Aynadaki sen — ve sosyal medya

berfin bağcı
Yetkin Yayın
Published in
3 min readSep 24, 2023

Aynaya baktığımda gördüğüm kişi ben miyim, yoksa çektiğim fotoğraflardaki kişi miyim bilmiyorum. Ya da güzel miyim? sanırım değilim. “Çünkü sosyal medyada gördüklerim çok güzel, ben yanlarından bile geçemem” diyorsan yalnız değilsin. Teknoloji bizlerin hayatını kolaylaştırdığı bir gerçek peki beraberinde getirdikleri, hissettirdikleri veya mecbur bıraktırdıkları. Biraz da bundan konuşalım.

Çünkü yalnız değilsin, hepimiz öyle hissediyoruz.

Sosyal medyada herkes çok güzel ve başarılı. Evet, gerçekten de öyle gözüküyorlar. Ama o fotoğrafları paylaşanlar da sosyal medyanın getirdiği ve bizlere dayattığı algılarla savaşıyorlar. Güzellik, mükemmellik ve başarı algısı… Herkes kendini, kendinden daha iyi gördüğü o kız/erkek ile kıyaslıyor ve onun gibi hatta daha iyisi olmak için savaşıyor sanki gerçek bir savaştaymışçasına. Bu bana her zaman yetersiz olduğumuzu ve geç kaldığımızı hissettiriyor. Hiçbir zaman tam istediğimiz gibi olamıyoruz, bizden beklenen oluyoruz. Birçok özelliğe birden sahip olmamız isteniyor. Sizce bizler sadece sosyal medya hesaplarımızdan mı ibaretiz? Düşüncelerimiz, duygularımız ve karakterimiz bunların yanında birer hiç mi?

Unutma bizler birer insanız, hatalarımızın veya eksiklerimizin olması çok normal.

Var olan o mükemmel gönderilerin kusursuzluğuna öyle kanmışız ki bizleri insan yapan o kusurlu mükemmelliği unutuyoruz. Unutarak da o güzellik algısının bir parçası haline geliyor ve bunu devam ettiriyoruz. Aslında eleştirdiğimiz sosyal medya ve yarattığı mükemmellik algısının birer parçası haline geliyoruz. Kendi kilomuzdan, fiziğimizden rahatsız olup fotoğrafı “o fotolara” benzetmek için orijinalini değiştiriyoruz. Çünkü fotoğrafla oynamak güzellik algısına karşı gelip kendini sevmekten kolay. Ben ve sizler bu algıyla tek başımıza başa çıkacak gücü bulamıyoruz. Bazen bahanelere sığınıyoruz bazen de sadece kabulleniyoruz. Ama her geçen gün bir kişi daha sırf bu sosyal medya ve beraberinde getirdikleri yüzünden bir önceki günden daha kötü, yetersiz ve başarısız hissediyor. Belki de depresyona giriyor, kendinden nefret ediyor, aynaya bile bakamıyor. Bu algıyı sadece sen, ben tek başımıza kıramayız ama beraber yapabiliriz. İlk adımı kendini sevmek.

Unutma sosyal medyada gördüğün her şey gerçek değil.

Kendini sevmek bazen narsist, egoist gibi tabirlerle anılabilse de aslında kendini sevmek, değerini bilmektir ve inanın bana kendini sevmek düşünüldüğünden zordur özellikle sosyal medyanın varlığını bu denli etkili bir şekilde sürdürdüğü bir ortamda daha da zor hale gelebiliyor. Ama sadece sosyal medyayı hayatınızdan çıkarmak da tek çözüm değil. Bakış açınızı değiştirmediğiniz sürece birileriyle, belki geçmişinizle kıyaslamaya devam edeceksiniz. Nereden mi biliyorum? Ben de birçok yaşıtım gibi “yetersizlik ve geç kalmışlık” hissiyle boğuşan biri olarak aynı durumları yaşadım ve yaşıyorum. Hepimizin kendi fiziksel ve ruhsal sağlığı için bir yerden başlamamız lazım. Benim yaptığım gibi kendini sevmeyi; kilo vermeye, başarıya, ilişkilere veya insanların seni nasıl gördüğüne bağlamayın. Bu işte yeni olsam da sanırım kendini sevmek, kendini olduğun gibi kabul etmekte. Umarım bir gün sen de, ben de, bunu okuyan herkes kendini sevmeyi başarır ve kendi değerini anlar.

Unutma senden değerli hiçbir şeyin yok.

--

--

berfin bağcı
Yetkin Yayın

kendi düşüncelerimi, gözlemlerimi sizlerle paylaşıyorumm