Tordesillas Antlaşması: Coğrafi Keşiflerde Rekabet

Tugberk Karan - TR
Yetkin Yayın
Published in
5 min readOct 11, 2023

Meraklı gezginler ve tarih severler için, dünyanın keşfiyle ilgili olan birçok hikaye vardır. Ancak bu hikayelerin bazıları öyle ilginçtir ki, tarihi olayların yüzyıllar önceki karmaşıklığı hâlâ büyüsünü sürdürür. Karşılaştığımda, dönemin iki dev deniz gücü arasındaki çelişkiyi ilgi çekici bulduğum bir hikayeyi bugün kaleme alacağım. Bu hafta konumuz Tordesillas Antlaşması.

istockphoto.com

Yeni Dünya’nın Keşfi

14. yüzyılın sonlarına gelindiğinde, dünya keşiflerin heyecanlı dönemine tanıklık ediyordu. Kristof Kolomb’un 1492'de çıktığı Hindistan yolculuğu sırasında Amerika kıtasını keşfetmesi, yeni topraklara yönelik açılan bir kapıydı ve diğer Avrupalı denizcileri de bu kapıdan geçmeye teşvik etti. Özellikle İspanya ve Portekiz, bu keşif furyasına öncülük ettiler.

Keşfedilen yeni topraklar, keşfedenler için sahipsizdir. Ve sahipsiz topraklarda bir problem vardı ki o da orayı sahiplenmektir. İşte bu yeni toprakların sahipliği, çatışmalara neden oldu. İspanya ve Portekiz arasında yeni bölgelerin paylaşımıyla ilgili anlaşmazlık baş gösterdi. Bu anlaşmazlığın sonucunda Tordesillas Antlaşması doğdu.

istockphoto.com

İki ülke arasındaki anlaşmazlıkların temel sebeplerine de şöyle hızlıca bir göz atalım;

  • Kolomb’un Keşfi: Kristof Kolomb’un Amerika kıtasını 1492 yılında keşfetmesi, İspanya’ya yeni toprakların kapılarını açtı. Ancak İspanya’nın Amerika’daki topraklarına sahip olma iddiası, Portekiz’in Batı Afrika’dan Brezilya kıyılarına kadar olan topraklarına olan hak iddiasıyla karşı karşıya geldi.
  • İspanya Deniz Gücü: İspanya, Kristof Kolomb’un Amerika kıtasını keşfi ile denizaşırı imparatorluğunu kurmaya başladı. İspanyol kâşifler, Amerika’nın farklı bölgelerini keşfetti ve İspanya, Meksika, Peru ve diğer bölgelerde büyük koloniler kurdu. Altın ve gümüş gibi zenginliklerin keşfi, İspanya’yı Avrupa’nın önde gelen güçlerinden biri haline getirdi.
  • Portekiz Deniz Gücü: Portekiz, Büyük Keşifler döneminin öncüsü olarak kabul edilir. Denizci Henry the Navigator’ın liderliğinde, Portekizliler Afrika’nın batı kıyılarına, Güney Amerika’ya ve Hint Okyanusu’na yayılan ticaret rotaları ve koloniler kurdu. Vasco da Gama, 1498'de Hindistan’a ulaşarak yeni bir deniz rotası keşfetti. Bu, dünya çapında denizaşırı imparatorlukları kurma çabalarının sadece bir örneğiydi. Portekiz ayrıca, Afrika’nın güney ucunu dolaşarak Asya’ya ulaşan ilk Avrupalı ülke olmuştu. Portekiz’in bu başarıları, İspanya’yı kızdırıyor ve kıskandırıyordu. İspanya da, Portekiz’in rakibi olmak için yeni deniz yolları aramaya başlamıştı.

Hem gelişen şartlar, hem de bu iki ülkenin o dönem için dünyadaki deniz hakimiyeti konusundaki çekişmeleri, keşif yarışını fiziksel çatışmalara götürmekteydi.

istockphoto.com

İki ülke arasındaki rekabeti önlemek için Papa VI. Alexander devreye girdi. Papa, 1493 yılında bir bülten yayınlayarak, yeni keşfedilen toprakların tamamını İspanya’ya verdi. Buna göre, Cabo Verde Adaları’nın 100 fersah (420 km) batısından geçen bir meridyen çiziliyor ve bu çizginin batısında kalan bütün bölgeler İspanya’ya ait oluyordu. Ancak bu durum Portekiz’i memnun etmedi. Çünkü Portekiz, bu çizginin doğusunda kalan Afrika kıyılarının dışında başka topraklar da istiyordu.

Portekiz’in itirazları üzerine iki ülke arasında müzakereler başladı. Sonunda, 7 Haziran 1494'te Tordesillas Antlaşması imzalandı. Bu anlaşma, dünyanın yarım küresel bir çizgi üzerinden ikiye bölünmesini kabul ediyordu. Bu çizgi, Brezilya’nın doğusundan geçiyordu. Bu durumda, yeni keşfedilen toprakların sahibi olan ülkeler için belirleyici bir çizgi oluşturulmuş oldu.

