Ne Okumalı: Mutlu Yaşam Üzerine — Seneca
Haftalık “Ne Okumalı” serimizin bu yazısında ele alacağımız eser Seneca tarafından kaleme alınan “Mutlu Yaşam Üzerine — Yaşamın Kısalığı Üzerine” olacak. Genç Seneca tarafından kaleme alınmış mektup niteliğindeki iki farklı eser birleştirilerek tek kitap halinde İş Bankası Kültür Yayınları’ndan, Hasan Âli Yücel Serisi’nin 338. kitabı olarak basılmış.
Eserin ilk bölümü olan “Mutlu Yaşam Üzerine”, Seneca tarafından kardeşi Gallio’ya yönelik mutlu bir yaşamın hangi şartlar altında elde edilip nasıl korunabileceğini kaleme alınmıştır. İkinci bölümde ise “Yaşamın Kısalığı Üzerine” başlıklı, dönemin memurlarından Pompeia Paulina’ya yönelik kaleme alınan ve özellikle zamanın önemi üzerinde durulan mektup yer almaktadır.
Yazarımız Seneca, diğer yazılarımızda da sıklıkla inceleme konusu haline getirdiğimiz Stoacılık felsefesinin önemli isimlerinden biri olarak karşımıza çıkmakta. Dönemi itibariyle konsüllük görevinde bulunmuş olan Seneca, Latin Edebiyatı’nda önemli isimlerden biri olan babasından ayrılmak maksadıyla “Genç Seneca” olarak da bilinmekte. Nitekim Seneca Ailesinin de kuşaklar boyuncaa Roma İmparatorluğu içerisinde nüfuzlu bir konumda olduğuna da değinilmekte.
Elindeki imkanlar ve zenginliğine rağmen, Seneca’nın düşüncelerine ve kaleme aldığı eserlere baktığımız zaman, çoğunlukla bu kaynakların geçiciliğine yaptığı vurguyla karşılaşmaktayız. Stoacı felsefenin önde gelen düşünürlerinden birisi olması bağlamında sıklıkla aşırıya kaçmama, elimizde olan ve olmayanların ayrımının gerekliliği, nihai iyi için erdemli bir yaşam sergilenmesi gerektiği gibi vurguları görmek de mümkün.
Özellikle zamanın kıymetine sıklıkla değinen Seneca, insanların zenginlik ve şan gibi şeyler için sarfettiği yoğun efor ile kıyaslandığında tüm bunların aslında geçici olduğunu ve en önemli kaynağımız olan zamanın yeteri kadar kıymetli değerlendirilemediğini söylemekte.
Seneca’nın de önde gelen filozoflarından olduğu Stoacılık felsefesi en temelde mutlu bir yaşama nasıl erişebileceğimiz hakkında bizlere birtakım önerilerde bulunmakta. Bu bağlamda kişinin gerek kendine gerekse içinde bulunduğu topluma fayda sağlayabilmesi için erdemli bir birey olması gerektiği vurgulanmakta.
Nitekim Seneca’nın hem ele alacağımız eserinde hem de diğer eserlerinde, kişinin ancak kendi bakış açısı doğrultusunda üzüntü, kaygı veya mutluluk gibi duyguları yaşayabileceği bir diğer önemli temalardan biri olarak karışımıza çıkmakta. Kişi, etrafındakiler bir şeyi yaptığı için ya da popüler olduğu için değil, gerçekleştireceği eylemi aklı ile değerlendirdiğinde doğru bulduğu için harekete geçmeli.
Aynı şekilde, iyi veya kötü çoğunluk tarafından tercih edilenlere göre değil, doğaya uyumluluk, ölçülülük ve en temelde akla yatkınlık gibi değerlendirilmelere tabî tutularak kişinin kendisinin belirlemesi gereken kavramlar olarak değerlendirilmekte. Özellikle bir diğer Stoacı filozof Epiktetos tarafından sıklıkla bu konunun üzerinde durulmuştur.
