Diderot Etkisi: Bir Elbise Hayatınızı Nasıl Değiştirir?

Tugberk Karan - TR
Yetkin Yayın
Published in
6 min readSep 20, 2023

Hepimiz hediye almayı severiz değil mi? Değerli hissettirir bize kendimizi. Düşünülmek güzel bir histir çünkü. Peki verilen hediye de değerli ise o zaman ne yaparız? Örneğin 8–18 çalışmakta olan orta gelirli biri olduğunuzu varsayalım. Size lüks bir araba hediye etsem, bu hayatınızı ne kadar etkiler? Peki ya çok pahalı bir saat ya da çok şık ve pahalı bir elbise alsam? Sizce bu hediyeler hayatınızı etkiler mi? Etkilemez diyenler için bir cevabım var. Hayatınızı sandığınızdan da çok etkiliyor. Nasıl mı? Gelin Diderot Etkisi nedir birlikte bakalım.

Photo by NORTHFOLK on Unsplash

Denis Diderot

Hemen konuda dalmak yok. Önce etkiye ismini veren filozoftan başlayalım. Kimdir Denis Diderot?

Denis Diderot (1713–1784), Fransız bir filozof, yazar ve Aydınlanma Dönemi’nin önemli figürlerinden biridir. Diderot, en çok “Encyclopédie” olarak bilinen büyük bir ansiklopedinin editörlüğünü ve yazı işlerini yapmasıyla tanınır. “Encyclopédie,” bilgiyi yaygınlaştırmayı ve insanların eğitim seviyelerini yükseltmeyi amaçlayan çok hacimli bir ansiklopedi projesiydi. Bu proje, bilim, sanat, felsefe, politika ve daha birçok konuyu kapsayan makaleler içeriyordu.

Ayrıca Denis Diderot materyalist bir dünya görüşüne sahipti ve bol bol dini kurumların eleştirisine maruz kalıyordu. Özgürlük, eşitlik ve insan hakları gibi Aydınlanma Dönemi’nin temel değerlerini savunmuş ve yaymıştır. Tiyatro eleştirileri ve dramatik eserleri de vardır.

Denis Diderot — https://www.britannica.com/biography/Denis-Diderot

Diderot Etkisi

Gelelim şimdi de Diderot Etkisi konusuna. Önce hikayemize bir göz atalım.

Diderot, sade bir yaşam tarzını benimsemişti. Ancak bu sade yaşam tarzı, bir gün aldığı zarif bir kaftan ile değişti. Hikayemiz de tam burada, Diderot’a güzel bir elbise hediye edildiğinde başlar. Daha önce sade ve mütevazı yaşayan Diderot, bu yeni kaftanın verdiği statü ve zarafet hissiyle birlikte diğer eşyalarını da gözden geçirmeye başladı. Elbise, onun sahip olduğu diğer eşyaların ne kadar sıradan ve eskimiş olduğunu fark etmesine neden oldu.

Diderot, bu yeni elbise ile uyumlu olmayan diğer eşyaları değiştirmeye karar verdi. Yeni bir masa, sandalye, halı ve diğer dekoratif eşyalar satın almaya başladı. Ancak bu alışveriş zinciri hiç durmadı. Yeni eşyalar, eski eşyaları dağınık ve eskimiş gösterdi, bu nedenle yeni mobilyalar, yeni giysiler ve daha fazlasını almaya yönlendirdi.

Sonunda, Diderot’un yaşam tarzı tamamen değişti ve daha lüks bir yaşam biçimine adım atmış oldu. Kendisine hediye edilen bir elbise onun yaşam tarzını değiştirmişti evet ancak finansal olarak sıkıntıya düşmüştü.

Photo by Alexander Mils on Unsplash

Hikayemizden de anlayacağınız üzere, Diderot Etkisi, yeni bir eşya veya obje satın alındığında ortaya çıkar ve genellikle kişinin kendini bir tür “bütünlük eksikliği” içinde bulmasından kaynaklanır. Yani kişi, yeni satın aldığı şey ile mevcut eşyaları veya yaşam tarzı arasında bir uyumsuzluk hisseder. Örneğin, Denis Diderot’un hediye olarak aldığı kaftan ile var olan yaşam tarzı arasında bir uyumsuzluk vardı. Elbise, onun o dönemdeki sıradan mobilyaları ve eşyalarıyla uymuyordu.

Bu uyumsuzluk hissi, insanların bu dengeyi yeniden sağlama isteği yaratır. İnsanlar, sahip oldukları eşyaların veya yaşam tarzının yeni edindikleri eşya veya obje ile uyumlu hale gelmesini isteyebilirler. Bu, başka eşyalar veya objeler satın alarak veya mevcut eşyalarını yükselterek gerçekleşebilir. Diderot, bu elbiseyi aldıktan sonra evini ve yaşam tarzını yükseltmeye çalıştı, bu da onu daha fazla tüketmeye yöneltti. Bazı telefon markaları geliyor sanki akıllara. Hani şu X, 11, 12, 13, 14, 15…

Dolayısıyla Diderot Etkisi, insanların sadece tek bir satın alma kararının etrafında dönmeyip, bu kararın etkilerini dengelemek için daha fazla tüketmeye veya değişiklik yapmaya yönlendiği bir döngüyü ifade eder. Bu fenomen, tüketicilerin bir ürünü satın alırken sadece o ürünün kendisiyle değil, aynı zamanda mevcut yaşam tarzları ve sahip oldukları diğer eşyalarla nasıl etkileşime gireceğini de göz önünde bulundurmaları gerektiğini gösterir.

