Kitabın başlığında ve alt başlığında tasarımcının büyük harf düzenini tercih ettiği görülür ancak başlıkta ve bağlacının tamamı küçük harflerle yazılırken, yine büyük harf düzeni ile dizilen alt başlıkta ve bağlacının tamamı büyük harflerle dizilmiştir. Bu tercihten, alınan tipografik kararların bilinçli verilmediği anlaşılmaktadır. Oysa büyük harf düzeninde harflerin tamamı büyük harflerle yazılmalıdır. Başlık Düzeni, Küçük Harf Düzeni ve Cümle Düzeni’nde bağlaçların tamamı küçük harflerle dizilir.

Tamlamalar

Tamlama, bir adın başka bir ad, zamir veya sıfatla birlikte oluşturduğu sözcük grubudur.⁵ Belki de en son, lise sıralarında duymuş olduğunuz tamlama konusunu tekrar hatırlamak yerinde olabilir. Zira son günlerde karşılaştığımız örneklere bakıldığında, bu konu unutulmuş gibi görünüyor.

© Tanpınar Merkezi

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” adlı kitabının kapak taslağı üzerine yazdığı notlarda bu konuya dikkat çekerek Ayarlama sözcüğünün alt satıra alınmasını istediği görülmektedir. Tanpınar Merkezi’nin paylaştığı kapağa Ahmet Hamdi Tanpınar, eski harflerle şu notu düşer: “Bu kapak yazısını Allah rızası için değiştirin çok mühim. Hem çok. Bu karnı doymuş tahtakurularına benziyor.” Peki bir sözcüğün üst veya alt satırda olmasının ne önemi var? Yazı, öncelikle okunmak içindir. Özellikle bir kitabın adı gibi az sayıda sözcükten oluşan metinlerde, okuma ahenginin bozulmaması için tek bir sözcüğün yeri dahi önemlidir. Okuma ahengi korunduğunda, okurun zihni metni anlamak ve sözcükler arasında ilişkiyi çözmek için daha az efor sarf eder. Bu durum da okuma verimliliğini artırır.

Mütefferika’nın yayımladığı “Bir Nâdir Kitap Destanı” adlı kitabın kapak dizgisinde tamlama sorunu görülmektedir. Nâdir Kitap grubunun tamlama olarak aynı satırda bulunması onun bir defada okunmasını sağlayacak, okuma sırası hangi sözcük veya sözcük grubunda vurgunun olduğunu da belirleyecektir. Kapağın adında vurgu, Nâdir Kitap tamlamasında olduğundan bu sözcük grubunun aynı satırda olması doğru karar olacaktır. Benzer olarak kapağın alt kısmındaki cümlede dünya sahafları bir tamlamadır. Dolayısıyla cümle illa iki satırda yazılacaksa doğru bir okuma için Kitapçı çıraklığından üst satırda, dünya sahaflarının krallığına alt satırda bulunmalıdır.

Sümerbank tarafından 1986 yılında yayımlanan “Halıcının El Kitabı”, “Tıpkı Bir Yaprak Gibi” ve “Bir Yaz Gecesi Rüyası” adlı kitaplar da benzer bir durum söz konusudur. El Kitabı tamlaması alt satırda olması gerekirken Halıcının El şeklindeki anlamsız sözcük grubunun üst satırda bırakılması gibi uygulamalar okuma ahengini sekteye uğratabilir. Tipografik düzenlemede alınan en basit karar, okuma eylemine yaptığı etki açısından oldukça önemlidir. Az sözcükten oluşan kapak tasarımlarında yapılan bu hata veya okuma eyleminin sekteye uğraması, harcanan efor ve kısa okuma süresi bakımından tabii ki göz ardı edilebilir ancak dil bilgisinden tipografik kültüre kadar geniş yelpazede söylediği çok şey vardır.

