Şimdi Size Neden Mutlu Olamadığımızın Nedenlerinden Birini Söyleyeyim
Elimizdekilerle yetinemeyişimiz. Evet kapitalist bir sistemde yaşıyoruz. Bize ihtiyacımız olmayan her şeyi satın aldırmaya çalışıyorlar. Gayet de başarılar işlerinde. Pazarlamacılık sektörü almış başını gidiyor. Şimdi işin içine influencerlar ve markalar da girdi. Eğer daha güzel gözükmek ve insanlar tarafından sevilmek istiyorsak bu markayı giymeli, bu parfümü sıkmalıyız gibi bir düşünce kalıbı oluştu kafamızda. Yıkmamız gerekiyor artık. İnsanlık tüketim çılgınlığında. Daha fazlasına sahip olunca mutlu olacağımızı sanıyoruz ama büyük yanılgı içindeyiz. Bilinçlenmemiz lazım.
“Less is more” diye bir tabir var. Daha az ile daha mutlu olmak mümkün demek. Arındırın kendinizi eşyalardan hatta insanlardan. Enerjinizi harcadığınızda zamanızı da harcamış oluyorsunuz. Ve zamanınız sizin özgürlüğünüzdür. Steve Jobs’da bir minimalistti mesela. Bunu Apple ürünlerinin tasarımına bakarak da görebiliriz. Ve hep düz renk, basit kıyafetler giymiştir. Çünkü “Bugün ne giysem acaba?” diye düşünmemeliydi.
Ölünce bedenimizi bile götüremiyoruz, vazgeçelim bu sahiplenişlerden. Eşyalara tutunmaktan. Onların bir manası yok. Mana içimizde aranmalı.
’İnsanlık kimliğimiz, artık ne yaptığımıza göre değil, neye sahip olduğumuza göre ölçülüyor.’
Önemli olan en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır.