Okul Öncesi Öğretmenliği

Oyun mu oynuyoruz?

Photo by BBC Creative on Unsplash

Bir okul öncesi öğretmeni olarak okul öncesi öğretmenliği okumak hakkında bilgilendirici bir yazı yazmak istiyorum. Eğer sen de okul öncesi öğretmenliği hakkında bilgi almak istiyorsan doğru yerdesin ve hoş geldin 😃

Ben kimim?

2017 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesinde Okul Öncesi Öğretmenliği okumaya başladım ve 2021 yılında mezun olarak Okul Öncesi öğretmeni oldum. Mezun olduğum yaz bir okulda çalışmaya başladım. Şu an hala aynı okuldayım ve ilkokula hazırlık öğretmeni olarak mesleğimi yapıyorum.

Neden Okul Öncesi Öğretmenliği?

• Öncelikle akıllara gelen ilk cevabı eleyerek başlayalım. Çocukları çok seviyorsanız bu meslek tam size göre diyemeyiz. Mesleğin bizden beklediği çocuk sevgisi, düşündüğümüz, bildiğimiz çocuk sevgisinin çok daha üstünde bir çaba ve emek istiyor. Üstelik zaten çocuk sevmeyen insan mı olur? Hadi oldu diyelim bu insandan öğretmen mi olur?
• Peki alışageldiğimiz çocuk sevgisinden daha üstün bir çaba ve emek derken ne demek istiyorum? Çocukları sevmek yalnızca onlara sarılmak, güzel sözler söylemek değildir. Çocukları sevmek onları tanımak, anlamak ve ihtiyaçlarına cevap verebilmek demektir. Bir çocuğun yalnızca bakım ihtiyacı olmadığını da bilmek gerekir.
• Bol araştırma, çokça okuma ve sıklıkla üretme potansiyeline sahip olmak ya da bunları geliştirme isteğini taşımak gerekir. Çünkü her çocuk ayrı bir derya denizdir. Bu denizlerde bilinçsiz bir kaptan olmaya çalışırsanız boğulursunuz. Hem çocuk gelişimi, psikolojisi, eğitim bilimleri gibi birçok alanda bolca okumalı ve araştırma yapmalısınız hem de pratikte çocukla olan iletişiminizi güçlendirecek beceriler edinmelisiniz.
• Multidisipliner olmaya hazır mısınız? Matematiği en temelinden öğretecek kadar sevmek, Türkçeyi yani ana dili bir model teşkil edecek kadar iyi kullanmak gerekiyor. Bilim sevgisi bu işin olmazsa olması. Tabii bolca enerji, hareket ve oyun gerekiyor. Bazen bir tiyatro oyuncusu gibi sahnede bazen bir müzisyen gibi elinizde ukulele, marakas… Bir gün astronom olarak sınıfta elinizde teleskoplasınız bir başka gün tilki olabilirsiniz. Sanata, bilime, rolden role girmeye yani her çocuğun farklılığını kucaklayacak ve hepsine ulaşacak kadar donanımlı olmaya hazır olmak.

• Bu meslek sadece oyun oynamaktan ibaret değil ama oyunsuz da değil. Oyun oynamak bizim için bir dil, bir iletişim şekli. Çünkü çocuğun kendini ifade edişi, hayatı anlayışı oyunla gerçekleşiyor. Çocuk hakkında oyunlarda bilgi edinebileceğiniz gibi çocuklara öğretmek istediklerinizi de oyunlarla sağlayabilirsiniz.
• Bonus: şakacı, komik ve oyuncu bir öğretmen olmak. Şahsen üniversite yıllarından beri mesleki idollerimi şakacı, komik ve oyuncu öğretmenlerden seçiyorum. Çünkü şakacı, komik ve oyuncu öğretmenler çocuğa ulaşmayı çok iyi biliyorlar. Biraz şaka, biraz komiklik ve bolca oyun sizi de çok mutlu eder. Bunlar bir beceridir ve geliştirilebilir. Yeter ki o potansiyeli kendinizde görün.
• Aslında bu maddeleri uzatmak pek tabii mümkün. Ancak bu nedenlerle ilgili konuşmak ve hatta sorularınız varsa sormak için benimle iletişime geçebilirsiniz. Yorumlarda buluşabiliriz, bana mail atabilirsiniz.

Mail: iremtokdmr77@gmail.com

Bahçede oyun zamanı 💮

Üniversitede Neler Oluyor?

• Üniversiteye ilk başladığımda doğru yerdeyim demiştim. Çünkü eğitim fakültesi bir mesleği meslek yapan hocaların hocalarından, bahçesinde eğitim felsefelerine dair sohbetlerin edildiği, öğrenmenin gündemde olduğu bir kültür barındırıyor. Bu yüzden öğretmenlik kültürünü edinebileceğiniz fakültelere sahip okulları tercih etmenizi öneririm.
• “Bir insanın çocuğunu rezil de edersiniz vezir de edersiniz.” demişti bir gün çok sevdiğim bir hocam. Yani her çocuğu tanımak yerine geleneksel metotlar ile her çocuğu bir tutup da verebilirsiniz eğitiminizi ya da modern metotlarla her çocuğu biricik kabul edip her birinin kendi yolunda yürümesine rehberlik edebilirsiniz. İşte şu an belki size karışık gelen bu cümleleri doğru aktaran yerdir üniversite.

