Photo by Félix Lam on Unsplash

Aselsan’da Staj Yapmak (Lise Edition)

Kesin içerisi çok havalıdır. Keşke benim de böyle imkanlarım olsaydı…

Hafsa Eskiyurt
Published in
4 min readAug 26, 2023

--

40 günlük zorunlu lise stajımın 15 gününü 2023 yılı Ağustos ayında Aselsan Gölbaşı Yerleşkesi REHİS biriminde tamamladım. Kulağa çok havalı geliyor öyle değil mi? Bazılarınızın “Aselsan beni stajyer olarak kabul edecek var ya, her şeyi öğrenirdim, insanlarla bağlantı kurardım. Silahlar, radarlar, tanklar, test cihazları…. Çok havalı be!” dediğini duyar gibiyim. 😅

Peki durum gerçekten böyle mi?

Bu yazımda size 3 hafta boyunca kazandığım deneyimleri, edindiğim bakış açılarını anlatmak istiyorum.

Yukarıdaki soruyu cevaplayarak başlayalım: Evet, gerçekten havalı ve çok fazla bilgi öğrenebileceğiniz bir alan. Tanklar, radarlar, lazerler, silahlar, elektronik kartlar ve savunma sanayisine yönelik diğer birçok çalışmayı yakından gözlemlemek benim için güzel bir deneyimdi. Staj süresince projelerin gizlilik protokolleri ve kullanılan ekipmanların profesyonellerce kullanılması gerekmesi dolayısıyla biz stajyerlere sadece gözlem yapma imkanı sunuldu. Bir radarın elektronik kartının üretim-test-onarım-kalite aşamalarını öğrendim, oldukça ufuk açıcıydı diyebilirim. Gördüklerimi uygulama şansım olsaydı bilgilerimi daha da içselleştirebilirdim ama ülkemizin savunma sanayisinin öncü şirketlerinden birinde daha lise öğrencisiyken staj yaptığım ve kurumsal hayatı deneyimleyebildiğim için mutluyum.

Staj boyunca teknik süreçlerin yanında öğrendiğim en önemli şey şu oldu: Kurumsal hayat ve elektronik alanı bana pek de uygun değil.

15 Gün Boyunca Rutinim Aynıydı:

  • 05.30’da kalk, kahvaltı yap.
  • 06.18’de evden çık, servis bekle. 06.34’te servise bin.
  • 07.21’de yerleşkeye giriş yap. 07.30’da mesai başlıyor.
  • 08.45 ve 14.45’te çay molası
  • 16.25'te şirketten çıkış yap ve servise bin.
  • 17.50’de eve var.
  • Yemek ye, dinlen, kendi işlerini hallet.
  • 00.00'da yat.

Buradan yola çıkarak: Bence çalışma ve mola saatlerime, ne zaman yorulup ne zaman verimli bir şekilde çalışabileceğime yöneticiler değil, ben karar vermeliyim. Çünkü belli saat aralıklarında tonlarca işi bitirmeye çalışmak hem yorucu hem de bir süre sonra sıkıcı olmaya başlıyor. Kendilerini bu şekilde rahat hissettiği ya da zorunda kaldığı için bu rutini hayatının bir parçası haline getiren çok fazla insan var ama ben onlardan biri olmak istemediğimi bu staj sayesinde anladım. “Büyük konuşma sakın!” diye bir laf vardır. Bu yüzden şimdi B planımı da açıklıyorum 😂: Olur da ileride kurumsal hayatı seçecek olursam yaptığım iş gerçekten çok isteyerek yaptığım bir şey olmalı. Aksi takdirde ne ben ne de karşı taraf bir verim alabilir. Çünkü çalışma ve mola saatleriyle yeterince kısıtlanmış durumdayken insanlığa faydalı bir ürün-hizmet-servis üretmek, üretirken mutlu olmak benim için oldukça zor.

