Medium’da Geçen Hafta

Medium Türkçe
3 min readDec 18, 2016

--

Seküler hicret — Her şeyi bırakıp gitmek…

4 dakikalık okuma — Mustafa Tandogan

Orta boy bir bavul ve 5 parça yazlık eşya + bilgisayarımla ABD’ye geleli neredeyse 5 ay olacak. İlk uçaktan indiğimde aklımın burada kalmak gibi, mantığımın ise bambaşka planları vardı. Sonuç olarak, ne oldu nasıl oldu anlamadan, Austin’e yerleştim.

Başlatmayın Erken Kalkmanızdan!

3 dakikalık okuma — Yaşar Safkan

Gördüğünüz yazı başlığı, ilk düşündüğüm başlığın, üç kademe efendileştirilmiş hali. İnsanlar bir şeyden bıkmışlıklarını anlatırken, elleriyle bir seviye gösterip, “ha burama kadar geldi” derler ya… Benim elim, artık göstermek istediğim seviyeye zıplasam bile erişmiyor.

Neden mi? Bu bir tanıma göre “erken kalkan” tayfa var ya… Bunlar hayat döngüsü faşisti. İşte bundan.

Türkiye’de kitap okumak ve bazı yararlı bilgiler

3 dakikalık okuma — Fatih Güner

4. sınıftayken üst komşumuz Aslı’nın serbest muhasebeci olan babası ile Çelik Blek Teksas, Zagor ve Tommiks kitaplarımızı değiştirerek okurduk. Babam bu ilişkiyi enteresan buluyordu, çünkü tarih kitapları da okurken Teksas da okumamı çok tasvip etmiyordu.

Neden DaaS olmuyor?

5 dakikalık okuma — Yakup Bayrak

“Hoppala, nereden çıktı şimdi bu DaaS?” diye düşünmeniz normal. Önceki yazıları okumuş olanları darlamadan söze girmek (ve tabii ki okumamış olanları da yazının tadına varabilmek için ilgili yazıları okumaya davet etmek) istiyorum.

Herkes Maraton Koşabilir 1

5 dakikalık okuma — Duygu Aktan

New York’a ayak bastığım 2009 yılı hayatımda çok büyük değişiklikleri de beraberinde getirmişti elbette. Mesela ilk kez taksitsiz alışveriş yapmak zorunda kalmış, kısa süre içinde iflasın eşiğine dayanmıştım. İlk kez İngilizce yazdığım bir ödev beğenilmemiş, düzeltmem için “bir şans daha” verilmişti ve ilk kez sinemada bir kere bilet alıp arka arkaya üç film birden izlemiştim (movie hopping).

Oğluma İslam’ı neden öğretmeyeceğim?

2 dakikalık okuma — Eren Erduran

Eşim ve ben İlahiyat mezunuyuz. Aslında ben ilahiyat terk o ise doktoraya başlayacak Allah’ın izniyle. (Disclaimer: Bundan sonra yazacağım herşeyi sebepler dairesinde düşündüğümüzü ve gelecek ile alakalı olanların sonuna bir İnşallah eklediğimizi ifade edelim.)

Mayıs 2017 gibi ilk çocuğumuza kavuşmayı bekliyoruz. Şu anda sağlıklı bir erkek olduğunu biliyoruz. İlk olduğu için heyecan doruklarda. Nasıl olacak, ne olacak, ne yapacağız vb. soruların cevaplarını arayış ve hazırlayış içerisindeyiz. Bunlardan bir tanesi de eğitim, manevi olarak.

Lidersizliğin Erdemi

5 dakikalık okuma — Yalcin Arsan

Üzerine epeydir düşünüp gözlem yapıyorum. Radikal bir görüş ama artık eminim: Güçlü liderler içinde bulunduğu topluluklar için kısa vadede fayda, uzun vadede zayıf alanlar yaratıyor.

Şöyle ki: Bu tip liderler, güçlü olmanın tabiatı gereği ve sonuç üretme beklentisinin gerektirdiği baskın tarzlarıyla işlerini yaparken kimi birey ve görüşleri bastırıyor ve (kimi zaman) farkında olmadan azınlığın sahip olduğu erdemin yayılmasını engelliyor.

İstanbul’dan Kıbrıs’a kaçtım, mutluyum. Neden mi?

8 dakikalık okuma — Hazar Deniz Aksaylı

Bir süre önce İstanbul’dan kaçıp Kıbrıs’a yerleştim. Maşallah diyeyim, halimden de pek memnunum. Memnun olmamın sebeplerini de bir anlatmak istedim. Belki sizin de Kıbrıs’a yerleşesiniz gelir. Ya da en azından İstanbul’dan kaçasınız…

Kendimi sevmeyi nasıl öğrendim

7 dakikalık okuma — Gürcan Öztürk

Ebedi olan tek ilişki kendimizle kurduğumuz ilişki. “Ölüm bizi ayırana kadar” sözünü verip çıktığımız yolculukların pek çoğu ölümden önce sonlandığına göre? Sonsuza kadar bizimle olacak kişi kendimizden başkası değil kısacası. Diğer tüm ilişkiler öyle veya böyle bitiyor, neticede kendimize kalıyoruz. O halde en temelde yapmamız gereken şey “kendimizi sevmek” Bundan da ziyade benlik, ruh ve beden bütünlüğümüzü kabul etmek. Anlaşılacağı üzere yazıda kendimizle kurduğumuz ilişkiden, onun boyutlarından bahsedeceğim. Peki nasıl?

Aynı Nehre İki Kez Giremezsiniz!

2 dakikalık okuma — Celil Bozkurt

Değişmeyeceğimize inanırız. Aynı şekilde, hayatımızdaki insanların da değişmeyeceğine inanırız. Düşüncesel ve fiziksel değişimin dakika dakika gerçekleştiğini unuturuz çoğu zaman, içinde olduğumuz anın bir daha bu an olmayacağını fark edemeyiz. Halbuki zaman öylesine kudretli bir kavramdır ki, bir bakarsınız; “yapmam” dediklerinizi yapar, “istemiyorum” dediklerinizin peşinden koşar hale getirmiş sizi. Ve işte üzerinde durup biraz düşününce anlıyor insan; “an”, “bu an” her şeyden kıymetlidir.

Bu mektubu alıyorsanız muhtemelen Medium’daki Türkçe içeriklerle ilgileniyorsunuzdur. Daha fazlasını keşfetmek için buradan Medium’daki diğer Türkçe yayınlara göz atabilir veya buradan ilgili etiketleri takip ederek o etiketle yayınlanan son yazılardan haberdar olabilirsiniz. (Eğer bu e-postayı almak istemiyorsanız aşağıdaki “Unsubscribe” bağlantısını tıklamanız yeterli.)

Bizi Twitter ve Facebook’ta da takip edebilirsiniz. Teşekkürler!

Mobil uygulamalarımızla her yerde okuyun ve yazın: AndroidiOS

--

--