Bir Öğrenci Topluluğu Oluşturmak:
6 — Bir Öğrenci Topluluğu Yapılanması — I
Lise yıllarımı Galatasaray’ı her branşta aktif takip eden bir genç olarak geçirmiştim. Sinemaya ilgim senede 2–3 kere, vizyona giren popüler Türk filmlerine arkadaş grubuyla gidilmesi düzeyindeydi. Üniversiteye başladığım sene; aynı üniversiteyi kazandığımız küçüklük arkadaşım sinema kulübü yönetimini devraldı ve beni de kendisine destek olmam adına kulübe davet etti. Başlarda küçük bir arkadaş grubuyduk, sonrasında yapılanma ve ekipleşme faaliyetlerine başladık. İlk defa başkan olduğumda kulüpteki dördüncü yılımdı. Hedefim bireylere bağlı olmayan, sistem dahilinde ilerleyen ve insanların uğraşmaktan mutluluk duyduğu bir kulüp kültürü yaratmaktı. İşini tutkuyla yapan kişi; işine dair her detayı bilir, çünkü yaptığı şey ona keyif veriyordur. Öğrenmek ona bir yük olarak gözükmeyecektir. Starbucks’ın kahveleri gerçekten güzel ve lezzetlidir. Sebebi; Howard Schultz’un kahveye bayılıyor olmasıdır. Çarpıcılık, çoğunlukla bir şeyi her şeyden önce kendisi için yapan tutkulu insanlardan gelir.
İkinci ve son defa kulübün başına geldiğimde; topluluğu en ince detayına kadar biliyordum ve içselleştirmiştim. Ekibimle birlikte insanların birbirleriyle arkadaş olması için çaba harcıyor, ekiplerin çoğunda güzel ekosistemler yaratıyorduk. İşleyişine ve yapısına hakim olduğun yapılarda aksayan kısımlara hızlıca müdahale edebilir ve gerektiğinde operasyonu duruma göre esnekleştirebilirsin.
Peki nasıl başlayacaksın?
Önce dünyayı ya da dünyanı güzelleştirecek bir hayal kur. Albert Einstein “Hayalgücü bilgiden daha önemlidir” demiş, unutma. Bu hayale bir anlam yükle. Kurduğun hayal çok geniş bir tabanı kapsamasın. Mesela kuracağın “Kültür ve Sanat” kulübü, ilk bakışta müzikten sinemaya geniş bir yelpaze sunacağını iddia ediyor. Kendine yalnızca bir ilgi alanı seç ve ona odaklan. Hikayeni yazmaya hazır mısın?
Kendine bir slogan ve bir mantra bul. Biz bir sinema kulübü olarak sinemaya ilgi duyan kişilere olduğu kadar kulüp deneyimi yaşamak isteyen herkese yönelik büyük bir kulüp olma hedefindeydik. Bu doğrultuda da sloganımız “more than a cinema club” idi. Mantramız ise, geliştirilmiş kulüp deneyimiydi. Mantralarınız sizin kutsal sözel formülünüzdür ve olabildiğince kısa olmalıdır. İş dünyasından bir örnekle Nike’ın mantrası “Özgün Atletik Performans”, sloganı ise “Just Do It”tir.
Fikrini anlatmaya, gerçekleştirmeye ve geliştirmeye odaklan. Yazmaya başla, notlar alarak ilerle. Fikirlerini yazmak bence motive edici bir şey. Söz uçar, yazı kalır.
Birkaç ruh eşi bul. Estetik kaygılarınız olsun, yaptığınız işte ambalajınız fiyakalı olmalı. Bu noktada ilgi çekici bir logo tasarımı fikirlerinizi güçlendirecek ve senin/ekibin motivasyonunu yukarı çekecektir.
Unutma, bir işe başlamadaki en büyük zorluk başlamaktır. Çok erken başlamanın küçük bir bedeli vardır, ancak çok geç kalmanın bedeli sinerjinin tükenmesidir. Mükemmellik algısı mevcut durumunu koruman yani harekete geçmemen için oluşturulmuş bir hayaldir.
Ekip yapılanması, etkinlik üretimi, tüzük hazırlanması gibi konuları planlarken örnek alınması gereken başarılı yapılardan pekala kopyalar çekebilirsin. Süreç içinde özgünlüğe zaten ulaşacaksın.
Hedefin, ilk etapta kulübünü ileri taşıyacak kişileri kulübe çekmek olacaktır. İnsanlara bir nevi hayal satıyor olacaksın. İyi hazırlanılmış bir yaz tatili sene başını güçlü kılacaktır. Etkili başlangıçlar için ilk hafta stant alanında ilgi çekici stantlar ve ilgi çekici sunumlar önemlidir. Geçmiş senelerden güzel fotoğraf kareleri ve etkinlik afişleri, yeni bir kulüp iseniz heyecan yaratacak üzerine çalışılmış vaatler önemlidir. Kalabalık bir pazar alanında diğer stantlarla uyumlu olmak başarısızlık demektir. Yoğun bir pazarda ön plana çıkmamak görünmez olmakla eş anlamlıdır.