Hata Yapma İmkanı

Aselsan gibi ülkenin savunma sanayisinin büyük bir kısmına hakim bir şirkette çalışıyorsanız (ister mühendis ister teknisyen ister yönetici olun hiç fark etmez) hata yapma lüksünüz hemen hemen hiç yok. Bunu “işten atılma” durumuna bağlamayın. Sizin “çok küçük” olarak nitelendirdiğiniz bir hata, zarar verdiğiniz bir makine, yanlış ürettiğiniz bir kart, verdiğiniz bir karar ülkeye hem maddi hem manevi açıdan çok ciddi zararlar verebilir. Bunun bilinciyle ve stresiyle çalışmak büyük bir heves ve azim gerektiriyor.

Ben rahatça hata yapabileceğim, hata yaptığımda sonuçları bir ülke gibi büyük kitleleri etkilemeyecek alanlarda insanlığa katkı sunmayı hedefliyorum. Çünkü hatalar bana en verimli çalışabildiğim ve üretebildiğim ortamı sağlıyor.

Hatalar hayattaki en değerli öğretmenlerdir. Onları sevin, kıymetlerini bilin ve onlardan çok daha fazlasıyla tanışmaya çalışın. 😋

Elektroniğin Soyutluğu

Kriz çözmek, aksiyon yaşamak, her gün farklı bir şey yapmak, sosyal fayda beni en iyi tanımlayan ifadelerden birkaçı diyebilirim. Elektronik gibi teknik ve soyut bir konudan ziyade iletişimin, takım çalışmasının, samimiyetin daha çok ön planda olduğu, yaptığım şeyin insanların hayatındaki etkisini direkt gözlemleyebileceğim bir işte çalışmak istiyorum.

Elektronikte öğrenilmesi gereken çok fazla bilgi var ve bunları yeterince uygulama fırsatı elde etmezseniz ya da bu alana karşı bir ilginiz yoksa ileride elektronik özelinde bir şeyler başarmanız imkansız denecek kadar zor. Ben kendimi bildim bileli elektroniğe ilgi duymadım. “Bozuk bilgisayarı parçalayayım da işlemcilerine bakayım, elemanları inceleyeyim.”, ”Bu lamba nasıl yandı ya? Butona basınca yanıyor, basmayınca yanmıyor, çok ilginç.” gibi düşüncelerim hiç olmadı. 😅 Ama gelin görün ki hayatın sizi nereye götüreceği hiç belli olmuyor. Aselsan MTAL’de elektronik bölümü öğrencisiyim ve Aselsan’da REHİS biriminin Kart Üretim bölümünde staj yaptım. 🙂 Elektronik bana çok karmaşık gelen bir konu olduğu ve kariyerimi bu alanda hedeflemediğim için bugüne kadar temel seviyedeki bilgileri (Günlük hayatta yaşadığım problemlerimi anlayacak ve(ya) çözecek kadar) öğrenmeye çalıştım. Elektronik, okuması ciddi emek ve heves isteyen bir bölüm. Kendi içinizden gelerek projeler üretmiyor ya da merak etmiyorsanız sizin için doğru alan bu değil demektir. Acilen yeni bir yolculuğa çıkmalısınız!

Unutmayın:

Stajlar, gelecekte ne yapmak istemediğinizi anlamanız için en büyük yol göstericidir.

Deneyimlerimi bu şekilde aktarabilirim. Her ne kadar ilgi alanım olmayan bir süreçten geçsem de elimden geldiğince yeni bakış açıları edinmeye ve kendime bir şeyler katmaya çabalıyorum.

10 yıl önce ilkokula yeni başlamış, heyecandan yerinde duramayan Hafsa Aselsan’da staj yapacağını nereden bilebilirdi ki? 🍀

Kim bilir hayat beni gelecekte hangi imkanlarla/insanlarla karşılaştıracak ve neler öğretecek.

Yeni maceralara kadar,

Hoşça kalın…

--

--