Görsel Hiyerarşi

Tipografik düzenlemede görsel hiyerarşi, okuru yönlendirir. Görsel hiyerarşi kurarken tasarımcı, mesajdaki her bir unsurun göreceli önemini, okuyucunun doğasını, okunacağı ortamı ve tipografik uzayda uyumlu bir düzen yaratma ihtiyacını dikkatlice değerlendirir.⁶

“Daha iyi bir Türkiye için hangi fikri yayalım?” başlıklı kitabın kapak tasarımındaki düzenleme, okuru Türkiye fikri yıkalım? şeklindeki anlamsız sözcük grubunu okumaya yönlendirir. Kitabın adını oluşturan sözcükler arasında yanlış hiyerarşi kurulmuş; hazırlayan bilgisinin konumu, ağırlığı ve rengi var olan karmaşayı artırmıştır. Tipografik ögeler arasında anlam ve önem açısından farkı belli edecek şekilde ölçek belirlenmesi gerekirken, kitabın adı ile hazırlayan bilgisi neredeyse aynı ölçüde kullanılmıştır. Böylelikle okur, kitabın başlığını anlamak için daha fazla efor sarf edecektir.

“Görsel hiyerarşi, tipografik uzayda en önemli olandan en önemsize kadar ögelerin kademeli olarak düzenlenmesidir.”⁷

Hiyerarşi problemi, Düşün Yayıncılık tarafından yayımlanan “İnciller güvenilir metinler midir?” adlı kitabın kapağında da görülür. İnciller ile Güvenilir metinler midir? arasındaki ölçek ve üslup farkı, kitabın adının İnciller olduğu izlenimini uyandırmaktadır. Ancak ikinci satıra geçilip okunduktan sonra birinci satırdaki sözcük ile arasındaki ilişki fark edildiğinde, kitabın adı tam olarak idrak edilebilir. Bu süreç, her ne kadar çok kısa olsa da sadece üç sözcükten oluşan bir kitabın adını anlayabilmek için harcanan efor oldukça fazladır. Tasarımcının aldığı yanlış karar, okuma ahengini bozduğu gibi, okurun daha fazla efor sarf etmesine neden olarak okuma deneyimini sekteye uğratır.

Ellen Lupton’ın “Thinking with Type” adlı kitabında yer verdiği paragraf yapma yöntemleri.

Paragraf yapmak

Cümleler konuşulan dile özgü gramer unsurları iken paragraflar, içeriği okurlar ve yazarlar için sonsuz bir söylem akışından daha iştah açıcı olan kısımlara bölmek için tasarlanmış tamamen edebî bir gelenektir. Yeni paragrafın başlangıcını bir girinti ile bitişini ise bir satır sonu ile işaretlemek, on yedinci yüzyılda genelgeçer haline gelmiştir.⁸ Sözcük işleme yazılımlarında genellikle klavyeden enter tuşuna basılarak ve girinti verilerek (indent) yapılan paragraflar için tek yöntem bu değildir. Girintiyi dışarı vermek (outdent), paragraflar arasında boşluk bırakmak, paragraflar arasında işaretler koymak gibi çeşitli yöntemler ve uyaranlar kullanılabilir. Burada önemli olan paragrafı diğer paragraftan ayrı olarak işaretlemektir.

Ellen Lupton, “Thinking with Type” adlı kitabında birbirinden farklı paragraf yapma yöntemlerine yer verir ve bir defada birbirinden çok farklı uyaranların kullanılmasını tipografi suçu olarak niteler çünkü paragraflar doğada oluşmazlar⁹, yapılmaları yani tasarlanmaları gerekir. Noktalama işaretleri veya paragraf girintileri gibi çeşitli uyaranlar trafik levhaları gibi düşünülmelidir. Okura hangi yoldan ilerlemesini ve yol üzerinde nasıl davranması gerektiğini söyler. Paragraf girintileri, okura duraksamasını, aynı konu içerisinde yeni bir bağlama geçildiğini söyleyerek okuru yönlendirir. Eğer yönlendirme yanlış olursa okur, kaza yapar ve okuma ahengi sekteye uğrar. Okuma, suyun akışı gibi dilin doğasının getirdiği yoldan kesintiye uğramadan akmalıdır.

