Kitap İncelemesi: Kahve Soğumadan Önce- Toshikazu Kawaguchi

Zamanı geriye almak her şeyden değerli midir?

Şerifenur Özata
Yetkin Yayın
3 min readAug 27, 2023

--

Kitabın Japonya’daki ilk baskısı 2015 yılında yapılmıştır. Ben Şubat 2023 tarihinde basılan 8. baskısını okudum.

Aslında bu kitap, birbirinden bağımsız 4 farklı hikayeden oluşuyor ve bu hikayeler kitapla aynı adı taşıyan bir tiyatro oyunuyla seyirciyle buluşuyormuş. Kitabı yayına hazırlayan editör, oyun bittikten sonra yazarı kitap haline getirme konusunda ikna etmiş.

Kitap hakkında bilgi verdiğimize göre gelin inceleme yazımıza başlayalım beraber.

Geçmişe gidebilseydiniz kiminle buluşmak isterdiniz?

Kitapta aynı kafede geçen dört farklı hikaye anlatılıyor demiştim. Bu kafenin zamanda yolculuk için bazı kuralları var:

  • Sadece kafeyi ziyaret edenlerle buluşabilirsiniz.
  • Ne yaparsanız yapın şimdiki zamanı değiştiremezsiniz.
  • Kafeye girdiğinizde bir müşterinin de seçilmiş yerde oturması lazım, oturmak için onun kalkmasını beklemeli, oturduktan sonra yerinizden kalkmamalısınız.
  • Son ve en önemli kural: Geçmişe döndüğünde kahvenin tamamını soğumadan içip bitirmelisin.

Kafemizin de kurallarına göz attıktan sonra ilk hikayemiz “Aşıklar” dan bahsetmek isterim:

Bu hikayede; onunla evlenmek isteyen adamdan ayrılan bir kadın anlatılıyor.

Eğer böyle devam ederse ne geçmişte ne de şimdide olacağım; bir tutam buğu içinde kaybolacağım.

Şüphesiz ilk hikayede beni en çok etkileyen alıntı yukarıya yazmış olduğum alıntı olmuştu. Pişmanlık içinde aşkına sahip çıkmaya çalışan bir kadının hikayesi okuduğum en sıra dışı ve en güzel hikayelerden biri olarak hafızamda yer edinecek.

İkinci hikayemiz “Karıkoca” :

Bu hikayede anılarını kaybetmiş bir çift anlatılıyor. Kocası alzheimer olan kadın biraz olsun güzel anılarını hatırlatmak ve onu mutlu etmek için zaman yolculuğu yapılan bu kafeye getirdi.

“Mektup?” diye sordu. Aşk mektubu olmayan mektup…

Üçüncü hikayemiz “Kız Kardeşler”:

Bu hikayede ablasını görmek isteyen lise çağındaki bir kızın yaşadığı olaylar anlatılıyor. Ablası evi terk etmiş ama küçük kız kardeşi onu sık sık görmek istiyor.

Bu gülümseme anını ona hiç yaşatmamış gibi davranamam. Onu yine yüzüstü bırakamam. Mutluluğunun boşa gitmemesini sağlamalıyım…

Son hikayemiz “Anne ve Çocuk”:

Bu hikayede kafede çalışan hamile bir kadın anlatılıyor. Bu hikayede diğerlerinden farklı olarak geleceğe yolculuk ele alınmış. Hikayedeki kadının hastalığı sebebiyle hamileliğini sonlandırması gerekiyor. Kadın böyle bir şeyi istemiyor.

Annesinin bebeği yalnız mı kalacak? Bu seni ağlatacak mı? Belki de seni doğuracak kadar dayanacağım. Beni affedecek misin?

Kadın sadece bebeğini bir kez görmek istiyordu, bu yüzden 10 yıl sonraya gitmek istedi. Ama bir hata sonucu 15 yıl sonrasına gitti ve kızını gördü.

Tek yapabildiğim seni dünyaya getirmek olduğu için beni affedebilecek misin?

Zaman yolculuğundan sonra kadın hastaneye yattı ve sonraki baharda sağlıklı bir kız çocuğu dünyaya getirdi.

Kitapta en sevdiğim hikaye açık ara farkla bu hikaye oldu. Kadının hislerini okudukça onunla empati yaptıkça sanki duygularımın derinliğini keşfediyor gibiydim.

Hikayelerden kısaca bahsettikten sonra içinizden şu soruyu geçirmiş olabilirsiniz: Gün sonunda ister geçmişe dönmüş olalım ister geleceğe gidelim şimdiki zamanı değiştiremedikten sonra ne anlamı var?

Bu soruya yanıt aramadan önce unuttuğumuz bir şey var, o da; kafe sahibinin, insanların karşılaştığı zorluklar ne olursa olsun her zaman üstesinden gelecek cesarete sahip olduklarına inanmaya devam etmesi. Eğer sandalye bir kişinin bile kalbini değiştirebiliyorsa o halde kesinlikle bir anlamı vardı.

Zaman, bizim için karmaşık bir sarmaşık gibi aklımızın ucu bucağı belli olmayan kıvrımlarında acımasız soruların var ettiği yollarda usul usul ilerlerken bazen en büyük problem bazen de en büyük panzehir oluveren biçimsiz bir hayaletten farksız, kavram kargaşasından başka bir şey değil.

Zamanı ileri almak istemek belirsizlik grisiyle ruhumuzu boyamakken, geri almak istemek ise pişmanlık siyahı prangaları tekrar ve tekrar giymek oluyor işte.

Bu sebeple yaşadığımız anın kıymetini bilmek çok değerli. Anda kalıp anı yaşamak… Bizi insan kılacak yegane durum budur bence.

Yeni bir kitap incelemesinde görüşmek dileği ile…

--

--