Detachment Film Analizi

Bu yazımda baş rolünde Adrien Brody’nin yönetmen koltuğunda ise Tony Kaye’in yer aldığı Detachment filmini eğitim yönünden inceleyeceğim. Keyifli okumalar dilerim.

Kendini içi boş bir çanta olarak tanımlayan bir adam dünyada bir fark yaratabilir mi? Kendi iç çatışması devam ederken çevresindekilere kimliklerini bulmalarında ne derece yardımcı olabilir? Peki ya kendi deneyimlemediği duyguları bir başkasına yaşatabilir mi? Bu sorulara yanıt arayan bir yedek öğretmenin hikayesini anlatıyor Detachment.

Henry Barthes “sorunlu” olarak nitelendirilen bir okulda geçici olarak işe alınan bir yedek öğretmendir. Ondan beklenen var olan düzeni bozmadan derslere girmesi ve müfredatın dışına çıkmadan dersini anlatmasıdır. Klasik Hollywood filmlerinin aksine okula yeni gelen bu öğretmen bir “kurtarıcı” rolünde değildir. Henry Barthes, atlatamadığı tramvalarıyla ve çelişkileriyle, inandığı değerlerle bir eğitmenden ziyade insan yönüyle karşımıza çıkar.

“Ben sadece bir yedek öğretmenim. Bir şeyler öğretme sorumluluğum yok. Tek yapmam gereken düzeni korumak.”

Amerikan eğitim sistemindeki sorunlara dikkat çeken filmde öğrenciler çöpten farksız görülür, öğretmenler öğretme amacıyla derse girmez, aileler ise çocuklarına karşı ilgisizdir. Eğitim görevlileri eğitimde özelleşmeye şiddetle karşı çıkar, her çocuğun gereksinimine göre eğitim alması gerektiği düşüncesini reddeder.

İzleyenleri hayatın gerçekleriyle yüzleştiren filmde genel olarak karamsar bir hava söz konusu. Bu karamsar bakış açısı ise bizleri sorunun sebepleri ve sonuçları hakkında düşünmeye itiyor.

Filmden Beğendiğim Alıntılar

“Her gün 24 saat hayatımız boyunca bazı güçler ölene dek bizi aptallaştırmak için sürekli çalışacak. Bu yüzden kendimizi savunmak için ve bu saçmalığı beynimize sokma girişimleriyle mücadele etmek için hayal gücümüzü canlandıracak, vicdanımızı ve inanç sistemimizi geliştirecek tarzda okumayı öğrenmeliyiz.”

“İnsanlarda ebeveyn olmadan önce bazı şartlar aranmalı ve bu konuda onlara eğitim verilmeli.”

“Bir çocuğun anlayışlı kalbi, en karanlık yerlerin gizemlerini kavrayabilir.”