Photo by Heamosoo Kim on Unsplash

Özellikle online alışverişin yaygınlaşması, insanları daha fazla ürün ve hizmet satın almaya yöneltiyor. Birçok e-ticaret platformu, kullanıcılara “İlgilenebileceğiniz Ürünler” veya “Benzer Ürünler” gibi öneriler sunuyor. İnsanlar bir şey satın aldığında, bu önerileri görüp “Neden olmasın?” diyerek daha fazla ürün almaya teşvik edilebiliyorlar.

Sosyal medyanın etkisi de göz ardı edilemez. Bir kişi yeni bir eşya satın aldığında veya bir deneyim yaşadığında, bu deneyimi sosyal medya platformlarında paylaşıyor. Bu, diğer insanları da benzer şeyleri satın almaya veya denemeye teşvik edebilir. Dolayısıyla, bir tek satın alma kararı, bir kişinin sosyal çevresi üzerindeki tüketim alışkanlıklarını bile etkileyebilir. Siz Murat Kazgan ile Savaş Cebeci kavgasını izlerken bir anda ikincisi %50 indirimle şeklinde reklamlar karşınıza çıkabiliyor.

Peki hep alışveriş alışveriş dedin yok mu bundan kurtulmanın, kaçınmanın ya da korunmanın bir yolu derseniz eğer birkaç önerim var gelin kulak verin;

  • Tüketim Bilinci Geliştirin: İhtiyaçlarınızı ve isteklerinizi daha iyi anlamak için tüketim alışkanlıklarınıza dikkat edin. Bir ürünü gerçekten ihtiyacınız var mı yoksa sadece istiyor musunuz? Bu soruları sıkça sormak, gereksiz alışverişin önüne geçebilir. Geriye dönük alışverişleriniz için de bunu deneyebilirsiniz. Yaptığınız son 10 günlük alışverişin ne kadarı aslında gereksizdi?
  • Önceliklerinizi Belirleyin: Satın almadan önce, finansal hedeflerinizi ve önceliklerinizi gözden geçirin. Hangi alışverişlerin gerçekten önemli olduğunu ve uzun vadede size fayda sağlayacağını düşünün.
  • Ürünler Arasında Karşılaştırma Yapın: Bir ürünü satın almadan önce, alternatiflerini araştırın ve karşılaştırın. Farklı markaların ve modellerin özelliklerini, kalitesini ve fiyatını değerlendirerek daha bilinçli seçimler yapabilirsiniz. Fiyat/Performans çok önemli, öyle değil mi?
  • Sosyal Medya ve Reklamlardan Uzak Durun: Sosyal medya platformlarında sık sık alışverişle ilgili reklamlarla karşılaşabilirsiniz. Bu reklamlar sizi istemeden alışveriş yapmaya teşvik edebilir. Bu nedenle, gereksiz tüketimden kaçınmak için sosyal medyada reklamları sınırlamak veya takip ettiğiniz hesapları gözden geçirmek iyi bir adım olabilir. Hiç ihtiyacınız yokken sırf %50 indirim var diye daha kaç alışveriş yapacaksınız?
  • Daha Az Takip Edin: Sosyal medya ve reklamlar ile benzer bir madde. Moda trendlerini ve yeni ürünleri takip etmek, gereksiz alışverişe yol açabilir. Moda dergilerini veya online alışveriş sitelerini daha az takip ederek bu tür etkileri azaltabilirsiniz. Unutmayın tüm bunların amacı zaten tüketimi ve satışları artırmak. Hiçbir firma daha az satmak için kurulmamıştır.
  • Sadeliği Tercih Edin: Minimalist bir yaşam tarzını benimsemek, daha az eşya biriktirmenize yardımcı olabilir. Sadece ihtiyacınız olan şeyleri satın almayı ve çevrenizi basitleştirmeyi düşünün. Ne demiş Alman Mimar Ludwig Mies van der Rohe; Less is more.

Gelin toparlayalım. Özetle Diderot Etkisi, tüketici psikolojisinin ilginç bir yönünü gösteriyor: Bir satın alma, sadece maddi değil, aynı zamanda duygusal ve davranışsal değişikliklere yol açabilir. Bu etkinin farkında olarak, daha bilinçli ve sürdürülebilir tüketim alışkanlıkları geliştirmek mümkün. Unutmayın, elbise sadece bir elbise değildir; bazen bir yaşam tarzını da değiştirebilir.

Hayatınızda sahip olduklarınızın, sizin hayatınıza sahip olmasına izin vermeyin.

Diğer yazılarıma göz atmak isterseniz;

Kişisel ya da kurumsal alanlardaki yayınlarınızda içerik üreticiliği iş birlikleriniz için, LinkedIn üzerinden bağlantı kurmak isterseniz buradan profilime ulaşabilirsiniz.

Yazarken, araştırırken bir kahve de ben ısmarlamak istiyorum bu arkadaşa derseniz ve Patreon üzerinden destek olmak isterseniz buradan destekte bulunabilirsiniz. Şimdiden desteğiniz için çok teşekkür ederim 😊

--

--