Melez Kampı’na Dönüş: Percy Jackson ve Olimposlular Dizi İncelemesi

Hazırlanın melezler, bize bir görev teklif ediliyor!

Cankut Değerli
Yazı Rehberi
5 min readFeb 19, 2024

--

Herkese merhaba! Evet, işte o gün geldi çattı. Bu incelemeyi yazmak benim için inanılmaz heyecan verici ve doğrusunu söylemek gerekirse çok da mutluyum.

Ama âdetimiz olduğu için önce sahneyi kuralım. Müzik!

Percy Jackson serisiyle tanışmam lisedeki çok yakın bir arkadaşımın tavsiyesiyle olmuştu. Bu beş kitap hayatımı değiştirdi desem yeridir ama bundan daha önce bahsetmiştim. Dolayısıyla yeri benim için bu kadar ayrı bir kitap serisinin dizi olması fikri hem çok güzel hem de çok korkutucuydu. Güzeldi çünkü bu evreni bir dizi formatında gerçekten keyifle izleyebilirdik. Korkutucuydu çünkü… Eh, çıkan filmlere bir bakın derim. :)

Disney’in Fox’un eğlence varlıklarını satın almasıyla birlikte Percy Jackson’ın da baştan çekilebileceği konuşulmaya başlamıştı çünkü daha önce Fox çatısı altında iki uyarlama yapılmış ancak serinin ilk iki kitabını ele alamayan bu uyarlamalar pek de başarılı olmamışlardı. 2020 yılında uyarlamanın bir dizi formatında olacağı ve Disney +’ta yayınlanacağı kesinleşti. Biz Melezler için de bekleme süreci başlamış oldu böylece.

Geçen üç yıl içinde heyecanlandık, korktuk ama en çok da merak ettik. Sonunda takvimler 20 Aralık 2023'ü gösterdiğinde ilk iki bölüm yayınlandı.

Benim bu yazıyı yazdığım sıralarda sekiz bölümden oluşan ilk sezonun tamamı Disney +’ta izlenebilir durumda.

Dizide Percy’i Walker Scobell, Kıvırcık’ı Aryan Simhadri ve Annabeth’i de Leah Sava Jeffries canlandırıyor.

Rick Riordan’ın da şahsen dahil olduğu dizi daha ilk sahneden seyircisini yakalamayı başarıyor. Kitapları defalarca okumuş biri olarak “Bakın, melez olmayı ben istemedim.” cümlesini duyduğumda ve ilk bölümün geri kalanını izlerken hissettiğim nostaljiyi kelimelerle anlatmam mümkün değil inanın bana. Zaten dizinin bölüm isimleri de Şimşek Hırsızı kitabındaki bölüm isimleriyle birebir, gerçi Türkçe çevirileri maalesef aynı değil; bu da biraz tuhaf bir durum yaratıyor ama yapacak bir şey yok.

Dizi DEHB ve Disleksiden muzdarip Percy Jackson’ın melezlerin dünyasına adım atışını kitaplara çok benzer bir yaklaşımla işliyor.

Dizi Şimşek Hırsızı kitabını sahne sahne kopyalama yoluna gitmiyor. Bunun yerine anahatları aynı bırakarak olaylara farklı katmanlar ekliyor. Sahne sahne analiz yapmayacağım ama detaylar gerçekten çok güzel düşünülmüş. Örneğin dizinin başındaki Perseus heykeli kitapta olmayan ancak diziye çok güzel yedirilmiş bir detay.

Yapılan değişiklikler genel anlamda iyi düşünülmüş, kitabın ruhunu öldürmektense onu onurlandıracak şekilde hikâyeye yedirilmiş. Gidişata biraz bile hakimseniz neyin neden yapıldığını, hangi kararın neden verildiğini az çok anlayabiliyorsunuz.

Bu kararların hepsine katıldığımı söyleyemeyeceğim ama ortaya genel olarak pek çok uyarlamadan daha başarılı ve anlaşılır bir iş çıkmış. Üstelik diziye eklenen ve aslında kitapta olmayan ayrıntılar da sırıtmamış, özellikle Sally Jackson’ın bu sezon önemli bir yer tutması doğru bir karar olmuş bana kalırsa. Özellikle Minotor sahnesinde bunun etkilerini bariz şekilde görüyoruz.

Dizinin güzel işlediğini düşündüğüm başka bir kısımsa rüyalar. Melezler için rüyalar önemlidir. Gerek Percy Jackson beşlemesinde gerek Olimpos Kahramanlarında rüyalar sayesinde çeşitli ipuçlarına kavuşur melezler. Bu sezondaki rüya sahneleri bana kalırsa oldukça ürpertici ve gelecek sezonlarda Percy’nin göreceği çok daha ürkütücü rüyaları düşününce bu havanın gayet yeterli olduğu kanısındayım.

