Kildin Yasası: Yazarsan Çözersin
Hepimiz günlük hayatımızda bazı problemlerle karşılaşıyoruz. Bazen kendimize hedefler koyuyor ve dolaylı ya da doğrudan bu problemleri biz yaratıyoruz. Doğal olarak bir yerde problem varsa çözülmesi gereken bir durum da vardır. Peki problemlerimizi çözmek için neler yapıyoruz? Size bir problemi açık ve net bir şekilde bir yere yazarsanız, problemin yarısı çözülmüş olur dersem ne düşünürsünüz? Bu nasıl mümkün olabiliyor? O zaman gelin Kildin Yasası’nın ne olduğunu, nasıl uygulanacağını ve hangi faydaları sağlayacağını konuşalım.
Kildin yani aslında Nikolay Kildin, bir Rus matematikçi ve bilgisayar bilimcidir. Bu yazıda konuşacağımız Kildin Yasası ise, onun 1960’larda Sovyetler Birliği’nde çalışırken karmaşık programlama problemlerini çözmek için kullandığı bir yöntemdir. Kildin Yasası da diğer birçok keşif ve buluşta olduğu gibi onun adını taşıyor, çünkü bu yöntemi ilk kez o ortaya atmış ve uygulamıştır. Peki ne yapmıştır? Kildin, problemleri kâğıda yazarak daha iyi anlamış, analiz etmiş ve çözmüştür. Bu yöntem, daha sonra diğer alanlarda da problem çözme becerisini geliştirmek için kullanılmıştır. Böyle birden anlatınca bazılarınıza saçma bile gelmiş olabilir. Gelin detaylara bakalım.
Nikolay Kildin problemleri çözmek için, önce problemin ne olduğunu basit ve net bir şekilde kâğıda yazmıştır. Buraya kadar her şey tamam. Daha sonra, problemin sebebini, sonucunu, etkilediği faktörleri ve çözüm yollarını adım adım yazmıştır. Böylece, problemi daha iyi anlamış, analiz etmiş ve çözmüş veya çözüme yaklaşmıştır. Yani aslında baktığımızda Kildin Yasası, problemleri çözmenin basit ama etkili bir yöntemidir. Bu yöntem, problemi kâğıda yazmak ve soru-cevap şeklinde analiz etmekten ibarettir. Bu sayede, problemi daha iyi anlar, daha kolay çözer ve daha çok faydalanırız. Kildin Yasası’nın çalışma mantığı şöyle açıklanabilir:
- Problemli bir durumla karşılaştığımızda, zihnimizde birçok düşünce, duygu ve endişe oluşur. Bu durum, problemi çözmek için gerekli olan dikkat, bellek ve mantık gibi bilişsel işlevleri olumsuz etkiler. Problem hakkında net bir fikrimiz olmadan, çözüm aramaya başlarsak, daha çok kafa karışıklığı ve stres yaşarız.
- Problemli durumu kâğıda yazmak, zihnimizi rahatlatır ve problemi somutlaştırır. Yazmak, problemi parçalara ayırmamızı ve her parçayı ayrı ayrı ele almamızı sağlar. Yazmak, problemi daha objektif bir şekilde görmemize ve duygusal tepkilerimizi azaltmamıza yardımcı olur. Yazmak, problemle ilgili farkındalığımızı arttırır ve yaratıcı çözümler bulmamızı kolaylaştırır.
- Problemli durumu soru-cevap şeklinde analiz etmek, problemi çözmek için gerekli olan bilgi ve becerileri ortaya çıkarmamızı sağlar. Sorular, problemi tanımlamamızı, sebebini anlamamızı, sonucunu öngörmemizi, çözüm yollarını belirlememizi ve değerlendirmemizi sağlar. Cevaplar ise sorulara dayalı olarak problemi çözmek için atacağımız adımları belirler.
Gördüğünüz gibi aslında durum sadece yazmaktan daha fazlası. Ama sadece yazmak bir problemi daha fazla anlamamızı, analiz edebilmemizi, yaratıcı çözümler düşünebilmemizin kapılarını açıyor. Karmaşık bir işi çözmenin basit bir yolu. Gelin günlük hayatımızda karşılaşabileceğimiz bazı problemleri ele alalım ve bu problemler için Kildin Yasası’nı nasıl kullanabiliriz ona bakalım.
Kişisel hayatımızdan bir örnekle başlayalım. Diyete başlamak istiyorsunuz, ama bir türlü başlayamıyorsunuz. Bu durumda, Kildin Yasası’nı uygulayarak şu adımları izleyebilirsiniz:
- Bir kâğıt ve kalem alın veya bilgisayarınızda bir metin belgesi açın.
- Problemle ilgili tüm bilgileri kâğıda veya belgeye yazın. Problem ne? Ne zaman başladı? Ne kadar sürdü? Neden oldu? Kimleri veya neleri etkiledi? Nasıl hissettiniz? Nasıl davrandınız? Ne yapmak istediniz? Ne yapabildiniz? Ne yapamadınız?
