Gülmek 101

Elif Kula
Yetkin Yayın
Published in
3 min readSep 20, 2023

Gülmek nedir? Gülmenin hayatımıza etkilerini biliyor muyuz? Gülerken vücudumuzda neler oluyor? Gülme eyleminin tarihçesi nasıl? Bizi güldüren insanların hayatımızdaki yeri nedir? Bu yazımda kendimden, çevremdeki insanlardan da yola çıkarak hem öznel hem nesnel olarak (kısmen bilimsel verilerden de faydalanarak) gülmekten bahsedeceğim.

Gülmek; bir kişinin hoşuna giden bir durum/söz karşısında yüzü kasılarak ve sesli bir şekilde verdiği tepkidir. Tabii bu konumuzun bilimsel kısmı ve açıkçası bu yazıda bizi çok da ilgilendirmeyen kısmı :)

Gülmek benim içinse hayatımızın yaşanmaya değer olduğunun hatırlatıcısıdır. Bu tanımlar pekala kişiden kişiye göre değişebilir fakat benim tanımım üzerinden küçük bir doğrulama yapalım. Öncelikle en son ne zaman içten bir şekilde gülüp eğlendiğinizi düşünün ve kısaca o anı hayal edin. O anki mutluluğunuzu, umudunuzu ve yaşam enerjinizi şimdi de hissediyor olmalısınız. İşte! Hayatın yaşanmaya değer olduğunu küçük bir gülümsemeyle bile hatırladık.🥰🥰

Biraz da gülmenin bilimsel olarak kanıtlanmış etkilerinden bahsedelim. Günde 10–15 dakika gülmek yaklaşık 40 kalori kaybına sebep oluyor. Gülmenin gülen kişiye fiziksel bir etkisi var. Peki güldüren kişiye de yok mu? Tabii ki de etkisi var ve kesinlikle gülen kişinin karşılaştığı sonuçtan daha etkili. Araştırmalara göre birilerini güldüren kişilerin diğer insanlara göre 5 kg daha fazla ağırlık taşıyabildikleri ortaya çıkmış. Kısacası bu araştırmalardan gülmenin çift yönlü bir eylem olduğu sonucuna varabiliriz.

Bir başka araştırmaya göre ise mutluluk seviyemiz düşükken beynimizi kandırarak durduk yere gülmek mutluluğumuzu arttırıyor. Hatta bu sebeple botoks yaptıranların içlerinden geldiği gibi gülemedikleri için daha az mutlu olma eğiliminde oldukları ortaya çıkmış.

Gülme eyleminden bahsetmişken tarihte yaşanan garip gülme vakalarından bahsetmeden olmaz. Yunan filozof Solili Hrisippos kendi yaptığı şakaya “gülmekten ölmüş” ve deyimi de gerçek anlamıyla hayatımıza geçirmiştir. Bir diğer garip gülme olayı ise 1962'deki Tanzanya gülme salgınıdır. Salgın; kız yatılı okulundan ortaya çıkmış ve 30.000 kişiyi etkisi altına almıştır. Karantinayla birlikte önüne geçilen salgının sebepleri araştırılmış fakat o günlerde böyle olaylar kayıt altına alınmadığından uzmanlar bilimsel bir neden ortaya koyamamışlardır.

1962 Tanzanya gülme salgını

Gülmek sadece mutluluk, heyecan gibi pozitif duygularla gerçekleşmez. Stres altındayken ve sinirlerimiz gerildiğinde vücudumuz tepkiyi gülerek verebilir. Sinirden gülmek işte tam olarak budur ve bunu Joker ile örneklendirebiliriz. Joker demişken adı Joker’den esinlenilmiş olan Joker hastalığı (bir diğer adıyla Psödobulbar Etkisi) yerli yersiz gülen kişilerin sahip olduğu bir kişilik bozukluğudur.

Bu kadar nesnellik yeter diyerek başta sorduğum “Bizi güldüren insanların hayatımızdaki yeri nedir?” kısmına gelelim. Herkes hayatında kendini güldüren insanların olmasını ister. Ama bunu sadece espri yaparak sağlayan insanları düşünmemeliyiz. Hem espritüel kişilere hem de güzel bir sözde veya davranışta bulunan kişilere hayatımızda yer vermeliyiz. Bence bunu sadece gerçek kişilerle de sınırlandırmamalıyız. Örneğin ben kendimi eğlenceli bir podcast dinlerken veya sözleri/müziği kulağıma hoş gelen bir müzik dinlerken gülümserken buluyorum. Yani aslında kendimizi gülümsetip mutlu edebilmek için doğrudan kişilere ihtiyacımız yok. Bizi iyi hissettirebilecek şeylere günümüzde teknoloji sayesinde kolaylıkla ulaşabiliriz.

Uzun lafın kısası gülmeyi enine boyuna anlatmış olduk bugün. Gülmenin aslında sadece mutluluğun sonucu değil sebebi olduğunu da öğrendik. Gülmenin bulaşıcı olduğuna şahit olduk ve birkaç tane de kendi fikirlerimizle eklemeler yaptık. Bu yazımın kapanışını beni melodisi ve sözleriyle gülümseten bir müzikle ve tabi bir de Nazım Hikmet’in şu sözleriyle kapatmak istiyorum:

“Bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman.”

--

--