Dile Maruz Kalmak: İngilizce Öğrenirken Bunu Nasıl Sağlayabiliriz?

Şeymanur Akbaş
Yetkin Yayın
Published in
4 min readNov 30, 2022

Yabancı dil öğrenme sürecinde aynı anda pek çok kapıyı açacak bir anahtar tercih etmem gerekseydi bu kesinlikle “dile maruz kalmak” olurdu.

Photo by Daniel Thomas on Unsplash

Yabancı dil öğrenme serüvenimize geçmeden önce anadilimizi edinme sürecimize kısaca bir göz atalım. Annemizden, babamızdan ve çevremizdeki kişilerden dili duyduğumuz şekilde belleğimize alıyoruz. Daha sonra bu dil girdilerini taklit ederek kullanmaya çalışıyoruz. Süreç içerisinde edindiklerimizi kendi anlayış ve algılayış biçimlerimizle dilsel ifadeler üretmeye başlıyoruz. Bu edinme süreci elimizde kağıt kalemle gezmeden, dilbilgisi kuralları öğrenmeden en çok dinleme ve konuşma becerimiz üzerinden ilerliyor. Bilinçsiz bir şekilde dilimizi edinmeye, anadilimizde düşünmeye ve istediğimiz anda bu bilgileri çağırıp kullanmaya başlıyoruz.

Photo by Marten Bjork on Unsplash

İkinci/ yeni bir yabancı dil edinirken durum biraz farklılaşabiliyor. Birincisi artık okuma ve yazma öğrenmiş oluyoruz. İkincisi ise bu yeni dil becerileri bize farklı sözcük kullanımı ve dilbilgisi kurallarını da öğrenmek gibi iki yeni ödev daha veriyor. Yani Türkçeyi ilk öğrendiğimizde sadece dinleyip konuşmamız beklenirken; İngilizce öğrendiğimizde hem dinleyip konuşmamız hem de okuyup yazabilmemiz bekleniyor. Peki bu farklılığa rağmen yine de ortak bir nokta bulunabilir mi?

Anadilimizde edindiğimiz bu tecrübeyi aslında yabancı dil öğrenirken de uygulamak mümkün. Ek olarak okuma ve yazma becerileri için de rutinlerimizde ve çalışmalarımızda yer açmamız gerekiyor. Bu bağlamda dile maruz kalmak; hedef dil için hazırlanmış özel içeriklerin aksine (ders kitapları, öğretici özel videolar) otantik materyal dediğimiz kaynaklardan veya anadili olarak konuşan insanlardan öğreneceklerimiz bizim maruz kalma kaynaklarımızı oluşturur. Örneklerle açıklayacak olursak;

1. Hedef dilde izlediğimiz diziler ve filmler bizi dile maruz bırakır. Çünkü bu içeriklerin kendine özgü konusu, karakterleri ve olay örgüsü vardır. Ve dili öğretme amacı taşımaz.

“How I Met Your Mother?” dizisini bir dönem neredeyse her gün izlemiştim. Dizide sürekli kullanılan phrasel verbleri, kalıp ifadeleri ve belirli grammar yapılarına aşina olduğumu hatta bazılarını edindiğimi fark etmiştim. Artık aklımda çevirmeye gerek duymadan gerektiği anda o kelimeleri/ifadeleri kullanmaya başlamıştım.

Photo by Nicolas J Leclercq on Unsplash

2. İngilizce içerik üreten Youtube kanalları. İlgimizi çeken konularda içerik üreten kanalları sık sık takip etmek, o konuda bize bir şeyler katmakla kalmayıp; İngilizce haliyle de konuya hakim olmamızı sağlar. Ayrıca seçim bize ait olduğu için sıkılıp bırakma ihtimalimiz daha düşüktür.

Vegan yemek tarifleri araştıran biri olduğunuzu varsayalım. Yeni bir tarif keşfetmekle kalmayıp bu tarifin içindeki ifadeleri ve kelimeleri alakalı bir bağlam içerisinde öğrenmiş olacaksınız. Ayrıca çeviri usulü kelime öğrenmekten daha kalıcı bir yöntemdir.