Treaty of Tordesillas

Tordesillas Antlaşması, İspanya’ya batıdaki toprakları (bugünkü Amerika’nın büyük bir kısmını) ve Portekiz’e doğudaki toprakları (çoğunlukla Brezilya’yı) verdi. Ancak antlaşma, bazı bölgelerdeki kesin sınırları net bir şekilde çizemediği için ilerleyen yıllarda başka anlaşmazlıklara yol açtı. Bu tür anlaşmazlıklar, kolonizasyon sırasında ve sonrasında sık sık gündeme geldi. Yine de Tordesillas Antlaşması, dünyanın haritasını çizerken, bir oksimoron gibi barışçıl amaçlarla yapılmış, ancak yeni toprakların keşif ve hakları konusundaki rekabetle işlenmiş önemli bir tarihi belge olarak kalmıştır.

Tordesillas Antlaşması’nın sonuçları ise oldukça ilginçti. Anlaşma ile belirlenen sınır çizgisi aslında tam olarak nereden geçtiği bilinmeyen hayali bir çizgiydi. Çünkü o dönemde coğrafi koordinatlar henüz tam olarak belirlenemiyordu. Bu yüzden, iki ülke de yeni keşfedilen toprakların tam sınırlarını bilmiyordu. Örneğin, Brezilya’nın büyük bir kısmı Portekiz’in payına düşmüştü, ancak Portekiz bunu anlaşmadan 7 yıl sonra keşfetti. Aynı şekilde, Filipinler İspanya’nın payına düşmüştü, ancak İspanya bunu anlaşmadan 27 yıl sonra keşfetti.

Anlaşmanın bir diğer sonucu da, diğer Avrupa ülkelerinin anlaşmayı tanımaması ve yeni topraklar için mücadele etmesiydi. Özellikle İngiltere, Fransa ve Hollanda gibi deniz güçleri, Portekiz ve İspanya’nın hak iddia ettiği bölgelere saldırarak ticaret yapmaya ve sömürge kurmaya başladılar. Bu da, 16. yüzyıldan itibaren Avrupa ülkeleri arasında sürekli savaşlara yol açtı. Tarih severler için bu savaşlarda birçok farklı hikaye bulunmaktadır. Belki bunlardan bazılarını da ileride birer birer ele alırız.

Antlaşmanın ismi, anlaşmanın imzalandığı köy olan Tordesillas’tan gelir. Tordesillas, İspanya’nın Kastilya ve Leon bölgesinde yer almaktadır. Bu şehir, Valladolid iline bağlıdır ve Madrid’e yaklaşık 190 kilometre mesafededir.

Tordesillas Antlaşması’nın etkileri ise uzun vadede görüldü. Anlaşma ile iki ülke arasında paylaşılan topraklar, aslında dünyanın büyük bir bölümünü kapsıyordu. Bu da, Portekiz ve İspanya’nın kültürlerinin, dillerinin ve dinlerinin bu topraklara yayılmasına neden oldu. Bugün bile, Latin Amerika’da konuşulan dillerin çoğunluğu İspanyolca ve Portekizce’dir. Ayrıca, bu bölgelerdeki insanların çoğunluğu da Katolik’tir. Tordesillas Antlaşması, böylece dünya tarihini ve kültürünü derinden etkileyen bir anlaşma oldu.

İspanyolca Konuşulan Ülkeler (Koyu renkliler resmi dil)
Portekizce Konuşulan Ülkeler

İşte burada, dünyayı keşfetmek için yola çıkan denizcilerin cesur ve çelişkili doğasının izleri bulunur. Tordesillas Antlaşması, barışçıl amaçlar uğruna askeri müdahaleye dayalı bir çözümdü. Dönemin cesur denizcileri arasında nasıl bir çelişki yaşandığını düşünürken, tarihle iç içe geçmiş bu ilginç anlaşmanın izleri bugünün dünyasını da şekillendirmekte. Henüz keşfedilmemiş bölgelerin ülkeler arasında pay edilmesi, o bölgelerde değişen kültür ve tüm olayların izlerini bugün hala ilgili bölgelerde görebilmemiz tarihe olan ilgimizi oldukça artırmakta diye düşünüyorum.

Diğer yazılarıma göz atmak isterseniz;

Kişisel ya da kurumsal alanlardaki yayınlarınızda içerik üreticiliği iş birlikleriniz için, LinkedIn üzerinden bağlantı kurmak isterseniz buradan profilime ulaşabilirsiniz.

Yazarken, araştırırken bir kahve de ben ısmarlamak istiyorum bu arkadaşa derseniz ve Patreon üzerinden destek olmak isterseniz buradan destekte bulunabilirsiniz. Şimdiden desteğiniz için çok teşekkür ederim 😊

--

--