Öz Farkındalık

Serkan Bağıoğlu
Yetkin Yayın
Published in
3 min readSep 10, 2023

Öğrenciler olarak hayatımızın büyük bir çoğunluğunu, yeni şeyler öğrenmeye çalışmak ve farkındalık kazanmak adına, dört duvarla çevrili ve her adımımızda farklı bir kural çiğnediğimiz okullarda geçiriyoruz. Öğretmenimizin okul yıllarında öğrendiklerini bizim de öğreneceğimiz duygusuyla okulun kapısından içeri girdiğimiz andan itibaren, derste karşılaşıyor olduğumuz manzara hayal kırıklıklarıyla dolu bir öğrencilik hayatımızın başlangıcı olabiliyor. Bulunduğumuz konumların ve çevresel faktörlerin etkisiyle bir öğrencilik hayatı yaşamaya başlıyoruz. Bu öğrencilik hayatı kendi yaşıtlarımızla biz arasındaymış gibi görünse de aslında hepsinin mimarları içerisinde olduğumuz toplumu oluşturan ve hepimizin orada olmasına karar vermiş olan ebeveynlerimizdir. Yani açıkçası söylemek istediğim şey bulunduğumuz konumlar, yaşadığımız veya yaşamak isteğimiz hayatlar ailemiz tarafından bizlere sağlanmış ve kolay ulaşabildiğimiz ya da ulaşamadığımız durumlara dönüşmeye başlıyor.

https://www.pexels.com/tr-tr/
https://www.pexels.com/tr-tr/

Tüm bu kafa karışıklıklarının arasında aslında kim olmak isteğimizi düşünmeye başlamak, bizi bir çöküşe ya da bir şahlanmaya götürebiliyor. Çünkü yaşadığımız yerin ya da içinde bulunduğumuz toplumun etki alanından tamamen çıkmaya ya da tamamen içine gömülmeye başlayabilme ihtimalimiz yükselmiş oluyor. Tam olarak bu noktada farkında olduğumuz şeyler, durumu yönetecek şeyler olmaya başlıyor. Bulunduğumuz durumun değişebileceği farkındalığı daha da dibe çökmeyi engelliyor ve bizi kim olmak istediğimizle alakalı bir düşünme sürecine itmeye başlıyor. Bu düşünme sürecinin başlangıcı bizi oldukça zorlasa da, sonradan gelebileceğimiz nokta içimizde hala bir umut barındırmamızı sağlıyor.

Bu umut, sahip olduğumuz benliğimiz ve olmak istediğimiz benlik arasında kendimize güven noktasını oluşturan ve değişimin başlangıcı olan, istekli bir şekilde yanlışlarımızı ya da doğru olduğunu düşündüğümüz şeyleri değiştirmemize olanak sağlıyor. Bunlarla birlikte içine girmiş olduğumuz duygu ve düşünce yoğunluğunun içinde kendimize bir yer aramaya başlıyoruz. Bu statüsel, fiziki ya da düşüncesel değişimin ışığında ulaşabileceğimiz nokta tahmin edilemez hale gelmeye başlıyor. Bu bilinmezlik içinde sabırlı ve devamlı bir şekilde arzuladığımız değişim noktasının farklılıklarını ve kabul edebileceğimiz kısımlarını ayrıştırmaya başlıyoruz. bu ayrışım döneminde dikkat etmemiz gereken şeyler halihazırda sahip olduğumuz düşüncelerin ne kadar etkisinde kaldığımız olabilir. Bunu gözeterek attığımız değişim adımları daha sağlam ve daha emin adımlar olacaktır.

Bu adımlar bize iki tane etken belirleyecektir; Bunlardan biri olduğumuz kişi, diğeri ise olmak istediğimiz kişidir. Bu iki karakter arasındaki farklılık bizim neyi neden istediğimiz ve kabul etmek istemeyip değişimine izin verdiğimiz şeyleri gösterecektir. Bu belirlenen etkenler bizim tam olarak kendi farkındalığımızdan dolayı gelişecek ve etki alanını arttıracaktır. Bu etki alanı bize Öz Farkındalığın insan hayatına ve bakış açısına nasıl etki ettiğini ön plana çıkartacak ve öz farkındalığın değişimimizde ve seçmiş olacağımız hayatımızda ne kadar büyük bir yeri olduğunu tekrardan bize gösterecektir.

Farkında olma durumunun en önemli özelliği ise sonradan geliştirilebiliyor olmasıdır. Kendimizde geliştirdiğimiz ve karakterimizde farkına vardığımız noktalar kendi öz farkındalığımızı oluşturmayı sağlar. Hayatımızın bir noktasından itibaren edinmiş olduğumuz öz farkındalıklarımız, hayatımızın geri kalanında kendimizi tanımlayabilmemizi ve bunun ışığında bir hayat tarzı seçmemizi sağlar.

Başından itibaren anlatmak istediğim şey aslında kendimizin bir etkisi olmadan sahip olduğumuz hayat tarzını değiştirmek ve istediğimiz hayat tarzını elde edebilmek için kendimizde bir öz farkındalık geliştirmemiz gerekiyor. Ben buna kısaca ‘Start changing the things you did not create’ diyorum.

--

--