Kullanılabilirlik ve Önemi

Kullanıcı deneyimi tasarımının temelleri niteliğindeki yazı dizimin ikincisi ile karşınızdayım. Bu makalede kullanılabilirliğe ve kullanılabilir ürünlerin hangi özelliklere sahip olması gerektiğine değineceğim.

Atilla Alışkan
UX’minimal
5 min readSep 13, 2019

--

Her şeyin rahat, özellikle de dijital ürünlerin anında erişilebilir olduğu bir dünya düzeninde yaşıyoruz. Ürününüze kolaylıkla erişip kullanmaya başlayan kullanıcılar yani ürününüzü birebir deneyimleyen kişiler, ürünü tüketmeye hızla ulaşabilirken, aynı hızla da terk edebilirler. Bu sebeple tasarımcılar olarak biz de yediden yetmişe kolay algılanıp öğrenilebilen, herhangi bir ikileme sebep olmayacak, kullanımı kolay deneyimler tasarlamaya çabalıyoruz.

Kullanıcı deneyimi ve kullanılabilirlik çoğu zaman birbiriyle karıştırılarak kullanılan kavramlar olsa da aynı anlamı ifade etmezler. Kullanıcı deneyimi genel olarak bir kullanıcının ürün veya hizmeti kullanmaya başlamadan önce, kullanım esnasında ve kullandıktan sonraki tüm süreçlerde ne “hissettiğiyle” ilgilenir. Bu his; kullanıcının sahip olduğu duygusal durumu, tercihi, yaklaşımı, inançları, fiziki durumu, davranışı ve becerileri gibi birçok perspektiften ele alınarak yorumlanabilir.

Kullanılabilirlik ise kullanıcı deneyimi tasarımı sürecinde, kullanıcıların ilgili ürün veya hizmetle verimli bir şekilde girdikleri etkileşim sonucunda amacına rahatça ulaşabilmesi ve bu durumdan memnun kalması şeklinde açıklanabilir. Memnuniyet, sadece kullanım kolaylığıyla değil, aynı zamanda kullanıcının ilgisini çekmekle ve onu estetik açıdan da tatmin etmekle sağlanabilir. Haliyle kullanıcı deneyimi tasarımını şekillendiren yegane unsurlardan biri olan kullanılabilirlik, bir ürünün işlevini kolayca yerine getirmesinden çok daha fazlasıdır.

Kullanılabilirlik önemlidir çünkü kullanıcılar ürününüzden beklediği hedefleri yerine getiremezlerse, doğal bir sonuç olarak ürün veya hizmetinizi terk etmeye başlarlar. Daha sonra da kullanıcılarınız rakiplerinize yöneleceklerdir ve alternatifinizi bulmak çok da zor olmayacaktır. Kısacası ideal bir kullanılabilirlik iyi bir deneyim için olmazsa olmazdır.

…ideal bir kullanılabilirlik iyi bir deneyim için olmazsa olmazdır.

Kullanılabilirlik aynı zamanda kullanıcı merkezli bir tasarım sürecinde, ürünün neden tercih edilmesi gerektiğini inceleyen ve değerlendiren bir süreçtir. Bu süreç tekrara dayalıdır ve her yeni adım, bir öncekini iyileştirmeyi hedefler. Peki iyi bir kullanılabilirlik için bu tasarım ve iyileştirme sürecinde ne yapmalı veya nelere dikkat etmeliyiz? Bu bağlamda kullanıcı deneyimi ve kullanılabilirlik uzmanı, aynı zamanda eski Kullanıcı Deneyimi Profesyonelleri Birliği (UXPA) başkanı olan Whitney Quesenbery, kullanılabilir ürünlere ait olmazsa olmaz 5 ortak özelliği sunan kriteri yerine getirmeyi öneriyor. Gelin sırayla bu kriterlere göz atalım ve değerlendirelim.

  1. Etkinlik: Etkinlik, sunulmak istenen çözüm kapsamında, kullanıcıların hedeflerini, etkileşime dönüştürdüğü sırada, süreci doğru bir şekilde tamamlayıp tamamlamadığını ölçen kriterdir. Mesela bir web sayfasında telefon numarası giriş alanına ihtiyaç olduğunu düşünelim. Bu alan giriş esnasında kullanıcıyı yönlendirerek, hanelerin giriş formatını gösterecek şekilde tasarlandığında, kullanıcının hata yapmadan alanı doldurmasını sağlayacak ve bu da işlemin doğru bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olacaktır. Buna çözüm sağlamanın birçok yöntemi olabilir ama önemli olan mümkün olduğunca bilgilendirici ve yönlendirici olabilmektir. Bu bilgilendirmeyi yaparken de kullandığınız dili basit seçmek ve samimi iletişim tonunu uygulamak etkinliği arttırabilir.
  2. Verimlilik: Verimlilik kullanıcının ürünle ilgili bir işi ne kadar çabuk yani ne kadar kısa zamanda yapabildiği sonucunu gösteren “hızla” ilgilidir.

