Geleceğin Ekonomisi: GİG
Ekonomi ve gelecek, özellikle genç kuşağın sıklıkla duyduğu iki önemli kavram. Önümüzdeki yıllarda 20-30 trilyon arası bir serveti elinde tutacak olan bu genç kuşak, şüphesiz hem ekonomiyi hem de geleceği değiştirecek.
Kişiselleşmeye ve özgürlüğe son derece düşkün olan Z kuşağı, serbest çalışma biçimine sempatiyle yaklaşıyor.
GİG Ekonomisi de tam olarak burada devreye giriyor.
Bu sistemi “uzaktan ve serbest çalışma biçiminin hakim olduğu ekonomi modeli” olarak tanımlayabiliriz. Gençler ve 21. yüzyıla ayak uydurabilenler için epey cazip olan GİG Ekonomisi, şirketleri de gereksiz masraflardan kurtarmayı vadetmekte.
Şirketler; ofis ücretleri, yemek ve ulaşım masrafları, sigorta ödemeleri gibi ayak bağlarından kurtulurken. Çalışanlar da özgürlüğe ve konforlu bir iş deneyimine kavuşuyor.
E-ticaret ile uğraşanlar, özel ders veren öğretmenler, sanatçılar, uber sürücüleri, yazılımcılar, görsel tasarımcılar vb. örneklerle çoğaltabileceğimiz birçok meslek bu ekonomiyi oluşturanlar arasında.
Tabi iyi yönleri olduğu kadar kötü yönleri de mevcut. Çalışanlara daha fazla sorumluluk yüklenen bu sistemde sigorta kavramı ortadan kalkıyor. İstenenleri yerine getirdikten sonra işten ayrılan çalışanları ise büyük bir maddi belirsizlik karşılıyor.
Sürekliliğin olmadığı bu piyasada; çalışanlar sonraki işi hakkında kaygılanırken, şirketler de kalifiye elemanlarını her an kaybedebilmenin korkularıyla yaşıyor.
Fakat her ne olursa olsun, bu modelin rekabet ortamını geliştireceğine ve büyük bir özgürlük alanı oluşturacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Sağlık sigortası, sosyal güvenlik giderleri gibi bazı dezavantajları var, lakin Z kuşağı bu olumsuz noktalarla pek ilgilenmiyor.
Kredi kartı borçlanmalarının tavan yaptığı bir çağda yaşayan bu gençler, garanticiliğe pek alışık gözükmüyor. Özellikle 2008 ve COVİD-19 gibi ekonomik kriz dönemlerine yakından şahit olan Z kuşağı, muhtemelen emeklilik sistemlerinin de çökmesiyle önümüzdeki yıllarda zaten belirli ekonomik güvensizliklerin tehdidi altında.
Gelecek ne getirir? Bunu tahmin etmek pek kolay değil.
Fakat günümüzde uyguladığımız tekniklerle hiçbir yere varamayacağımız ve çağın gerisinde kalacağımız aşikar.
En iyisi değişime ayak uydurmak.