• Çocuğa karşı kullanılan dil… Yine çok sevdiğim bir başka hocam “Çocuğa yalan söylüyorsun diyemezsiniz. Söylediklerin doğruyu yansıtmıyor, demelisiniz.” demişti. Aslında bu sadece bir örnek. İhtiyacınız olan çocuğa karşı kurduğunuz dilde size doğru yönlendirmeleri yapacak hocalarınızın olması. Burada yine öğretmenlik kültürüne geliyoruz. Ancak şunu da unutmamak gerekir kişisel çabalar, öğrenmeler çocuğa dair bilmeniz gerekenleri size getirecektir.
• Üniversitelerin derslerine ve o derslerin işlenişlerine bakmak çok önemli. Ben DEÜ’nün herkese zor gelen “Özel Eğitim Yöntemleri” dersini almak ve BEF’in kültürünü tatmak için tercih listemi değiştirmiştim. Zordu ama buna değdi 🙌 Bolca araştırın, sorun, iletişim kurmaktan çekinmeyin. Çünkü yalnızca tercih ederken değil her zaman bu becerilere çok ihtiyacınız olacak. DEÜ’nün Okul Öncesi Öğretmenliği ders kataloğunu buraya tıklayarak inceleyebilirsiniz.
• Staj, staj, staj… Üniversiteye başladığınız an uyum sürecini atlattıktan sonra mutlaka deneyimlemeye başlayın. Teorisiz uygulama uygulamasız teori bir hiçtir. Bölüme olan sevginizi kulüplerle destekleyebilirsiniz. Gönüllülük projelerinden bahsetmiyorum bile… Öğretmen adayları topluma hizmet dersi için değil zaten topluma hizmet etmek istediği için öğretmenlik okumasından dolayı kendini mutlaka bir gönüllülük projesinde bulacaktır ❤️
• Makale! Türkçe, İngilizce hangisini bulursanız makale okuyun. Makaleler sizi alanda diri tutar. Üstelik üniversitede her zaman yoğun tempolu bir eğitim programı olmuyor. Kendinize bir çay, kahve hazırlayıp güne makale okuyarak başlamanızı öneririm. Alan derya denizdir bir damlası bile olsa yakalayabilmek gerekir.

oyun, oyun, oyun

Atanıyor muyuz? Özelde Öğretmenlik Yapılır mı?

Özetle: Para Var Mı Öğretmenlikte? İşsiz kalır mıyız?

• Bir meslekte alanı ne olursa olsun gerçekten mesleği severek yapan kimse işsiz kalmaz. Önemli olan gelişmek, geliştikçe etki alanı yaratmak, paylaşmak ve fark yaratmak.
• Çok para kazanmak isteyenlere göre bir meslek olmadığını söylemeye gerek duymuyorum. Ancak çocuklara daha okul öncesi dönemden finansal okuryazarlığı öğretmek gerektiğini savunuyorken öğretmen adaylarına da bu konuda bilinçlenmelerini önerebilir ve hatta bir örnek bırakabilirim: YetGen-Finansal Okuryazarlık.

Dipnot: YetGen’i merak ederseniz sizi YetGen yazıma beklerim.

• Atanmak bir tercihtir. Zira öğretmenlik atanmışlık değil adanmışlık gerektirir. Atanmak bir öğretmenin kariyer tercihlerinden yalnızca biridir. Siz sadece bir branşta ilerleyen bir okul öncesi öğretmeni olabilirsiniz(drama öğretmeni, yoga, müzik…). Akademik olarak ilerleyebilirsiniz, mesleki bilgilerinizi ve yetkinliklerinizi birleştirerek start-uplarda yer alabilirsiniz. Girişimci öğretmenler olabilirsiniz, içerik üreticisi öğretmenler olabilirsiniz. 21. yüzyıl öğretmeni olarak kendinize birden çok kariyer seçeneği sunabilirsiniz. Tavsiyem olabildiğince hepsini deneyimlemeniz. Çünkü öğretmenlik sadece atanmışlık değildir. Siz mezun olurken öğretmenlik yemini ettiğiniz an öğretmensiniz.

• Özel okullarda öğretmenlik yapılır. Çok güzel, tatlı, çocuk odaklı okullar vardır. Öğretmeni de önemserler ve eğitimi gerçekten bilirler. Nadirdir ama vardır. Bknz: Kozalak
• “Öğretmenler! Cumhuriyet sizden; fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.” Atatürk
  Fikriniz hür, vicdanınız hür, irfanınız hür ise ve hür nesiller yetiştirmekse hedefiniz doğru yerdesiniz. Çünkü gelişim alanlarını öğrenirken ahlak gelişimini öğrenebilmek ahlaklı öğretmenler olmayı gerektirir. Ancak benimsediklerimizi kazandırabiliriz. Dürüst olmadan dürüst nesiller yetiştiremeyiz.

Umarım deneyim yolculuğunuzda size güzel yaşantılar sağlayacak bir tercih sonucu ile karşılaşırsınız. Eğer bir gün meslektaş olursak mesleki sohbetler etmek ve deneyim paylaşımları için de bana ulaşabilirsiniz.
Eğitim ve yetkinlikler hakkında yazdığım yazılar için beni takip etmeyi unutmayın.
Sevgiler 😍

LinkedIn