“Diyosun” deme bana corç

Bugünlerde bana “diyosun” demek katliam nedeni olabiliyor. İlk duyduğumdan beri pek bayıldığım bir laf değildi, son bir haftada tavana vurdu. Takmaya başlayınca, saymaya da başladım, son bir haftada 6–7 kere (1/gün) duydum. Grr.

Bugün 23 Nisan, ağız tadıyla uyuyamıyor insan

Huzurlu olması beklenen bir Pazar sabahının köründe yakındaki okulun töreninin sesiyle uyandım.

Çocukluğumu hatırladım; neşe dolması gereken ve benim de bayramım olması gereken o gün Cumartesi, hele Pazar gününe denk geldiği…

Bir Acil Servis bölümünü Quentin Tarantino yönetirse

Bir süredir ara ara Acil Servis (E.R.) dizisini izliyorum. Bu tip uzun soluklu dizilerin sık yönetmen değiştirmesi aklıma takılır hep. Aynı sezon içinde dahi 5–6 farklı yönetmene rahatlıkla rastlayabiliyorsunuz. Hatta sonradan Koray’ın…

Internet yaşamdır

Kahramanlarımız tatil için geldikleri Amasya’da “Dizüstü bilgisayarınızı getirin ücretsiz internet keyfi yaşayın” yazısına parlak ışığın çekilen sinekler gibi yaklaşarak Seven-Kazak Konağı Cafe’sine konuşlandılar.

Domates is back in town

Kahvaltı sofralarında, salatalarda, her bir yerlerde…

Yok muydu? Vardı elbette. Tadı yoktu. Özellikle bu kış domates pahalı da değildi. Kilosu 2 YTL barajını aşmadı. Yine de bahar/yaz aylarının domatesinin tadı, kokusu bir başka.

Sonunda… kısır…

Bugün ilk kısır denememi gerçekleştirdim. Böyle kutlu bir yiyeceği birkaç yıl öncesine kadar sevmediğime inanamıyorum. Artık bir yemeği sevmiyorsam “yeterince büyümediğimden” diye düşünüyorum. Dünyanın tüm yemekleri… sizi bir gün seveceğim :-)

Haldun Dormen oldum ben

Boynumun sol arka tarafı tutuldu. Sola dönerken 15–20 dereceden sonra tüm vücudumu döndürmek durumunda kalıyorum.

Gene de çok usturuplu tutuldu, hakkını vereyim; tüm zamanların göreceli en acısız/engellemeyeci boyun tutulması.