Sessiz Tehlike : Mental Sağlık

Sara Nur Kay
Yetkin Yayın

--

Birleşmiş Milletler üyesi olan 193 ülke tarafından yoksulluğu ortadan kaldırmak, dünya gezegenini korumak ve tüm insanların barış ve refah içinde yaşamasını sağlamak için 2030 sonuna kadar ulaşılması amaçlanan 17 farklı hedefi hepimiz biliyoruz. Peki bu hedefler arasına bir hedef daha ekleyecek olsaydık bu hedef ne olurdu?

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) kendi anayasasında sağlıklı olma durumunu “… sadece hastalık ve sakatlık halinin olmayışı değil, kişinin bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik halinde olması durumudur.” (WHO 2001, s.1) şeklinde tanımlamıştır. Bu tanımda üç temel unsur bulunmaktadır. Bunlardan biri bedensel ve sosyal sağlık ile birlikte mental sağlıktır.

Ruh sağlığı ise DSÖ tarafından şöyle tanımlanmaktadır: ”… bireyin kendi yeteneklerinin farkına vardığı, yaşamın normal gerginlikleriyle başa çıkabildiği, üretken ve verimli bir şekilde çalışabildiği ve içinde yaşadığı topluma katkıda bulunabildiği bir iyilik halidir.” (WHO 2001a, s.1).

Dünya’da 450 milyon kişinin mental ve/veya davranışsal hastalıklardan dolayı ruh sağlığından muzdarip olduğunu biliyor muydunuz? Belki de biz de bu kişilerden biriyiz ya da hayatımızın bir döneminde bu kişilerden biriydik?

DSÖ’ye göre en yaygın mental hastalıklar anksiyete, depresyon, şizofreni, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı olarak sıralanmaktadır. Mental sağlık ve birçok yaygın ruhsal bozukluk, insanların içinde yaşadığı sosyal, ekonomik ve fiziksel çevreler tarafından şekillendirilmektedir.

Dünya genelinde mental sağlık ve/veya hastalıkların fiziksel sağlık kadar önemli olduğu tartışılmaktadır. Daha da kötüsü mental hastalıklar büyük oranda ihmal edilmekte ve görmezlikten gelinmektedir. Bu durumun sonucu olarak dünya -kısmen- bu tür hastalıklarda ortaya çıkan artıştan ötürü tedavi eksikliği içindedir. Günümüzde dünyada 450 milyon kişinin mental ve/veya davranışsal hastalıklardan dolayı zarar gördüğü ve bunların azınlıkta kalan bir kısmının temel tedavilere erişim sağlayabildiği tartışılmaktadır.

Ruh sağlığı, genellikle fiziksel sağlığımıza göre daha az önem veririz ancak hayati bir konudur. Zihinsel, duygusal ve sosyal iyilik hali olan ruh sağlığı hayatımızın her alanını etkiler. Stres, baskı, travmalar ve günlük yaşamın zorluklarıyla başa çıkarken ruh sağlığımıza gereken özeni göstermek önemlidir. Ruh sağlığımızı korumalı ve gerekirse destek almalıyız. Kendimize iyi bakmak, ruh sağlığımızı desteklemenin önemli bir parçasıdır. Peki Nasıl Kendimize İyi Bakarız?

  • Kendimize zaman ayıralım : Günlük hayatımızın karmaşasında kendimize zaman ayırmak önemlidir. İlgi duyduğumuz hobilerle uğraşmak, dinlenmek, meditasyon yapmak veya sadece sessiz bir ortamda zaman geçirmek ruh sağlığımızı pozitif yönde destekler.
  • Düzenli egzersiz yapalım : Fiziksel aktivite, ruh sağlığını desteklemek için oldukça önemlidir. Egzersiz yapmak, endorfin adı verilen doğal “mutluluk hormonlarının” salınımını artırır ayrıca stresi azaltır.
  • Sağlıklı beslenelim: Beslenmemizin ruh sağlığımız üzerindeki etkisi yadsınamaz bir gerçek. Sağlıklı bir beslenme düzeni ruh sağlığını olumlu etkiler. Dengeli bir diyet, vücudumuzun ve beynimizin ihtiyaç duyduğu besinleri almamızı sağlar.
  • Fazla stresten uzak duralım : Bilimsel çalışmalar, az miktarda stresin olumlu etkileri olduğunu göstermekle birlikte, aşırı stresin ruh sağlığı üzerinde olumsuz bir etki yarattığı konusunda hemfikir. Stres ruh sağlığımızı olumsuz etkileyen başlıca faktörlerden biridir. Stres yönetimi tekniklerini öğrenerek stresimizi azaltabiliriz. Bu teknikler arasında derin nefes alma, meditasyon, yoga veya rahatlama tekniklerini deneyebiliriz.
  • Gönüllü çalışmalara katılalım: Gönüllü çalışmak, topluma ve dünyaya katkı sağladığımız hissiyatını verirken içimizdeki derin arzuları uyandırabilir. Yardıma ihtiyacı olan insanlara, hayvanlara, canlılara yardım ettiğinizde günün sonunda en büyük iyiliği kendimize yaptığımızı fark edebiliriz.
  • Profesyonelden yardım alalım: Bazı durumlarda, ruh sağlığı sorunları profesyonel yardım gerektirebilir. Kendimizi sürekli üzgün, umutsuz veya kaygılı hissediyorsak, uyku — yemek düzenimizde belirgin bir değişiklik varsa veya günlük işlevlerimizi yerine getirmekte zorlanıyorsak, bir uzmana başvurmak önemli bir adım olabilir. Psikoterapi, danışmanlık veya gerekli görülürse ilaç tedavisi gibi yöntemlerle ruh sağlığımızı desteklemek mümkündür.

Ruh sağlığı, genel refahımızın önemli bir parçasıdır ve her birimiz için kendi sorumluluğumuzdur. Ruh sağlığımızı korumak ve geliştirmek için stresle başa çıkmayı öğrenmek, olumlu ilişkiler kurmak, kendimize iyi bakmak ve gerektiğinde profesyonel yardım almak önemlidir. Unutmayalım ki, içsel dengeyi sağlamak, ruh sağlığımızı desteklemek ve mutlu bir yaşam sürdürmek için atabileceğimiz önemli adımlardan biridir. Mental sağlık hakkında bilinçlenmek ve çevremizdekileri bilinçlendirmek önemlidir.

Unutulmamalıdır ki ruh sağlığı üzerinde çalışmak zaman alabilir ve herkesin deneyimi kendine özgüdür. Profesyonel destek alarak ve kendimize özen göstererek, ruh sağlığımızı yeniden inşa etme yolunda ilerleyebiliriz.

KAYNAKÇA :

Boz C., Özdemir M. & Çalgı B. (2020). Mental hastalıkların prevalansına göre OECD ülkelerinin çok boyutlu analizi ve moora yöntemi ile sıralanması. Gümüşhane Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Elektronik Dergisi, 11(Ek), 245–256.

World Health Organization. Promoting mental healt: concepts, emerging evidence, practice: summary report. 2004.

--

--