İçimizdeki Çocuk ✨

Sude Koptur
Yetkin Yayın
Published in
3 min readFeb 29, 2024

Kendimize şefkat göstermeyi ve inanmayı ne zaman bıraktık?

Sizlerle ilk yazımda çok önemli bir konuya değineceğim: İçimizdeki Çocuk.

Öncelikle, size şunu söylemek istiyorum ki; içinizdeki çocuk sizinle gurur duyuyor. Size baktığında gözleri ışıldıyor. Çünkü sizler, ne kadar yaptıklarınızı, ilerlemenizi yeterli görmeseniz de onun hayal ettiklerinden çok daha ötedesiniz.

İçimizdeki Çocuktan bahsetmeye başlayınca benim içimdeki çocuk çok heyecanlandı ve bir anda Barış Manço’nun şarkısını mırıldanmaya başladı:

“Hava ayaz mı ayaz ellerim ceplerimde. Bir türkü tutturmuşum duyuyorsun değil mi?”

Anlıyorsun değil mi? :)

Günlük Hayat ve Seçimler:

Günlük hayatın koşuşturmasında aynanın karşısına geçip gözlerimizin içine bakıp ben şu an mutlu muyum diye soruyor muyuz hiç? Ben istediğim hayatı mı yaşıyorum, hayallerim şu anki hayatımla örtüşüyor mu diye?

Belki diyeceksiniz ki; kim istediği hayatı yaşıyor ki zaten? Ama söylemek istediğim o değil. Hayatınız ne kadar zorlaşsa da kötüye gittiğini de hissetseniz hayalleriniz için çabalıyorsanız o içinizdeki çocuğun sesini duymaktan vazgeçmeyip her seçiminizde her adımınızda onun mutluluğu, güvende olması, gözlerinin ışıldaması için çabalıyorsanız işte o zaman doğru yoldasınız demektir.

İlişkiler:

Hayatınıza yeni birini aldığınızı hayal edin. Eğer o kişiye güvenmekte sürekli sorun yaşıyorsanız, sürekli tedirgin hissediyorsanız, bilmelisiniz ki aradığınız sevgi bu değil. O kişi sizin için doğru kişi değil çünkü en temel şeylerden biri olan güven duygusunu bile sağlayamamıştır size. İçinizdeki çocuğu sürekli korumak zorunda hissetmeyeceğiniz, hatta onu sizinle beraber koruyan ve sevgiyle büyüten, mutlu etmeye çalışan biri sizin için doğru kişidir. Çünkü biliyordur sizinle konuşurken aslında 5 yaşınızdaki hâlinizle de konuştuğunu… Böylece sizi kırmaktan, incitmekten korkar.

Başarısızlıklar:

Size şunu söylemeliyim ki hata yapabiliriz. Bu çok normal ve en doğal hakkımız. Sonuçları çok kötü de olabilir. Hatta yaptığınız hata sizi mental, ruhsal, belki akademik ya da maddi olarak dibe çekebilir.

İşte o anlarda, tam kendinize kızacakken 5 yaşındaki o küçük çocuğu gözlerinizin önüne getirin ve onu birazcık inceleyin: Hayatın henüz başında, çok hevesli, çok heyecanlı belki büyüyünce astronot, doktor, ressam, polis olmak isteyen birçok fikri, hayalleri olan hayata dair henüz umutları kırılmamış olan ve ışıl ışıl gözlerle size bakan küçüklüğünüz…

Kızabilir misiniz ona? Kötü şeyler söyleyebilir misiniz? Ne kadar başarısız olduğunu, belki de hiç başaramayacağını, onda o potansiyelin olmadığını… Ama kendinize söyleyebiliyorsunuz. Kendinizi ne kadar incittiğinizi ve içinizde ne kadar derin yaralar açtığınızı fark etmeyerek…

Biliyor musunuz o küçük çocuğa bunları söyleseniz o sizi dinlemezdi bile. Hayır, söylediklerin doğru değil ben her şeyi başarabilirim derdi. Hayata dair büyük bir heyecanı ve kendine olan büyük bir inancı vardı. O yüzden onu koruyun. Siz ve içinizdeki çocuk çok kıymetli. Her düştüğünüzde beraber kalkacaksınız. Lütfen o sevgi, inanç ve mutluluk dolu, ışıl ışıl çocuksu yanınızı korumaya çalışın. Karar verirken ya da hata yaptığınızda onun için de karar verdiğinizi ya da onunla da konuştuğunuzu hatırlayın.

Kendinize küçük sürprizler yapmayı ve içinizdeki çocuğu mutlu etmeyi unutmayın.

Ve en önemlisi…

İyi ki varsınız. Sevgiyle Kalın. 💗✨

--

--