Problem Çözme ve Psikolojik Danışma
Bazı kaynaklara göre problème kelimesi, Fransızcadan Türkçeye geçmiştir ve kökeni Yunanca problema kelimesine dayanmaktadır. Problema ise Yunancadaki proballein sözünden türemiştir. Proballein, “çaba sarf etmek” anlamına gelmektedir.
Çaba sarf etmeden bir problemi çözmek, bu kavramın doğası gereği mümkün değildir. Karar verme becerisi üzerine yazarken kısaca değindiğim gibi, günlük yaşam içerisinde sıklıkla “problem durumları” ile karşı karşıya kalırız. Birçoğumuz nispeten küçük etkisi olan problemleri kolayca çözebilirken, bizi büyük oranda etkileyecek bazı sorunlara çözüm arama sürecinde tıkanırız. Hemen buraya, es geçmememiz gereken bir noktayı eklemek istiyorum:
Elbette,
hepimiz
her problemi
her zaman
işlevsel bir şekilde ele almak isteriz.
Zira problem durumunu etkisiz yönetmek bizi sıkıntıya sokabilir.
Sorunsuz veya sorunlarımızın kolayca çözüldüğü bir yaşam gerçekten güzel olurdu ama realist bakalım- bu olası değildir.
Peki ne yapmalı?
Bazen gerçekleşen durum, kendimiz içerisindeyken bize olduğundan farklı yansıyabilir. Fazla iyimser yaklaşabilir ya da aksi yönde, durumu felaketleştirebiliriz. Her ikisi de pek sağlıklı yollar değildir. Mümkünse bir-iki adım gerilemek, nefeslenmek ve problem durumuna dönmek gerekir. Böylece kendi durumunu daha objektif değerlendirebilmek mümkün olacaktır.
Kimi zaman, sözü geçen objektifliği sağlamak adına dışarıdan bir göze ihtiyaç duyarız ve bunun için çevremizden fikir alırız. Öğüt almak istediğimizde düşüncelerini önemsediğimiz kişilere döner, onlara problem durumunu izah ederiz.
Bazen sorunlarımız baş edilemez bir hâl alır ve çevremizden aldığımız nasihatler bize yetmez. Çünkü bu nasihat alma meselesi bizi bir nevi dışa bağımlı hâle getirir. Ayrıca her problem durumunda bir başkasına danıştığımızda bir süre sonra hem karşıdaki hem biz tükenebiliriz.
En etkili yol, başa çıkma becerilerini edinmektir. Bunun için önemli bir beceri, işte şimdi ele aldığımız problem çözme becerisidir.
Zaman zaman bir çıkmazdaymışız ve kimseler bizi anlamıyormuş gibi gelir. Böyle vakitlerde birçok kişinin kaçırdığı bir destek yolu, psikolojik danışmaya başvurmaktır. Eğer içerisinde bulunduğunuz durumun bir girdaba dönüştüğünü ve kendinizi bir türlü içinden atamadığınızı görüyorsanız, profesyonel yardım almak her zaman için bir seçenektir.
Fakat psikolojik danışmanlar- ve biz psikolojik danışman adayları- toplumdaki tüm bireylerin olabildiğince sağlıklı olmasını isteriz. Her bireyin psikolojik danışma almasını beklemek pek gerçekçi olmayabilir (zaten istenilen bu değildir) ama her bireyin danışma sürecinde geliştirmeyi hedeflediğimiz problem çözme becerisi üzerinde çalışması mümkündür.
Not: Sanılanın aksine, psikolojik danışma sürecinde öğüt verilmez. Öğüt vermenin profesyonel bir yanı yoktur:)
Öyleyse gelin, beraber problem çözme basamaklarına bakalım.
*Problem Çözme Basamakları:
I.Problemi tespit etme
Bir sorunu çözebilmek için öncelikle problemi tanımlamak ve anlamak gerekir.
Bu süreçte aşağıda verilen noktalara dikkat edilmeli:
- Problemin hangi aşamada olduğunu belirleme
- Sorunu net ve somut bir biçimde açığa çıkarma
- Problemin altında yatan nedenleri ortaya çıkarma
- Tanımlama sürecinde gerçeği, kişisel görüşlerden arındırma
Kendinize sorabileceğiniz bazı sorular:
- “Problem hakkında neler biliyorum?”
