Yazdıklarım tamamen hayal ürünü olmasa da, yazdığım tüm aşklar hayaldir. Birine gerçekten aşıkken yazdığım bir yazıyı biri dışında kimseye okutmam. O yazı; onu yazdığım kâğıt, onu yazdığım kişi ve onu yazan ben arasında sır olarak kalır.
Buraya ne yazsam acınası, sıkıcı ve ezik kalıyor.
Buraya ne yazsam yeterince güçlü olmuyor.
Edebi yazıyorum, siliyorum sonra.
Konuşken yazıyorum, siliyorum sonra.
Yalan söyledim. Belki zaman kapsülünü siyah çöp torbalarına sarıp denize attım; ama içini açmadan değil. Yalan söyledim, çünkü kapsülün içinde gördüklerim hiç görmek istemeyeceğim şeylerdi. Bir duygunun ağırlığını ve acısını hatırlamak, unutulmuş kadim bir mayına basmak gibiymiş. Yalan söyledim…
Bir hayaletten ayrılmak zor. Döndüğünüz her sokakta size musallat olur. Bir hayalet hayatınızı yaşanmaz kılar. Ayrılmak öyle zordur ki bir hayaletten; geceleri karabasanlar girer uykunuza. Nefes almak istersiniz, izin vermez ayrılığın ağırlığı…