En temelde baktığımız zaman ise Stoacılık felsefesinin 4 ana erdem çerçevesinde oluşturulmuş “dengeli” ve “doğamıza uygun” bir yaşam sürerek erdemli olmayı öğütleyen bir felsefe olduğuna kanaat getirebiliriz. Bu dört erdem ise;
- Pratik Bilgelik: Karmaşık durumlar içerisinde mantıklı, bilgilerimiz çerçevesinde ve sakin hareket edebilme yetisi;
- Ölçülülük: Hayatımızın her alanında, özkontrolümüzü daima elimizde bulundururak aşırıya kaçmamak ve davranışlarımızı düzenleyebilmek için kendimizi dizginleyebilme yetisi;
- Adalet Anlayışı: Karşımızdaki insanlara adil bir bakış açısıyla bakabilme ve buna göre hareketlerimizi düzenleyebilme yetisi;
- Cesaret: Günlük meselelerimizde dahi açıklık ve dürüstlüğümüzden, doğru algımızdan taviz vermeyerek cesaret sergileyebilme yetisi;
olarak özetlenebilir.
“İnsanlar yıllık gelirlere ve armağanlara aşırı değer veriyor, tüm çaba, emek ve dikkatleriyle onlara odaklanıyorlar. Kimse zamana değer vermiyor, onu bedavaymış gibi, müsrifçe kullanıyorlar.”
Teknik Bilgi
Eserin incelediğim baskısı Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkan ve iki mektubun bir arada basıldığı halidir. 5. baskısı Ocak 2020'de basılmış olup Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi’nin 338. kitabı olarak çıkmıştır.
Bununla birlikte, serinin diğer kitaplarında da olduğu üzere, ilk sayfasında 1941 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel tarafından kaleme alınan bir önsöz bulunmaktadır. Eserin özgün adı “De Vita Beata” — “De Brevitate Vitae” şeklindedir.
C. Cengiz Çevik’in çevirisini yaptığı eserlerin Latince asılları kaynak olarak kullanılmıştır. İlk mektup olarak yer alan “Mutlu Yaşam Üzerine” eserinin 58–59 yıllarında, ikinci mektup “Yaşamın Kısalığı Üzerine” eserinin ise 49 yılında kaleme alındığı düşünülmekte ancak net bir tarih bilgisi bulunmamaktadır.
Son olarak kitap toplamda 13 sayfa giriş, önsöz ve sunuş, 42 sayfa Mutlu Yaşam Üzerine, 32 sayfa Yaşamın Kısalığı Üzerine ve 11 sayfa kaynakça ile Hasan Âli Yücel Serisinin diğer eserlerinin listesi olmak üzere 98 sayfadan oluşmakta.
Pazar günleri düzenli bir şekilde yayınlamayı hedeflediğim “Ne Okumalı” serimizin bu yazısında Seneca tarafından kaleme alınmış, tStoacılık felsefesinin önemli eserlerinden biri niteliğindeki “Mutlu Yaşam Üzerine — Yaşamın Kısalığı Üzerine” eserini inceledik. Gerek zamanın ve mutluluğun niteliği üzerine yapılan analizler, gerek toplumsal yapı ve birey arasındaki ilişkiler ve gerekse erdemli yaşam için ihtiyaç duyulan unsurların ele alındığı eser, derinliğine rağmen bir çırpıda okunabilecek akıcılıkta. Umarım beğenmişsinizdir!
Serimizin daha önceki son 5 yazısına aşağıdaki bağlantılardan erişebilirsiniz;
- Ne Okumalı: Alamut — Vladimir Bartol
- Ne Okumalı: 50 Soruda Evrim — Çağrı Mert Bakırcı
- Ne Okumalı: Işık Bahçeleri — Amin Maalouf
- Ne Okumalı: Yurttaş için Medeni Bilgiler — Mustafa Kemal Atatürk
- Ne Okumalı: Yalnız Gezgin — Jack Kerouac
LinkedIN üzerinden de Stoacılık çerçevesinde kaleme aldığım yazılara erişmek için benimle bu bağlantı üzerinden iletişime geçebilirsiniz.