- “Neleri bilmiyorum?”
- “Problemle ilgili neleri anlıyorum?”
- “Ben ne düşünüyorum?” (Son madde için)
II.Problem hakkında veri/ bilgi toplama (Bağlamı ortaya çıkarma)
Bilinen ve bilinmeyen yönleri belirlemenin ardından, bilinmeyeni bilinen tarafa çekmek önemlidir.
Bağlamı tanımlamak için sorulabilecek sorular:
- “Kaynaklarım neler?”
- “Başvurabileceğim nereler var?”
- “Nerelerden faydalanabilirim?”
III.Seçenekler üretme
Bağlamı anlamanın ardından, sorunu çözebilecek çeşitli alternatifler üretilmelidir.
IV.Uygun seçeneğe karar verme
Üretilen alternatifler dikkatlice değerlendirilmeli ve uygun olan seçeneğe karar verilmelidir.
V.Eyleme geçme ve sonucu değerlendirme
Çözüm olduğuna karar verilen alternatifi uygulamalı ve sonrasında gerçekten işe yarayıp yaramadığını tartmalı; eğer işlemediyse, aksamanın nerede yaşandığı tespit edilmeli ve alternatifleri yeniden gözden geçirmeye dönülmelidir.
*IDEAL yöntemi baza alınmıştır
Problemlerimizi türlü türlü yollarla çözümleyebiliriz. Dolayısıyla buradaki basamaklar, bu yollardan yalnızca biridir. Sizin için işleyen yolu bulmanız, problemlerinizi gerçekten çözebilmeniz adına önemlidir.
Çözüm odaklı olmak bir özellik olmakla birlikte, bir düşünme biçimidir. Herkes çözüme ulaşma şansına sahiptir. Hatırlayalım, bunun için çaba sarf etmemiz gerekir. Viktor Frankl’ın şu kıymetli sözüyle bitirelim: “Işık vermek için yanmaya katlanmak gerek.”
“Little Miss Sunshine”, her biri kendine has olan karakterleri barındıran, renkli ve özgün bir filmdir. Kabaca, eski bir kamyonet ile California yoluna koyulan bir ailenin bu süreçte karşı karşıya kaldığı büyüklü küçüklü sorunları işlediğini ifade edebilirim.
Mr. Bean ise çocukluğumda izlemekten zevk aldığım bir komedi serisidir. Talihsiz durumların içerisine düşen ve bunların içerisinden çıkmaya çalışan Mr. Bean’in ne gibi yollara başvurduğunu görmek her zaman ilginç gelmiştir.
Problem çözmeye ilişkin birçok TEDX konuşması bulunmakta, yakın zamanda izlediğim bir tanesini ekliyorum:
Kaynakça:
Vikipedi (2023, 9 Mart). Sorun. Vikipedi/Sorun adresinden 19 Mayıs 2023 tarihinde alınmıştır.
- Blogumdan yazıları kısaltarak paylaştığım instagram hesabım: themicroiblog
- “Beceriler Nedir ve Olmazsa Olmaz Mı?” başlığına tıklayarak beceriler hakkındaki yazıma ulaşabilirsiniz
- “Özüne, Yani Kendine Güvenme(k)” başlığına tıklayarak öz güven hakkındaki yazıma ulaşabilirsiniz
- “Yetenek Sizsiziniz” başlığına tıklayarak yetenek hakkındaki yazıma ulaşabilirsiniz
- “Karar Vermek veya Vermemek, Bütün Mesele Bu” başlığına tıklayarak karar verme becerisi hakkındaki yazıma ulaşabilirsiniz
- “Kişilik Özelliklerini Tanıma Sanatı” başlığına tıklayarak kişilik özellikleri hakkındaki yazıma ulaşabilirsiniz
Okuduğunuz için teşekkürler. Geri bildirimleriniz benim için değerli, görüşlerinizi benimle paylaşabilirsiniz!🌼