“Kerim ya da Zalim” kitabının arka kapağında, paragraflarda sorunlar olduğu görülmektedir. En alttaki paragrafın son satırında bulunan -dır eki, dul sözcüktür. Dul sözcük, bir paragrafın sonunda kalan ve genellikle bir sözcükten veya tirelenmiş kelimenin eklerinden oluşan çok kısa satırdır.¹⁰ Dul sözcükler, paragraflar arasında veya paragrafın sonunda çok fazla boşluk oluşturdukları ve dizgide boşluk dengesini bozdukları için tipografik olarak istenmezler. Dul sözcüklerden dizgi yazılımlarında yapılabilen çeşitli ayarlamalar veya satır uzunluğunun değiştirilmesi gibi yöntemler ile kaçınılabilir.

“ (Uzun tire) bir cümle içerisinde duraklamayı, düşünce kırılmasını veya bir cümleyi/düşünceyi ayırmak için ve cümle parçaları arasında bir mola vermek için tercih edilir.”¹¹

Arka kapakta bir diğer hatalı uygulama, Tipografinin Temelleri: Tireleri Doğru Kullanmak yazımızda değindiğimiz tirelerdir. Örnekteki eğer varsa sözcüklerini ayırmak için uzun tire (em dash) kullanılması gerekirken heceleme tiresi (hyphen) kullanılmıştır. Cümle içerisindeki ara cümleleri ayırmak için uzun tirenin kullanılması konusunda farklı görüş ve tutumlar olsa da ara cümleleri vurgulamak için genellikle uzun tire tercih edilmektedir.

Sonuç

Günlük hayatta karşımıza çıkan ve seçkisiz olarak seçilen örnekleri derlediğimiz bu yazı dizisinin amacı, ülkemizdeki tipografik kültürün gelişmesi için tasarımcıların ve okurun farkındalığını artırmaktır. Okurların doğru tipografiye ilişkin talepleri ülkedeki tipografik manzaranın iyileştirilmesi için yazarları, yayınevleri ve tasarımcıları daha özenli olmaya davet edebilir. “Elinden çıkan ürünlerin belge niteliği taşıdığı görsel iletişim tasarımcısı, aynı zamanda dil ve kültür aktarımında rol oynamaktadır. Yazım kurallarına gerekli özenin gösterilmemesi ya da bilgi eksikliği sebebiyle sıkça karşılaşılan yazım hataları, yanlış kullanımı normalleştirerek tipografik duyarlılığın gelişmesini engelleyebilmektedir.”¹² Bu yazının da bir önceki gibi tipografik kültürüyle kurduğumuz bağı güçlendirebilmemize vesile olmasını diliyoruz.

Notlar

[1] https://www.tdk.gov.tr/icerik/yazim-kurallari/kesme-isareti/
[2] https://practicaltypography.com/foot-and-inch-marks.html
[3] https://www.tdk.gov.tr/icerik/yazim-kurallari/noktalama-isaretleri-aciklamalar/
[4] https://practicaltypography.com/headings.html
[5] “Tamlama”, https://sozluk.gov.tr
[6] Carter R., Meggs, P. B., vd. (2015).Typographic Design: Form and Communication, New Jersey: John Wiley & Sons, s. 102
[7] Carter, 2015, s. 102
[8] Lupton, E. (2004). Thinking with Type: A Critical Guide for Designers, Writers, Editors, and Students, New York: Princeton Architectural Press, s. 102
[9] Lupton, 2004, s. 102
[10] Strizver, I. (2006). Type Rules: The Designer’s Guide to Professional Typography, New Jersey: John Wiley & Sons, s. 145
[11] Ertürk, M. (2019). Tipografinin Temelleri: Tireleri doğru kullanmak, Türkçe Tipografi Topluluğu
[12] Ertürk, M. (2014). Türkiye’de Tipografi Eğitimi Üzerine, Sanat Yazıları Dergisi, 30, 93–106, s. 104

Yazar: Murat Ertürk
Editör: Oğuzhan Öçalan

Her türlü görüş ve önerilerini e-posta ile gönderebilirsin. Tipografi dünyasındaki gelişmeleri her ay başında e-posta kutunda görmek için Tipografi Bülteni’ne abone olabilir, sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsin.

FacebookTwitterInstagramYouTube

--

--