Tabii bazı ayrıntıların da o kadar iyi olmadığını söylemem gerek. Mesela izlediğim bir eleştiri videosu ikinci bölümde Kıvırcık’ın Toynaklı İhtiyar Heyeti’yle toplantı yaptığı sahneden bahsederken o seti sırf o kısacık sahne için mi kurmuş olduklarından dem vuruyor. Haklı ne diyeyim? Sonrasında gelişen olayların bir kısmı da bence tartışmaya açık ki böyle düşünen tek kişi değilim.

Şahsen M Teyze bölümünü de tatmin edici bulmadım. Vurgunun kaydırıldığı apaçık ortada ancak o bölümdeki gerginlik hayli gereksiz ve anlamsız hissettirdi bana. Spoiler olmasın diye fazla bahsetmeyeceğim.

Ancak bunlar dışında dizinin seyir keyfi enfes, Hermes’in emekli polis şefi havaları bile bu durumu bozamıyor. İzlemekten gerçekten inanılmaz keyif aldığım bölümler var diyebilirim. :)

İncelememi sonlandırmadan önce konuşmak istediğim bir başka konu daha var: müzikler.

Dizi ve film müziklerine her zaman ayrı bir ilgi duymuşumdur ve bu dizinin de nasıl müziklere sahip olacağını çok merak ediyordum. Müziklerin Bear McCreary tarafından hazırlanacağını duyduğumda gerçekten çok sevindim çünkü bu adam cidden işini biliyor. Kendisinin daha önce son iki God of War oyununun müziklerini de hazırladığını düşünürsek McCreary mitolojik bir ortamı notalarıyla nasıl resmedeceğini gayet iyi biliyor. Müzikleri diziden bağımsız olarak dinlerken bile mitolojinin o kendine has hissiyatını alabiliyorsunuz.

Yavaş yavaş toparlamam gerekirse adının hakkını veren bir uyarlama var karşımızda. Kaynak mataryelin ruhunu yansıtan, ona saygı duruşunda bulunan ve bu esnada da kendi duruşuna sahip olan bir uyarlama bu. Günümüzdeki pek çok uyarlama için söyleyebileceğimiz bir şey değil bu maalesef. Percy Jackson uyarlamasının da kendine göre tatminsizlik yarattığı yerler varsa da bunlar görece çok daha az.

Dizinin ikinci sezonunun yayınlanıp yayınlanmayacağı henüz belli değil ancak genel yorumların olumlu olması dizinin devam edeceğini gösteriyor gibi. Umarım çizgilerini korumayı başarırlar. Daha göreceğimiz çok şey var!

Yeni gelin Kıvırcık, Tyson, nice canavar ve dolu dizgin en az dört macera daha uyarlanmayı bekliyor!

Bu sırada Percy yoluna edebiyat dünyasında da devam ediyor elbette, Tanrıların Kadehi (the Chalice of the Gods) adlı altıncı kitap 2023 son baharında okurlarla buluştu. Bildiğim kadarıyla çok yakında Türkçe olarak da çıkacak. Hatta serinin yedinci kitabı Wrath of the Triple Goddes (kabaca Üçlü Tanrıçanın Öfkesi olarak çevirebiliriz) 2024 Eylül’ünde piyasaya sürülecek.

Yani önümüzde daha çok macera var melezler. Şimdiden keyifli okumalar ve seyirler dilerim herkese.

Son olarak bir Melez Kampı müdavimi olarak naçizane tavsiyem diziyi izleme niyetiniz varsa ancak Percy’i tanımıyorsanız ve tabii eğer vaktiniz artı sabrınız varsa önce kitapları okuyun derim. Şahsen uyarlamalardan önce kaynak materyeli bilmenin her zaman doğru olduğunu düşünürüm, gerçi sorun bakayım ben bunu yapabiliyor muyum?

Yine de bu sayede dizinin kitaplara nasıl göz kırptığını, olaylar arasındaki işleniş farkını ve paralelliklerini daha rahat yorumlayabilirsiniz, ben bu şekilde izlemenin çok daha keyifli olduğunu düşünüyorum kendi adıma. Yok “benim o kadar sabrım da param da yok arkadaş!” diyorsanız buyrun, sekiz bölüm emrinize amade! Kitapları okumasanız bile keyifle izleyeceğinize eminim ama dediğim gibi, kitaplar seyir zevkine apayrı bir hava katıyor. Kitap serisiyle ilgili de bir inceleme yazmıştım birkaç ay önce, okumak için buradan buyurun.

Diziyi siz nasıl buldunuz? Yorumlar kısmından görüşlerinizi belirtirseniz mutlu olurum. :)

Kendinize cici bakın Melezler.

--

--