İyi başlanan sene, güzel sinerji demektir. Yakalanan ekip ruhu mutlu bir sene sonunun habercisidir.
İnsanlar onlara anlattıklarına inanmazlar. Onlara gösterdiğine nadiren inanırlar. Arkadaşlarının anlattıklarına çoğunlukla inanırlar. Kendi kendilerine söylediklerine her zaman inanırlar. İnsanlara kendilerine anlatabilecekleri hikayeler vermelisin.
Tablonun net bir şekilde ortaya çıkması için konumlandırma yapmalısın. İyi bir konumlandırma şunları açıkça ortaya koyar: Bu kulüp neden var, üniversitendeki insanlar ve takım arkadaşların bu kulübü neden sahiplenmeliler, neden nitelikli insanlar bu kulüpte görev almak istemeli. Aslına bakarsan konumlandırma tek bir basit soruyu yanıtlıyor: Ne yapıyorsunuz?
Yeni başlayan küçük bir ekip olarak ateşi alev makinalarıyla değil kibritle yakmanız gerekebilir. Olsun, bu evrede başlangıç ateşi, hayal birliğiyle oluşan samimiyet sizlere farklı-ses getirecek etkinlikler üretebilmek için güç verir. Sizinle özdeşleşen etkinlikler üretmeli ve üzerine koyarak bunları gelenekselleştirmelisiniz. Seneler geçtikçe sepetinizin farklı etkinliklerle dolu olduğunu, sizin hayalinizi paylaşan onlarca insanla dost olduğunuzu görmek paha biçilemez olacak.
İyi bir isim ve logo üretmek için zaman ve çaba harcamaktan geri durmayın. İsminiz hatta ayrıca jenerik bir isminiz de olmalı. İsim seçerken sosyal medyada uygunluk durumunu kontrol edin.
Etkili sosyal medya yönetimi kulübünüzün dış dünyaya açılan penceresi olacaktır. Bir tavsiye; bunları yaparken üç sene sonra ülke, hatta global anlamda ses getirecek bir hareketin temellerini atıyormuşçasına işinizi ciddiye alın. Ortaya çıkan tablo sizi ve arkadaşlarınıza daha iyisini yapma motivasyonu sağlayacak, dışarıdan bakan gözlere de etkileyici bir imaj çizecektir. Felsefeniz dahilinde optimum şekilde ekipleri tasarlayın. Zaman içinde tecrübe kazandıkça bu işlerin yönetimi çok daha keyifli hale gelecek. Örneğin; topluluklar koordinatörü olduğum dönemde kulübün tanıtımı için bir Tanıtım Ekibi kurmuştum. Photoshop kullanmayı bilmeyen ancak bu konuda istekli arkadaşlarımızdan oluşan ekibe Photoshop eğitimleri aldırıp etkili etkinlik afişi tasarımlarıyla ses getirmek istemiştim. Ancak sonuç biraz hüsran oldu ve olaya fazla iyimser yaklaştığımı fark ettim. Yine de o ekip; dönemin Robotik Kulübü’ne afiş asmak için ayaklı tahta stantlar tasarlatmıştı. Atılan her adım arzu edilen sonucu doğurmayabilir ancak yine de her adım bir deneyim getirir ve hatalardan ders alınarak pozitif tarafa evrilebilir. Bu tecrübe; bir sonraki genel koordinatörlüğe gelişimde beni okulda o dönem güzel işler yapan ve konuya hakim kişilerden oluşan bir PR ekibi kurmaya itti ve o ekip gerçekten çok yaratıcı, eğlenceli ve sarkastik bir gruptu.
Şunu unutmayın ve mümkünse büyük harflerle not alın. Gönüllülük esasına dayanan işlerde birbirini tanımayan 10 kişiyi bir araya getirip iş bu, olay bu hadi işe koyulalım diyemezsiniz. Önce insanların arkadaş olmalarını sağlayın, birbirlerini tanısınlar, sevsinler ortaya bir ekip çıkmış olsun. Ekip ruhuyla yapılmış başarılı iş, kolay unutulmaz. 5 sene önce beraber iş yaptığım ve bundan keyif aldığım kişilere şu an hala bir proje çıktığında beraber yapma teklifi götürüyorum.
Benim hobim bu tür yapılanmalar esnasında fikir alışverişinde bulunmak, katkı sağlamaktır. Bana yazarsanız sizlerle birlikte düşünmekten mutluluk duyarım.
Konu hakkındaki diğer yazılarıma da göz atmak istersen:
5 — Bir Yaşam Felsefesi Olarak Topluluk Yönetimi
7 — Bir Öğrenci Topluluğu Yapılanması — II