3. Hedef dilde yazılmış olan edebi kitaplar, makaleler ve online içerikleri okumak da kaynaklar arasında sıralanabilir.

Sherlock Holmes’ün gizem dolu öyküleri bize dil öğretme amacıyla yazılmadı. Ancak biz dil becerilerimizi geliştirmek üzere bu otantik kaynaktan faydalanabiliriz.

4. Her gün bıkmadan dinlediğimiz şarkılar da kısa süreleri değerlendirmek için iyi bir seçenektir.

5. Dilin konuşulduğu ülkede yaşamak bunlar arasında en etkili olanıdır. Ancak güncel ekonomik şartlarda ve farklı hayat düzenlerimizden ötürü bu bizim için ilk seçenek olmayabilir.

Bu süreçte ilginizi çekebileceğini düşündüğüm, farklı içerikleri sahip bazı Youtube kanallarından da bahsetmek istiyorum.

Ali Abdaal

Kişisel gelişim temasında yayınladığı videolarla 3 milyondan fazla aboneye ulaşmış Ali Abdaal’ı duyanlarımızın olduğunu düşünüyorum. Eğer duymayanlarımız varsa içeriklerine göz atmanızı tavsiye ederim. Zaman yönetimi, bütçe yönetimi, uygulama ve cihaz incelemeleri, kitap tavsiyeleri gibi pek çok başlıkta yayınladığı videolar günlük konuşma dili ve bilimsel verilerin kullanıldığı cümlelere kadar bir skalaya sahip.

Kanalın linki: https://www.youtube.com/@aliabdaal

The Tonight Show Starring Jimmy Fallon

Çocukluğunda Beyaz Show izlemek için geç saatlere kadar direnenlerdenseniz, aynı isimle yayınlanan talk-showa ait resmi Youtube kanalı üzerinden kısa videolara ulaşabilirsiniz. Videoların kısa olması toplu taşımada seyahat ettiğiniz, birini beklediğiniz zamanları değerlendirmeniz açısından kolaylık sağlayacaktır.

Kanalın linki: youtube.com/@fallontonight

Ruby Granger

Youtube Türkiye’de en çok üretilen içeriklerden birisi de şüphesiz ki günlük vlog halinde çekilen içerikler. Günlük hayat kategorisinde içerik izlemek, başkalarının hayatlarına kısa süreli misafir olmaktan hoşlanıyorsanız Ruby’nin kanalına göz atmalısınız.

Kanalın linki: https://www.youtube.com/@RubyGranger8

BBC Radio 1

Sanatçıların katıldığı programları izlemekten veya dinlemekten hoşlanıyorsanız, röportaj içerikleri ilginizi çekiyorsa bu kanalı takibe almalısınız. Radyo programlarının soru-cevap formatına uygun olarak ilerleyen yayınların video versiyonları kanalda mevcut ve üstelik süreleri de sizi sıkacak kadar uzun değil.

Kanalın linki: https://www.youtube.com/@bbcradio1

Yazımı sonlandırmadan önce dile maruz kalma ve dil girdileri sağlamanın edinme süreci için önemli olduğunu belirmek isterim. Ancak öğrendiklerinizi pratiğe dökmeden beklemek, sadece alınan bilgileri depolamak konuşma ve yazma gibi üretim gerektiren becerilerimizi çalıştırmaz. Dil kullandıkça gelişir ve bilgiler kalıcı hale gelir.

Bu yazımda dile maruz kalmanın ne olduğundan ve farklı konularda içerik üreten Youtube kanallarından bahsettim.

Bir sonraki yazımda bu süreci nasıl daha aktif hale getirebiliriz ve daha kalıcı öğrenmeye dair taktiklerden, alışkanlıklardan bahsedeceğim.

Görüşmek üzere.

Şeymanur

--

--