DELİ DERLER (IV)
‘Ne diyorduk en son?’
Sen kesmeden evvel, en son şöyle diyordum:
Şu an Türkiye’de militarist yoğunlaşma söz konusu mu? Ülke böylesi bir konjonktürün içinden geçerken MHP’ye asıl nerede ihtiyaç olur?
‘Tamam iyi sormuşsun. Yanıt?’
AKP’nin 1 Kasım’daki oy artışı için neler söylendi hatırlayalım:
7 Haziran’da MHP’ye giden seçmenin bir kısmı 1 Kasım’da AKP’ye döndü.
7 Haziran’da sandığa gitmeyen AKP seçmeni 1 Kasım’da sandığa gitti.
7 Haziran’da HDP’ye giden AKP seçmenleri 1 Kasım’da geri geldi.
7 Haziran’da CHP’ye oy veren seçmenden bile 1 Kasım’da AKP’ye giden var.
Muhtemelen tamamı da doğru bunların. Hepsinin ortak kümesi, kesişim noktası nedir peki? AKP’nin seçim öncesinde yaratmayı başardığı algıdır.
Neydi bu algı tekrar edelim:
“Sandıkta yapacağınız seçim AKP ile PKK ve Türkiye ile Türkiye’yi dize getirmek isteyen dış güçler arasında olacaktır. Muhalefetin hali ortada ne AKP ile ne de kendi aralarında anlaşabiliyorlar. Bakın Türkiye’nin hızla istikrarsızlığa sürüklenmesi için koalisyon kabusunun adı bile yetti.”
Bu propaganda AKP’yi tek başına hükümet kuramadığı koşullardan şimdiki koşullara taşımaya yetti.
‘Yetti yetmesine de bu söylediklerinde tartışılması gereken çok nokta var. Patlayan bombalar, çözüm sürecinin buz dolabına kalkması, başlayan operasyonlar, PKK’nın verdiği karşılık yani terörize olan ülke gündemi niye AKP’ye yaradı?’
Kime yarayacaktı? Kulvarın bir tarafında AKP’nin tek başına bırakıldığı koşullarda kime yarayacaktı?
MHP kendi sahasında yenildi hem de hiç oynamadan yenildi, Bahçeli takımı sahadan çekti demem boşuna mı? Bunun muhtemel nedenleriyle ilgili yorumlarımızı bir önceki yazıda kısmen paylaştık.
‘Evet merak eden Deli Derler (III)’ü okusun. Peki, MHP açısından bundan sonra ne olur; barajı ucu ucuna geçti sayılır, ne olacak iyice eriyecek mi?’
Öncelikle mutlaka parti içi bir çalkalanma olacak. Yeni genel başkan adayları çıkacak, çıkmaya da başladı zaten…
MHP bundan sonra radikalleşebilir çünkü MHP’nin tutmaya çalıştığı alanda artık boşluk yok, AKP orayı doldurmaya başladı. MHP’yi MHP yapan karakteristik tüm kod ve refleksler AKP tarafından tek tek ele geçiriliyor.
Bahçeli’nin genel başkan olmasından beri MHP’ye yalnızca devletle senkronize olmak yetiyordu. Artık bu tek başına yetmeyecek. MHP gibi senkronize olabilen bir parti daha var artık: AKP…
E yanıt hani?
Ne yanıtı?
‘En baştaki soru; ülke böylesi bir konjonktürün içinden geçerken MHP’ye asıl nerede ihtiyaç olur?
Yanıtı verdik, kaçıran olmuşsa bir daha okusun. Altını ayrıca çizmeye gerek yok.
‘Tamam madalyonun MHP yüzü böyle… Bu mevzuyu burada kapatalım. Meselenin bir de PKK boyutu var demiştik. Oraya geçsek mi?’
Geçtin bile…
AKP’nin seçim öncesinde yarattığı algıyı PKK nasıl bozabilirdi?
Soruyu şöyle sor: AKP’nin seçim öncesinde yarattığı algıya PKK nasıl bir katkı yaptı?
‘İyi öyle sordum’
Şimdi ben arka arkaya başka sorular daha soracağım:
1. 90’lı yıllarda…
‘Dur sorma!’
Niye?
’90’lı yıllarda diye başladığına göre mevzu uzayacak.’
Onu bilemem, karakter hesabı yapan sensin. Burada kes mi diyorsun yani? Ne yapacağız, beşinci yazıyı da mı yazacağız?
‘Olmaz mı?’
Olur da şimdi bu yazı böyle mi bitiyor?
‘He… Bitti bile.’
Vaaayy! :)
Eren Eğilmez — 14 Kasım 2015