- Problemle ilgili sorular sorun ve cevaplayın. Problem nasıl çözülür? Çözüm için hangi kaynaklara ihtiyacınız var? Çözüm için hangi adımları atmanız gerekir? Çözüm için hangi engellerle karşılaşabilirsiniz? Çözüm için hangi destekleri alabilirsiniz? Çözümün sonucu ne olur?
- Yazdıklarınızı gözden geçirin ve gereksiz veya yanlış olanları silin veya düzeltin. Unutmayın gözden geçirme ve eleme yapmazsanız kendi bulduğunuz cevap kalabalığında kaybolabilirsiniz.
- Son olarak benim en sevdiğim bölüm geliyor. Yazdıklarınıza göre harekete geçin ve diyete başlayın.
Haydi bir başka örnek daha ele alalım. Bu sefer de iş ya da eğitim hayatımızda bir noktaya dokunalım. Diyelim ki bir sunum hazırlamanız gerekiyor, ama nasıl yapacağınızı bilmiyorsunuz. Bu durumda, Kildin Yasası’nı uygulayarak şu adımları izleyebilirsiniz:
- Bir kâğıt ve kalem alın veya bilgisayarınızda bir metin belgesi açın.
- Problemle ilgili tüm bilgileri kâğıda veya belgeye yazın. Problem ne? Ne zaman başladı? Ne kadar sürdü? Neden oldu? Kimleri veya neleri etkiledi? Nasıl hissettiniz? Nasıl davrandınız? Ne yapmak istediniz? Ne yapabildiniz? Ne yapamadınız?
- Problemle ilgili sorular sorun ve cevaplayın. Problem nasıl çözülür? Çözüm için hangi kaynaklara ihtiyacınız var? Çözüm için hangi adımları atmanız gerekir? Çözüm için hangi engellerle karşılaşabilirsiniz? Çözüm için hangi destekleri alabilirsiniz? Çözümün sonucu ne olur?
- Yazdıklarınızı gözden geçirin ve gereksiz veya yanlış olanları silin veya düzeltin.
- Yazdıklarınıza göre harekete geçin ve sunumunuzu hazırlayın.
Fark ettiyseniz yazmanız gerekenler, sormanız gereken sorular ve sonrasında yapacaklarınız yani harekete geçmek ne kadar benzer hatta aynı. Bir tane de sosyal hayatınızdan örnek ele alalım. Bir arkadaşınızla aranızda bir anlaşmazlık var, ama nasıl çözeceğinizi bilmiyorsunuz. Ne yaparsınız? Bunun adımlarını size bırakıyorum. Eminim konuyu anlamışsınızdır.
Aynı şeyleri yaparak farklı çözüm yolları bulmak normalde işe yaramaz ancak burada konumuz çözüme giden metodolojinin uygulanması. Önemli olan, problemi yazarak somutlaştırmak ve adım adım çözmektir. Yazmak. Yazarak anlamak. Anladıklarımızı yazmak. Anladıklarımıza sorular yazmak. Sorulara cevaplar yazmak. Cevapları elemek. Nihai cevapları yazmak. Harekete geçmek ve yazdıklarımızı yapmak.
Dilerim karşılaştığınız problemleri yazacağınız, yazarak çözeceğiniz sağlıklı günleriniz olur. Hepimiz kendi hayatımızda kendi yaşam arayışımız içerisindeyiz. Kendi amacımızı arıyor, hayatımızın anlamını arıyor ve hedefler belirleyip o hedefe gitmeye çalışıyoruz. Hepimiz bir şeyler istiyor, bir şeylerle karşılaşıyor, engellere takılıyor ve onları çözmeye çalışıyoruz. Engelleri birer birer çözebileceğiniz sağlıklı ve huzurlu günleriniz olmasını dilerim. Hayattaki en büyük yatırım aracına yani kendinize yatırım yapmaya devam edin lütfen. Görüşmek üzere..
Diğer yazılarıma göz atmak isterseniz;
- Dunning-Kruger Etkisi: Gerçeği Görememek
- Schrödinger’in Kedisi: Kuantum Dünyasında Gerçeklik
- 100 Saat Kuralı: Ustalığa Giden Yol
- Memento Mori: Ölümü Hatırla, Yaşamı Anlamlandır
- Paralel Hayatlar: Minnesota İkizleri
Kişisel ya da kurumsal alanlardaki yayınlarınızda içerik üreticiliği iş birlikleriniz için, LinkedIn üzerinden bağlantı kurmak isterseniz buradan profilime ulaşabilirsiniz.
Yazarken, araştırırken bir kahve de ben ısmarlamak istiyorum bu arkadaşa derseniz ve Patreon üzerinden destek olmak isterseniz buradan destekte bulunabilirsiniz. Şimdiden desteğiniz için çok teşekkür ederim 😊