    Verimliliği arttırmanın birçok yolu ve yöntemi olabilir. Hedefe ulaşmak için sunulan adım sayısı, anlaşılabilir bir iletişim yapısı, kısa yollar vb. gibi çözümler sunabilmek için kullanıcıların ürünü nasıl kullanmayı tercih ettiğini irdelememiz gerekir. Mesela etkileşim için klavye mi fare mi kullanıyorlar ya da platform tercihleri bir tablet mi yoksa akıllı telefon mu? Aramalarını bir arayüz kullanarak mı yapıyorlar yoksa sesle komut vererek mi? Bunların hepsi farklı yaklaşım çözümleri gerektiren unsurlardır. Etkinlik ve verimlilik sıklıkla karıştırılan iki olgudur ve kullanılabilirlik açısından farklı olduklarını aklımızdan çıkarmamalıyız.
  3. Etkileşim: Kullanıcıları etkileşime yönlendirmek için ilgi çekmek, ilgi çekmek için de estetiğe önem vermek gerekmektedir. Estetik başlı başına bir konudur ve bununla birlikte bir ürünün tercih edilmesi için tek başına yeterli değildir. Belli bir fayda sağladığı müddetçe estetiğin her şey olmadığını gösteren güzel bir örnek olarak Wikipedia’yı verebiliriz. Wikipedia birçok estetik kaygı ile eleştirilen mevcut arayüzüne rağmen milyonlarca kullanıcıya hitap etmektedir.

    Tasarımı oluşturan öğeler olan bütünlük, boşluk, hiyerarşi, denge ve renk gibi unsurları iyi bir ahenkle kullanabilmek, kullanıcıya doğru etkileşimi sağlamak ve ilgi çekici kılmak için önemlidir.
  4. Öğrenme Kolaylığı: Bir ürünün tercih edilmesi yani düzenli kullanılabilmesi için ürünün nasıl kullanılacağı basit ve anlaşılabilir bir şekilde kullanıcıya sürekli aktarılabilmelidir. Kullanıcıya öğretme yönteminiz ne olursa olsun, ürüne dair yeni işlev ve özelliklerin öğrenim aşaması kolay ve net olmalıdır. Ancak bu sayede mutlu bir kullanıcı profili oluşturabilir, ürününüze dair yeni işlev ve fonksiyonların kullanıcılarınız tarafından daha az yadırganmasını sağlayabilirsiniz.

    Şunu unutmamak gerekir ki sunulan her yenilik, sağlayacağı faydadan öte ilk etapta var olan kullanım alışkanlıkları doğrultusunda bir miktar da olsa tepki ile karşılanmaktadır. Mesela iOS 6.0’a kadar kullanılan, arayüzü oluşturan öğeler, iOS 7.0 ile düz bir tasarım biçimine dönüşmüştü. Apple’ın mobil işletim sisteminde yaptığı bu köklü değişim hareketi o yıllarda kullanıcı kitlesi tarafından büyük yankı uyandırmışken, günümüzde sanki hiçbir değişiklik olmamış gibi kullanımı devam etmektedir.
  5. Hata Toleransı: Özellikle dijital ürünlerde, kapsama bağlı olarak karmaşık yapılardaki tasarım ihtiyacı göz önüne alındığında, ekosistemden dolayı hataları tamamen ortadan kaldırmak her zaman pek mümkün değildir. Hata gerçekleşme oranını en aza indirmemiz ve kullanıcıların bir hatayla karşılaştıklarında yaptıkları işe yeniden odaklanabilmelerini sağlayabilecek çözümler sunmamız “hata toleransı” olarak açıklanabilir. Bunu sağlarken de kullanıcıyı yanlış adıma yönlendirebilecek şeyleri kısıtlamaya, yeniden başlayabilme fırsatı sunmaya ve tüm kullanıcıların yapmasını hiç beklemeyeceğimiz şeyleri yapabileceklerini varsayarak çözüm üretmeye çalışmaya dikkat etmeliyiz. Örnek verecek olursak, kullanıcılarının yanlışlıkla işaretleyerek bir görevi tamamlamasının önüne geçmenin ne kadar önemli olduğunun farkında olan Todoist, sunduğu geri al işlemi ile kullanıcılarına iyi bir hata toleransı sağlamaktadır.

Daha önce de belirttiğim gibi her ne kadar kullanılabilirlik, kullanımı kolay ve kullanım amacından memnun olmak durumu ile ifade edilse de, ürünün tercih edilebilirliği bir “faydayla” yani kullanıcıların ihtiyaç duyduklarının sağlanmasıyla doğrudan ilgilidir. Ancak ürünler faydalı ve kullanılabilir oldukları zaman kullanıcısına bir yarar sağlarlar.

Bir ürünün başarısı için tasarım çözümlerinin etkili, verimli, ilgi çekici, öğrenmesi kolay ve hata toleransı olmasını sağlamanız gerekir. Bu sebeple kullanılabilirlik, kullanım kolaylığından çok daha fazlasıdır. Kullanılabilirliğin bir fayda çerçevesinde yarar sağlayabilmesi için insanların sezgisel davranışlarını da göz ardı etmeden, kullanıcıların gerçekten neye ihtiyaç duyduklarını iyi saptamanız gerekmektedir.

Toplum 5.0’ın (Endüstri 5.0) konuşulmaya başlandığı bu günlerde, gündelik hayatta kullandığımız her şeyin birbirleriyle haberleşen ürünlere dönüşmeye başlamasının çok da uzak olmadığını varsayarsak, kullanılabilir olarak belki de her ürünün birbirinin uzantısı haline dönüşeceği bir gelecek bizi bekliyor. Kullanım kolaylığı ile ilgili evrensel ölçütleri değerlendireceğimiz günler çok da uzak olmasa gerek, bu da kullanılabilirliğin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Kullanıcı deneyimi tasarımının temelleri niteliğindeki yazı dizimin ilki olan “Kullanıcı Deneyimi Tasarımı ve Deneyimi Etkileyen Faktörler” isimli makaleme aşağıdan erişebilirsiniz. Yazı dizisinin devamı için takip etmeyi unutmayın! Ayrıca birçok konukla tasarım konuştuğumuz UX’minimal Podcast’i takip etmenizi de öneririm.

--

--